☆~9~☆ "Anlaşma ¤2¤"

295 57 78
                                    


~~~

Evin içi boştu, sessizlik hakimdi. Taylor, yanındaki vazoyu fırlattı, ancak karşısındaki anında siyah sise dönüşerek vazonun havada asılı kalmasını sağladı. Taylor, eline geçen her şeyi atmaya çalıştı, ama siyah sis hünerli bir şekilde hepsini havada yakalayarak ona meydan okudu. Taylor, bir süre sonra pes etti.

"Defol evimden."

İbsis, yeniden insan formuna dönüştü. Ellerini, teslim olmuş bir tavırla yukarı kaldırdı, gözleriyle karşısındakinin tepkisini bekliyordu. "Sana zarar vermeyeceğim. Sakin ol."

"Öyle mi? O zaman neden buradasın? Odama neden girdin?"

"Jason'a iletmen gereken mesajım var."

"Jason mu? Kendisine söylesene. Bana neden söylüyorsun ki?"

"Siz birlikte değil miydiniz?"

"Hayır tabii ki de. Arkadaş bile değiliz."

İbsis daha önce ikisini birlikte gördüğünde sevgili sanmıştı. O yüzden de Jason'a söyleyeceklerini bu kızın aracılığıyla iletmek istemişti. "Bana öyle görünmemişti.. Tamam o zaman boş ver. Hatta buraya hiç gelmedim farz et."

Ne yani odasına izinsiz girmişti. Bir de üstüne ona trip mi atıyordu? Karşısındaki ibsis neyin kafasını yaşıyordu acaba. Taylor, sinirle kaşlarını çatarak bu tuhaf durumu çözmeye çalışıyordu. "Dur bir dakika.

"Yine ne var? Gidiyorum işte. Yoksa şimdi de gittiğim için mi evde ne varsa üzerime atacaksın?"

"Sen kötü biri misin?"

İbsis bu soruya sinirlenmişti. Onların türünü kimse tam olarak tanımıyordu. Buna rağmen sürekli eleştiriyorlardı. Resmen yargısız infaz yapıyorlar. Bunu kıza belli etmedi. Derin bir nefes alarak duygularını kontrol altına almaya çalıştı. "Bilmem öyle miyim? Sen ne düşünüyorsun?"

"Bir ibsis beni öldürmeye çalışmıştı."

"O kötü olduğu için ben ya da diğer ibsisler de kötü olmak zorunda mı?"

Taylor yaptığının doğru olduğundan emin değildi. Ama yine de denemek zorundaydı. Belki de onun sayesinde Jason'a ulaşmayı başarırdı. "Yardımına ihtiyacım var?"

İbsis şaşırmıştı. Az önce eline alabileceği her şeyi ona fırlatmıştı. Şimdi de yardım mı istiyordu? "Ne istiyorsun?"

"Jason'u bulman lazım. Hemen buraya dönmeli."

"Bulmama gerek yok. Nerede olduğunu zaten biliyorum."

"Gerçekten mi? O zaman lütfen hemen söylediklerimi ona ulaştır. Bu çok önemli. Ne olursa olsun yarına kadar geri dönmeli. Aidan esir alındı. Geri vermek için karşılığında Jullian'ı istiyorlar."

İbsis ne yapacağını bilmiyordu. Buraya kendi mesajını iletmek için gelmişti. Ama şimdi kız ondan mesaj iletmesini istiyordu. Hem de Jason'a. Nasıl bir durumun içine düşmüştü böyle?

"Lütfen.... Ona söyleyeceksin değil mi?"

İbsis gitmek için hareketlendi ama Taylor onu durdurdu. "Söyleyeceksin değil mi? Bir de sana nasıl sesleneyim? İsmin.."

"Bilmene gerek yok."

İbsisin ani tepkisi Taylor'u irkiltti. "Sana nasıl sesleneceğim o zaman?"

İbsis kendi ismini söyleyemezdi. Ama başka bir isim söylemesinde sorun yoktu. "Buna ihtiyacın olacağını düşünmüyorum ama beni Lee olarak çağırabilirsin."

꧁Zamanın Kapıları: Kehanetin Peşinde꧂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin