.
yerim duyduğu şey ile tüm sinirin vücuduna yayıldığını hissetmişti. nasıl karşısına geçip saçma bir şekilde bu soruyu sorabildiğini anlamakta zorlanıyordu. sanki kendisi ile dalga geçiyor gibi geliyordu.
"sen gerçekten iyi misin?"
yerim anlamaz bakışlar ile jungkook'un suratına bakarken kendisini sakinleştiremeye çalışıyordu. burada misafirdi ve karşısında ki kişiye saygısızlık yapmak istemiyordu.
"evet iyiyim, neden sordun?"
aldığı cevap daha da sinirlenmesine neden olurken aniden ayağa kalktı ve ellerini saçlarına geçirip odanın içinde tur atmaya başladı. en sonunda tekrar jungkook'a döndü.
"benim sevgilim var jeon jungkook ve beni öpmesini istediğim kişi sen değilsin, o"
jungkook duyduğu şeylerin ardından sinirle alt dudağını dişlemiş ve ayağa kalkıp yerim'in üzerine doğru yürümüştü. aralarında ufak bir mesafe kaldığında karşılaştığı tek şey yerimin büyüyen göz bebekleri ve hızlanan nefes alışverişleri oldu.
"sence bu ne kadar umurumda?"
kısık bir sesle konuşurken yerim öylece onu izledi bir süre ardından dolan gözleri ile jugnkook'a bakmaya başaldı.
"benim umurumda, senin yüzünden erkek arkadaşıma ihanet ettim. en saçma olan da senin öpücüğüne karşılık vermem oldu."
konuşurken sesi titremişti ve gözünden bir damla yaş süzülmüştü. jungkook'un kasılan suratı ise öylece karşısında duruyordu.
"karşılık vermek zorunda değildin ama verdin. itebilirdin ya da kendini geri çekebilirdin sen bunlardan hiç birini yapmadın"
jungkook sinirlendiğinin farkında bile değildi. ses tonu normalden daha sert ve yüksek çıkıyordu. bu da yerimin olduğu yere sinmesine neden oluyordu. fakat bu durum uzun sürmedi. odada yerimin sert sesi yankılandı.
"SEVGİLİM OLDUĞUNU BİLİYORDUN"
yerim kendinden beklemediği bir biçimde yüksek ses ile ona cevap verirken jungkook kontrolünü tamamen kaybetmişti. ne yaptığını bilmeden aynı şekilde ona karşılık vermişti.
"SANA BUNU UMURSAMADIĞIMI SÖYLEDİM"
yerim böyle bir karşılık beklemiyordu bu nedenden dolayı bir süre öylece jungkook'un sinirden kızaran suratını izledi. ardından yanından ayrılmaya çalıştı fakat sadece denemişti. çünkü jungkook onun kolunu sıkıca tutup tekrar karşısına geçmesini sağladı.
"aptal gibi benden kaçmayı kes. sana yaklaşmama engel olamazsın kim yerim"
yerim duyduğu şeyler karşısında donuk bakışları ile jungkook'u izlemeye devam etmişti. kolunu sert bir şekilde ondan kurtardığında bir adım geri çekildi ve kapıyı işaret etti o sırada çoktan gözleri dolmuştu bile. jungkook'un suratını net göremiyordu.
"lütfen beni yalnız bırak"
kısık bir ses ile konuştuğunda jungkook göz devirdi ve ellerini saçlarına geçirip sinirle saçlarını karıştırdı.
"senden hoşlanıyorum aptal, sen ise sadece önüme engeller koyuyorsun. biliyorum o aptal herife aşıksın bunu görebiliyorum da"
jungkook derin bir nefes aldı ve konuşmaya devam etti.
"ama bana karşı hiç bir şey hissetmediğini söyleyemezsin, ben de senin kalbini hızlandırıyorum yerim, bunu kabul etmen gerek"
jungkook geri geri adımlarken öylece yerimi izlemişti en sonunda ise hiç bir şey demeden arkasını dönüp odadan çıktı.
koridora çıktığında her zaman ki gülümsemesi suratında ki yerini almıştı.
...
a.n: çok geciktirdim biliyorum ama bu aralar sık bölüm atmaya çalışacağım merak etmeyin. saat 6 ve ben siz bölüm yazıyorum düşünün artık. şimdi uyumaya gitcem sizi çook seviyorumm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
dollhouse.jungri
Fanfiction―kim yerim jeon jungkook'un bebek koleksiyonunun en nadide parçası olacaktı. +jungri ff+ '23.05.20