Her yola girdiğinde kaybolan, geçmişteki lanetiyle geleceğinin mahvolduğunu düşünen "Kayra"
Çocukluğunda yaşadığı şiddet, içinde susturduğu küçük çocuk ile büyüyen "Özgür Deniz"
-Benim için ağlama kimse için ağlama, sen ağladığın zaman içimde bir ş...
"ohoo Kayra sen şimdiden kekelemeye başladın bu çocuk ilerde seni sevdiğini söylese ruhuna fatiha falan okuruz biz kesin" "Ne! Ne sevmesi iş ses ya! Hem ben beklemiyordum günaydın demesini o yüzden kekeledim." "Of Kayra ben senin iç sesinim beynindeki düşüncelerini algılaya biliyorum yani" "Malesef biliyorum"
ÖZGÜR DENİZ: Kayra bu arkadaşım Ata eski okulumdan en yakın arkadaşım ATA: memnun oldum Kayra KAYRA: bende çok memnun oldum Ata
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Arkadaşda aynı Deniz gibi yakışıklıymış bee" "Sen yinemi geldin yav." "Eveeet"
Böyle konuştuğumuza bakmayın tek dostum iç sesim. Çantamı koydum okuma kitapları mı, ders kitaplarımı çıkarıp sıranın üstüne koydum. Cüzdanımı alıp kalkmıştım ki
ATA: sende mi kitap delisisin ya KAYRA: başka kim varki? ATA: Özgür Deniz, kalın kalın kitaplar okuyor bide. Ben o kitapları görünce sıkılıyorum. KAYRA: kitaplardan nasıl sıkılır bir insan ben okumadan duramam. Ayrıca harçlıklarımın yarısını kitaplara veriyorum. Servetim var burda. ATA: bide paramı veriyorsun kitaplara?? KAYRA: kimse hayrına kitap dağıtmıyor maalesef! ÖZGÜR DENİZ: hah sonunda biri şunun ağzının payını verdi.
Hepimiz güldük.
"Farkında mısın bir kız sesi daha var cırtlak bir ses ama" "Evet de nereden geliyor bu kız sesi yav."
Gözlerim bir an ata'nın yanına gitti MELİS... Kızı yeni fark ettim artık gözümde ne kadar küçüldüyse!
MELİS: Atacım ben de kitaba para verenleri çok salak görüyorum kitaba verilen parayla bir sürü makyaj malzemesi alınır. ATA: ben salak görüyorum demedim. Ayrıca salak konusunu burda tartışırsak sen zararlı çıkarsın. ÖZGÜR DENİZ: Melis sen artık kendi sıranamı gitsen MELİS: nedenmiş? ben burda oturmak istiyorum ÖZGÜR DENİZ: sohbetinle insanları bayıyorsun çünkü
Melis sinirle ve tepine tepine sıradan kalkıp sınıftan çıktı.
"Bu ne açık sözlülük kayranın yiğidi" "Ne! Ne yiğidi ya! Nereden benim yiğidim oluyormuş!" "Hadi hadi beni yeme ben kaçar"
KAYRA: ben kantine gidiyorum geliyor musunuz? ÖZGÜR DENİZ: ben gelirim sabah kahvaltı yapmayı unutmuşum açıım ATA: bende gelirim bir çay bir poğaça oh mis.
Güldüm Ata komik bir çocuktu. Kantinin sabahları boş olması çok güzel bir olay değil mi hiç sıkıştırılmadan rahatça alabiliyorsun falan..
KAYRA: Duygu abla bana bir karışık tost bir de salep versene ÖZGÜR DENİZ: bende iki karışık tost bir çay alabilirmiyim. ATA: bende iki poğaça bir çay istiyorum. DUYGU ABLA: hemen getiriyorum.
Çay diyince birden yüzüm ekşidi çünkü çay hiç sevmem bir keresinde yarım çay bardağından daha az içmiştim bütün gün ağzımda demir tadı kalmışdı.
"Hayatında kaç defa demir tatdın acaba?" "Tatdım ki konuşuyorum iç ses" "Susma hakkımı kullanıyorum." "Bencede! Ayrıca bu ikisi ne kadar öküz yukarda bir tost bir poğaça demişlerdi şimdi iki tost iki poğaça diyorlar." "Sen sanki az yiyorsun da çocuklara laf ediyorsun Kayra!" "Bu kadar çok mu yiyorum?" "İki tost yiyemezsin haklısın, bunlar biraz öküz!"
Yiyecekleri alıp masaya oturduk. Dersin başlamasına 5 dakika falan var.
KAYRA: bu gün ayın kaçı? ÖZGÜR DENİZ: 28'i KAYRA: bu gün felsefe projesi var. Her ay herkes yanındaki ile grup oluyor sonra beraber proje yapıyoruz. ÖZGÜR DENİZ: o zaman ben seninle grup arkadaşıyım. KAYRA: aynen, ama istersen Atayla grup arkadaşı olabilirsin. Ben normalde tek yapıyorum zaten alışkınım, hocaylada konuşurum. ÖZGÜR DENİZ: ...
Yeni bölüm geldi. Arkadaşlar okuma sayısına göre vote sayısı çok düşük lütfen şu küçük yıldıza bir dokunun okuduktan sonra ve yorumlarınızı eksik etmeyinn ✨
Arkadaşlar kitap biraz da sohbet tarzı olsun istedim bu son bitiş kısmında size bir soru sorayım sizde cevaplayın yorumlarda sohbet edelim.
Eğer yarın dünyanın sonu olsaydı bu gününüzü nasıl, kiminle geçirirdiniz?👈
