+troyboi/on my own+
.
lalisa kalbinin kırılma sesini duyduğuna yemin edebilirdi. bu bakışlar tam 1 yıl önce kendisinin üzerindeydi. aynı böyle bir kafede saatlerce bakışlarını üzerinde hissetmişti. ardından jungkook için her şeyi yaparken buldu kendini. tüm arkadaşları ile bağını kesti. çocukluk arkadaşı rose bile ondan 1 yıldır haber alamıyordu.
gözünden bir damla yaş süzülürken kafasını yavaşça onun baktığı yere çevirdi. pembe saçlı bir kız gördüğünde tırnaklarının avuç içlerine battığını hissetti.
kafasını tekrar jungkook'a çevirdiğinde bir şeylerin ters gittiğini hissetmişti. bu bakışlar aynı değildi. jungkook ona böyle bakmamıştı. farklı bakıyordu. bir şeyler değişmişti ve lalisa bu bakışları daha önce hiç kimse üzerinde görmemişti.
1 yıldır kendisine böyle baksın istemişti ama jungkook şu an pembe saçlı kıza öyle bakıyordu.
bakışlarını bir an olsun pembe saçlı kızın üzerinden ayırmadan konuşmaya başladı.
"o kızı koleksiyonumda boy gösterirken hayal ettim Lalisa" yalan söylüyordu. koleksiyonunda olmasını istediği bir kıza asla böyle bakmazdı. lalisa bunu biliyordu.
"biliyorsun istediğim şeyler olmadığı zaman korkunç biri olurum" yutkundu ve başını tekrar o pembe saçlı kıza çevirdi.
"onu bana getir. ne pahasına olursa olsun" lalisa istemese de bunu yapmak zorundaydı. jungkook'u kaybetmeyi göze alamazdı.
ama fark etmediği şey kendi elleri ile onu verdiği gerçeğiydi.
kim yerim ise üzerinde hissettiği bakışlar ile kafasını gözlerin sahibine çevirdi. jeon jungkook'u tanımıyordu. tanısaydı gözlerini kaçırdığında gülümsemezdi. kalbi de hızlanmazdı. kim yerim başına geleceklerden habersizce kahvesini yudumlamaya devam etti.
...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
dollhouse.jungri
Fanfiction―kim yerim jeon jungkook'un bebek koleksiyonunun en nadide parçası olacaktı. +jungri ff+ '23.05.20