dollhouse.jungri

i.

Havuz kenarında ayaklarını suya daldırmış bir biçimde oturmuş kararmaya başladığı için kızaran gök yüzüne bakışlarını dikti Jungkook.

Az sonra ise mermer zeminde yankılanan topuklu ayakkabı seslerini duydu. Kafasını kaldırmadan görüş açısına giren uzun ve pürüzsüz bacakları izlerken istememden de olsa gülümsemişti. Lisa onun sahip olduğu en mükemmel kadındı.

Ama Lisa Jungkook'a sahip değildi.

Elinde duran bardaktan bir yudum aldı ve kafasını kaldırıp Lisa'ya baktı.

"merhaba bebeğim" gülümsedi ama ne kadar ürkütücü göründüğünü sadece Lisa fark ediyordu. Yine de ona aşık olmaktan kendini alıkoyamamıştı Lalisa. Aptal ve itaatkar bir aşıktı.

Jungkook yanında duran boşluğu eli ile bir kaç kez patpatladı. Lisa ise ayakkabılarını çıkarıp bacaklarını suya sokmuş ve jungkook'un yanına oturmuştu.

Jungkook elinde ki bardağı bir kenara bıraktı ve kafasını Lisa'ya çevirdi. Parmakları kızın narin ve kusursuz yüz hatlarında gezinirken Lisa kaskatı kesilmişti. Anlaşılan Jungkook'un canı oyun istiyordu.

"seni özledim" dudaklarına hafif bir öpücük kondurup geri çekildi ve gözlerini Lalisa'nın dolgun dudaklarına kenetledi.

"Bu gece seni dışarı çıkaracağım en şık elbiseni giy ve beni bekletme" Lalisa'nın saçlarını geriye atıp boynuna minik bir öpücük bıraktı ve batmakta olan güneşe baktı. Lalisa ise aşık olduğu adamı izledi bir süre. Ardından bacaklarını sudan çıkardı ve ayağa kalkıp yerde duran ayakkabılarını aldı. 

Üst kata çıkıp hazırlanması gerekiyordu.

...