10.Bölüm.
Erken değil mi?
Eda beni bırakamazdı...Bizi bırakamazdı...
Peki değer verdiğim herkes gidiyor.Hemde geri dönmemek üzere.
Eda bizim grubumuzun annesiydi.
Ben bi kere daha mı kaybettim annemi...Çok yoruldum.Neden hep iyiler gider ki?Neden hep kaybederler?
Oğuz küfür ede ede ambulansı takip ediyordu.Bi yandan da bana üzülmemem güçlü olmam ve Edanın iyi olduğuna dair şeyler söylüyordu.
Hiç birinin dinlemiyordum ama.Sürekli ağlayıp duruyordum.
Oğuz ambulansın arkasımda durup ikimizde ışık hızında arabadan indik.
Eda telaşlı hemşireler tarafından ambulansdan indirildiğinde.Etrafımıza doktorlar geldi.
Hemşireler hem Edayı hastaneye götürüyor hemde doktora bişeyler söylüyor.Ama ben bunu anlamıyordum.
Her hastaneye geldiğimde tranva geçiririm.Ve yine geçiricektim galiba.
Bayılmamam için içimden dualar ederken.Yoğun bakım ünütesine gelmiştik.Sedyeyle koşuyorduk.
Ta ki Eda yoğun bakım odasına girene kadar.Bir anda annemin sedyeyle önümden geçmesi canlandı gözümde,yine kanlar halinde ki hali.
Kulaklarım çınlamasıyla gözlerimi kapattım.Başım dönünce kim olduğunu bilmediğim kişinin kolunu tutabildim sadece.Gerisi karanlık...
Deli gibi ağrıyan başımla gözlerimi araladım.Hastanedeydim.Olanlar gözümün önünden şerit gibi geçince kolumda ki serumu hızla çıkartıp odadan çıktım.Edaya bişey olmazdı.
Hemşireye hemen nerde olduğunu sorup yönlerdiği yere koşarak gittim.
Gittiğim odada ki cama yaklaştım.
Yüzü bembeyazdı.Ruj eksik olmayan dudağı bile.Bizimkiler neredeydi.
Önümden geçen hemşireyi durdurup "o- onlar nerde?"diye bildim sadece.
"Doktorla konuşmaya gittiler sizin burda değil odanızda olmanız gerek."dedi hemşire.
Unursamdan ellerimi cama koyup Edayı izlemeye başladım.
"Eda bırakma bizi olur mu?Biz sensiz naparız?Beni bir kez daha annesiz bırakma.Sen çok güçlü- "Sözümü kesen şey Edanın baş ucunda ki makinlardan ardarda seslerin gelmesiydi."Hayır hayır gidemezsin!UZAY OĞUZ YARDIM EDİN!GİDEMEZSİN EDA GİDEMEZSİN!"Bağrışlarıma doktorlar hemşireler ve Oğuz gilde gelmişti.Hepimiz ağlayarak camın önüne dizilmiştik.Herkes bir ağızdan yalvarıyordu.
Ağlıyordum deli gibi ağlıyordum...
Doktor kalp masajına başlamasıyla daha çok bağırmaya başladım.
"EDA NOLUR!LÜTFEN GİTME!SÖZ VERMİŞTİK BIRAKMICAKTIK BİRBİMİZİ!"Durmadan ağlıyordum.
Doktor kalp masajını bırakıp karşıda duvarda ki saate bakmasıyla."N- niye durdu.NEDEN DURDUN! DEVAM ETSENE ÖLMEDİ O!"diye bağırdım.Delice ağlıyıp camı yumrukluyorduk.
Doktor odadan çıkınca yanımıza gelip "Üzgünüm...Hastayı kaybettik.Başınız sağolsun"dedi.
Kerem doktorun üstüne atlayınca Uzay Azraya sarılıyordu.
Ben ise yavaşca ordan uzaklaşmaya çalıştım koridoru yarıladığımda dizlerimin üstüne çöktüm ağlıyarak.
Bir kişi daha gitmişti.Bir kişi daha beni bırakıp gitti...
Ellerimi yere vurarak ağlıyordum.
Çete lideri yanıma koşarak gelip sarıldı.Tek yapabildiğim ona sarılmaktı.Kokusu beni iyileştiriyordu sanki.Sonsuzluk gibi kokusu vardı...
Saçlarımı öperek "Geçti"dedi.
"Geçmicek,hiçbir zaman geçmedi"dedim.
Gözlerimin kararmasıyla kendimi yine karanlığa bıraktım ve dudaklarımdan Herkes gider mi? döküldü...
Üzücü bir bölüm oldu.Biraz da kısa ama merakınızı geçirecek bir bölüm.
Bu bölümde Edaya veda etmek zorunda kaldık.Edaya güzel bir söz bırakır mısınız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayla
RandomBir kız düşünün, babası kızının yanında karısını delik deşik ediyor.Kızı 'baba dur nolur ben annemsiz naparım 'diyor.Üstelik daha 9 yaşındayken.Kayla'nın babası o gün sedece karısını,hayat arkadaşını öldürmedi.Kızını da öldürdü.Kızının geleceğini de...