Ölünmüyor Mutsuzluktan...

118 5 2
                                    

2.Bölüm.

Ölünmüyor mutsuzluktan....

Bu gün arkadaş grubumla cafeye gitmiştik.Eda,Azra,Kerem,Uzay ve ben.En yakın arkaşlarım onlarla samimi olduğum kadar kimseyle samimi değilimdir.Herkes herkes hakkında herşeyi biliyordur bizde.
Onlara değer verdiğim kadar kimseye değer vermedim,zor günlerimizde berabeber olduk,koruduk,sinirlendik,sevindik,
ağladık.Herbirimizin iyi veya kötü anında hep beraberdik.

Hepsinin ayrı hikayeleri var.
Mesala Edanın anne ve babası ayrı üvey annesi ona çok kötü davranır.Aynı zamanda sevecen,anlayışlı biridir.
Azranın da öz annesi ona kötü davranıyor babası ise iyi.Atarlı,sinirli umursamazdır benim gibi yani.
Keremin ise işkolik bir ebeveynleri var bizim durumlarımızdan farklı ama onu hepiniz çok seviyoruz.
Uzayın da anne ve kardeşi bir trafik kazasında vefat etti.Beni  kız kardeşine çok benzetir,Edayı da annesine ama huy olarak.Uzay ve Kerem bize karşı korumacı kıskanç eğlencelidirler.
Birbirimize karşı sıcak, samimi,korumacı ve çok kıskancızdır.

Ama dışarıya karşı buz kütlesi gibiyiz.

Cafede oturup konuştuk sonrasından hepimizin ailesinden telefon gelice evlere dağıldık.Eve geldiğimde babam yemek yiyordu.Tam da hak ettiği gibi 'tek başına'.

Yanına gidip ruh gibi onun dediklerini dinledim.

Normalde Uzayın babasının okuluna gidiyorduk grubça ama babam ve bizimkilerın ailesi konuşmuş.Babam olacak şahısın okuluna gidecekmişiz.
'Peki'dedim ve odama çıktım.

Çünkü ne kadar üstelesemde kararından vazgeçiremezdim.Yada evden okula devam etmek zorunda kalırdım.

Odama çıkıp sahile inmek için rahat kıyafetler giydim ve telefonumu alıp hiçbir şey demeden evden çıktım.

Arkamdan gelen korumaları gelmemelerini söyleyip sahile doğru yüremeye başladım.

Kumsalda kimse yoktu yere oturup denizi izleme başladım.Bu gün 1 Haziran ve 2 gün sonra annemin gittiği o gün.3 Haziran...
Annemin canice öldürüldüğü o gün pardon babam olacak adam tarafından öldürüldüğü gün.

Sanki ölmüşümde ruh gibi dolaşıyordum.
Sanki kalpsiz bir sincap gibiyim.
Ya da ölmeyi beklen caresiz bir çocuk gibiyim.

Suçladım herkesi suçladım.O katili, kendimi, doktorları, polisleri, hemşireleri, komşuları herkesi...

Ağlamamam gerekiyodu ama tutamıyodum kendimi olmuyor.

Ağlamamam için kısık sesli bir şarkı açtım.Ölünmüyor Mutsuzluktan...

Şarkı benim hep ilacım olmuştur.Kendimi iyi hissettiriyor,beni ben yapıyor.

Omzumda bir el hissetmeden arkamı döndüm.

Uzay.

"Yapma be Kaylam."Bana hep Kaylam derdi.O beni kardeşi ben onu abim bilirdim.

"Olmuyo Uzay dayanamıyorum,tutamıyorum kendimi"dedim ellerimle oynayarak.

"Ağla Kaylam ağla.Ağlamak güçsüzlük değildir.Ağla,içinden ne geliyorsa söyle ben seni hep yanındayım Kaylam."

"Uzay o adam burda olmamalı bu hayatı yaşamamalı gülüp eğlenmemeli o bir katil o benim annemi öldürdü Uzay.O evde yaşamak beni o kadar kötü hissettiriyor ki.Dayanamıyorum...
Olmuyo...Özlüyorum Uzay özlüyorum.Kokusunu içime çekmek istiyorum.Elini tutup gezmek istiyorum,onunla beraber uyuyup onunla birlikte uyanmak istiyorum."Göz yaşlarımı tutamamıştım artarda yanaklarımdan süzülüp kumla buluşuyordu.

Uzay birşey demeden bana sarıldı "Bitcek Kaylam unutucaksın birgün aşıcaksın, sen benim gördüğüm en güçlü kızsın."dedi.

"Güçlü değilim Uzay hiçbir zaman güçlü olmadım,güçlü görünmeye çalışıyordum.Onu da yapamıyorum onu da beceremiyorum.Gitmiyo o görüntüler gözümün önünden gitmiyor o lanet katile her baktığım da o gün geliyo aklıma Uzay"dedim sonlara doğru dayanamayıp bağırmıştım
"Sen güçlüsün Kayla, hemde çok güçlüsün.Burda şuan ağlıyorsan güçlüsündür, ya da hayattaysan güçlüsündür..."

Güçlü değildim.Hiç bir zaman da olamıcaktım...

Hiçbirşey demeden sarıldık denizi izledik, geceyi izledik, ayı izledik yıldızları izledik.

Gece eve geç gelmiştim şimdi de okul için hazırlanıyordum klasik şeyleri yaptıktan sonra siyah kot şort giyindim üstümede kısa beyaz t-hirt giyindim ve ayakkabımı da giyinip çantamı alıp çıktım.Bu gün katilin okuluna gidicektik.Bizimkilerle okulda buluşacaktık.Arabaya bindim ve okula sürdüm.17 yaşında olmam araba sürmicem ablamına gelmiyor.Tabi katilin bunda büyük payı var.

Işıklarda beklerken yan arabadan korna sesleri geliyordu.Bu Keremdi ve yarış istiyordu anlaşılan.

Yeşil ışığın yanmasıyla ikimizde gazı kökledik.

Okula ikimizde aynı anda geldik ve arabadan da aynı anda inip yumruklarımızı çakıştırdık.Biz gülerken Eda Azra ve Uzay da gelmişti.Okula girerken Uzay kulağıma "İyi misin"dedi bende iyi olduğumu anlaması için kafamı olumlu anlamda salladım gülerek.

Arkadaşlarım olmasa beni bu hayatta tutan bişey olmayacaktı.Onlar benim tek ailem.

Yorum ve Votelerinizi bekliyorum:)

KaylaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin