Xue Yang küçük kız uyusa da kendi uyumuyordu. Düşünmeden edemiyordu. Kör olmasına rağmen nasıl hala tehlikeli gece avına çıkabiliyordu ki? Kafasını onaylamaz biçimde salladı. Hala iyilik yapmaya çalışması saçmaydı. Gözleri bile görmüyorken kötü ruhlar,gece yaratıkları gibi birçok kötü şey yüzünden ölebilirdi. Xue Yang sabaha kadar hiç uyumadan Xiao Xingchen'i bekledi.
Sabah ilk ışıklarında Xiao Xingchen gelmişti. Uyanık olduğunu bilmediği Xue Yang'ın yanına vardı ve şehrin çarşısından aldığı merhemi yaralı daha hızlı iyileşsin diye nazikçe sürmeye başladı. Xue Yang onun bu kadar düşünceli olmasına sinirlenmişti. Ne yani herkese karşı cidden bu kadar iyi miydi?
Yavaşça gözlerini açtı. Sanki yeni uyanır gibi esnedi. Xiao Xingchen yeni uyandığı sandığı bedene hafifçe tebessüm etti ve merhemi sürmeye devam etti. Jing de sonunda uyandığında ayağa kalktı ve Xiao Xingchen'in yanına geldi. "Abi." diye seslendi. Xiao Xingchen arkasına döndü ve devam etmesi için evet dedi. Jing ise onu kolundan kaldırmış ve bir köşeye getirmişti.
Ardından konuşmaya başladı "Bence getirdiğimiz adam iyi biri değil. Davranışları çok tuhaf." dedi. Xiao Xingchen ise buna sadece gülümsemiş ve biraz daha Jing'in anlattıklarını dinledikten sonra "Şekerini bile vermiş sana Jing. Şüphelenmene gerek yok." diyerek küçük kızla Xue Yang'ın yanına doğru gitti. Yanına vardıklarında Xue Yang onlara anlamaz gözlerle bakıyordu.
Xiao Xingchen konuşmaya başladı "Çatı için ve gece ben yokken Jing üşümemen için bir şeyler getirdim." dedi. Jing bunun üstüne "Yine mi gece avına çıkacaksın?" dedi. Xiao Xingchen ise onaylar bir şekilde hımladı. Sonra Xue Yang'a dönüp "Sen iyileşene kadar olabildiğince az hareket et. Sürdüğüm merhemler daha hızlı iyileşmeni sağlayacak." dedi. Xue Yang ise ona sadece baktı.
Xiao Xingchen çatıyı onarmak için harekete geçtiğinde Xue Yang ayağa kalktı ve Xiao Xingchen'in elinden malzemeleri aldı ve "Çatıyı ben yaparım." dedi. Xiao Xingchen ise "Hala yaralısın ve bir bacağın kırık. Hem çatı nasıl yapılır biliyor musun?" dedi. Xue Yang ise elindeki malzemelerle yavaşça önüne geçti ve "Sokaklarda büyüdüm ben tabiki yapabilirim. Hem iki bacağımda kırık değil ya. En iyi iyileşme yolu hareket etmektir." dedi.
Xiao Xingchen ise kafasını sallayıp onu takip etti. Birlikte çatıyı onarıyorlardı. Xiao Xingchen tam merdivenden inerken göremediği için düşecekken Xue Yang onu son anda tutmuştu ama ikisi de yere düşmüştü. Tabi Xuw Yang yere Xiao Xingchen ise onun üstüne düşmüştü. Xiao Xingchen hemen ayağa kalktı ve Xue Yang'a doğru elini uzattı.
Xue Yang elini tutup ayağa kalktığında Xiao Xingchen endişeli ses tonuyla sordu "İyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu?" diye. Xue Yang ise hafifçe kıkırdadı ve "İyiyim,merak etme. Sadece düştüm." dedi. Xiao Xingchen rahatlamış bir yüz ifadesiyle gülümsedi ve işlerine devam ettiler. O sırada Jing ise hala Xue Yang'ı izliyordu. Gözü Xue Yang'ı tutmamıştı. Xiao Xingchen'e zarar vermesinden korkuyordu.
Sonuçta Xiao Xingchen görmüyordu ve iyi niyetliydi. En çok korktuğu da Xue Yang'ın onun iyi niyetinden faydalanıp kötü şeyler yapmasıydı. Ne kadar düşünse de elinden bir şey gelmeyeceği için sadece iyi şeyler olmasını diledi. Hava tekrardan karardığında Xiao Xingchen yine gitmişti ve küçük kız da erkenden uyumuştu gelecekte neler olacağını bilmeden.
Umarım beğenmişsinizdir.Bolca sevgilerle💚💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LIE ( Xiao Xingchen×Xue Yang)
Fanfiction"Bana yalan söyledin."dedi sesindeki hayalkırıklığıyla.Xue Yang gülümseyerek cevap verdi "Evet,sana hep yalan söyledim." Xiao Xingchen geriye doğru bir adım attı ve devam etti "Beni kandırdın."