8.BÖLÜM

311 37 12
                                    


Kaldıkları yere geldiklerinde küçük kız kenarda oturup elinde taşlarla oynuyordu. Xiao Xingchen'i gördüğünde ayağa kalkacaktı ki kör numarası yaptığı aklına geldi. Sessizce oynamaya devam etti. Ardından iyice yaklaşan ayak sesleriyle başını tekrar kaldırıp "Abi sen mi geldin?" dedi. Xiao Xingchen ise onu onaylamış ve ardından elindeki patatesleri pişirmek için yıkamıştı.

Xue Yang ise küçük kız gibi oturmuştu fakat onun gözleri sadece Xiao Xingchen'in üzerindeydi. Geçen gece yatağında uyuyor numarası yaparken Xiao Xingchen'in onun için şeker bırakması cidden önemli bir olaydı. Şuana kadar hep isteyip alamadığı şevkat Xiao Xingchen tarafından karşılanıyordu. Xue Yang ona hayran kalmıştı.

Her ne kadar düşman da olsalar,biri iyiliği diğeri kötülüğü seçmiş bile olsa siyahın yanına en çok beyaz yakışırdı. İkisi beraberken o kadar uyumluydular ki birileri onları görseler iki yarım parça olarak tanımlarlardı. Xue Yang,Xiao Xingchen'i izlerken çenesini eline yaslamış dikkatle ger hareketini takip ediyordu.

Xiao Xingchen'in işi bittiğinde artık yorgunluk ve uykusuzluktan dayanamayacak hale gelmişti. Kendini en yakın yere attı. Anında altındaki rahatsız edici hasırın üstünde uyumaya başlamıştı. Xue Yang ise onu böyle rahatsız bir şekilde yattığını görünce ayağa kalkmış ve Xiao Xingchen'e doğru ilerlemişti. Küçük kız arkada olanları izlerken Xue Yang'ın Xiao Xingchen'e zarar vereceğini sanıp şiddetli bir şekilde öksürmeye başlamıştı.

O kadar sesli öksürüyordu ki duyan canı çıkıyor sanardı. Xue Yang daha Xiao Xingchen'in yanına varamadan durmuş ve küçük kıza dönmüştü. Ardından sesini sessiz tutmaya çalışarak "Biraz sessiz öksürsene. Xiao Xingchen'i uyandıracaksın şimdi." demişti. Küçük kızın endişesi Xue Yang böyle deyince gitmişti. Ama bilerek yaptığı anlaşılmasın diye birkaç kere daha öksürdükten sonra susmuştu.

Xue Yang küçük kız öksürmeyi bitirince masadan bir bardakla kıza sus uzatmış ardından Xiao Xingchen'e doğru yeniden ilerlemişti. Yanına varınca önce karşısındaki gencin pürüzsüz ve bembeyaz yüzünü en ince detayına kadar incelemişti. Ardından bir kolunu yatan Xiao Xingchen'in başının altına diğer kolunuda dizlerinin altına koyup bir anda kucağına almıştı.

Xiao Xingchen bir sinek dahi üzerinde uçsa uyanan biri olarak tabiki uyanmıştı ama kollarında taşındığı kişi Xue Yang olduğu için tepki vermemiş uyumaya devam etmişti. Xue Yang onu kendi yattığı yatağa koymuş ve yanına oturmuştu. Bir süre sadece izlemiş ardından parmaklarını hafifçe yatan gencin saçlarında gezdirmeye başlamıştı. Biraz daha yanında durduktan sonra kalkmış ve Jing'in yanına gitmişti. Küçük kız kenarda oturup kendince oyun oynuyordu.

Yanına yaklaşan ayak seslerini duyunca başını kaldırmıştı. Xue Yang ise söze girmiş "Benim yapmam gereken işlerim var. Eğer ben dönmeden önce Xiao Xingchen uyanırsa ona söylersin." demiş ve gitmişti. Küçük Jing arkasından boş boş bakarken düşünmeme kararı almış ve oyununa geri dönmüştü.


Saat öğle saatlerine geldiğinde Xiao Xingchen uyanmıştı. Elleriyle nerede olduğuna baktığında Xue Yang'ın yatağında olduğunu anlamış ve hafif tebessümlerinden birini suratına yerleştirmişti. Kalkıp dışarı çıktığında Jing onu görür görmez seslenmişti "Abi! Abi! Sonunda uyandın. Tek başıma durmak çok sıkıcıydı." dedi. Xiao Xingchen tek başıma deyince şaşırmış "O nerede?" diye sormuştu.

(Küçük bir hatırlatma Xiao Xingchen hala Xue Yang olduğunu bilmiyor. Sadece o veya sen diye hitap ediyor o yüzden.)

Jing "Bilmiyorum. İşim var deyip çıktı sen uyuyunca." dedi. Xiao Xingchen anladım der gibi hımlamış ve zaman öldürmek için bahçeyi toplamaya başlamıştı. Zaman çok çabuk geçmese de birkaç saat sonra güneş batarken Xue Yang sonunda gelebilmişti. Xiao Xingchen o gelince "Önemli bir şey mi oldu? Kabalık olmasın ama ne işin çıktı?" demişti.

Xue Yang ise geçiştirmek adına "Pek önemli bir şey değil. Seninle pazara gittiğimizde sanki tanıdığım birini görür gibi oldum ama seni bekletmemek için bir şey dememiştim. Gidip baktım sadece." deyip yanından geçmişti. Xiao Xingchen ise ardından bir şey söylememişti. Merak etmiyor değildi karşısındakinin kim olduğunu veya ne işinin çıktığını ama haddini aşmamak için sormuyor. Ona anlatacağı günü bekliyordu. Sonsuza kadar kendini saklayamazdı dimi?

Akşam olduğunda herkes sessizdi. Jing gün boyu oyun oynadığı için yorgun, Xiao Xingchen temizlik yaptığı ve önceki iki gün boyunca uyumayıp bugün sadece 3-4 saat uyuduğu için o da yorgundu. Xue Yang'ın ise hiçbir şeyi yoktu. Sadece ortamı bozmamak için konuşmuyordu. Konuşsa da zaten söyleyecek bir şeyi yoktu.

Akşam yemeğinde Xiao Xingchen biraz Jing'le konuşmuş ardından gece avına kadar dinlenmek üzere hasırının üzerine yatmıştı. Xue Yang ise ateşin karşısında oturuyor ve bir şeyler düşünüyordu. Eğer gelecekte pişman olacağını bilse aklından bile geçirmeyeceği şeyler...











Evet yeni bölüm geldi. Bugün başka bölüm yükler miyim bilmiyorum. Ben de kitaplar okuyor,diziler izliyorum ve açıkçası konu bulup yazmak kolay değil. Salak gibi kendi yazdığım şeylere bakıp feels geçiriyorum jdkwkakakaka. Neyse umarım beğenmişsinizdir. Bu süreçte kendinize bol bol dikkat edin. Seviliyorsunuz💖💖

LIE   ( Xiao Xingchen×Xue Yang)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin