Bölüm 14: Teyze

697 70 63
                                    

31.05.2020

Medya; Asena

Asena'dan:

Eve geldiğimde Deniz teyzeyle annem salonda film izliyordu. Daha doğrusu annem teyzemin omzuna başını koymuş uyukluyordu. Teyzem de gülümseyerek saçlarını okşuyordu annemin... Onları öylece bırakarak odama girdim.

"O geldi mecnunumuz."

"Niye burdasınız lan siz? Eviniz yok mu sizin?" Dedim bizimkilere bakarak.

"Ayıpsın aşkoo." Dedi Egemen her zamanki gibi şebeklik yaparak. Bilin bakalım Egemen kimlerin oğlu?

"Şişt lan." Dedi Aleyna yanına oturduğumda omzumdan sarsarak. "Bu resim ne lan?" Telefondan gösterdiği fotoğrafa baktım. Umay'ın elini tuttuğum ve yüzüne çok yakın olduğum bir fotoğraf vardı.

"Lan kızın elindeki fırçayı niye kadraja almadın Sıla götü?" Omuz silktiğinde arkamdaki yastığı alıp suratına fırlattım.

"Hayırlı olsun reizz." Diyen Egemen'e göz devirdim. Oturduğum yerden kalkıp dolabımdan kıyafetlerimi aldım.

"Ben duşa giriyorum. Siz de ne bok yiyorsanız yiyin."

Deniz'den:

Akşam Aslı bize mısır yapmaya gittiğinde Asena'nın arkadaşları çoktan çıkmıştı. Arda'ya yorgun bir şekilde kendini koltuğa bıraktı.

"Ponçik." Dediğimde hemen yanıma oturdu. Yanağından öptükten sonra kafasını göğsüme koydum. Aslı elinde mısırlarla geldiğinde bize gözünü kısarak baktı. "Ne?"

"Yerimi kapmış." Dediğinde Asena yandan bakış attı. Aslı onun bakışını gördüğünde bir şey demeden Arda'nın yanına oturdu.

"Deli deliyi görünce sopasını bırakırmış." Dedi Arda az önceki duruma ithafen. Mısır kasesinin birini alıp yemeğe başladım.

Umay'dan:

Ben Çiçek'e sütünü içirirken annem eve geldi. Yine sigara ve alkol kokuyordu.

"Yemek hazırladın mı?"

"Evet. Masada." Dediğimde bana yandan bakış atıp üzerini çıkardı. Boynundaki morlukları gördüğümde göz devirdim.

"Ne oldu şu Asena işi?"

"Seni neden ilgilendiriyor?"

"İşin içinde Murat var çünkü... Aptal kız. Yoksa senin saçma sapan işlerini ilgimi çeker mi sanıyorsun?"

"İyi şimdi de çekmesin o zaman."

"Bir yerlerin kaşınıyor galiba." Dediğinde dişlerimi sıktım. "Anlat."

"Haftasonu onun evine gideceğim."

"Vay. Lezmiymiş kız?" Göz devirdim.

"He lezmiş. Kimyacı bize ortak ödev verdi. Ondan gidiyorum."

"Kız nasıl?" Mutfaktan getirdiği tabakla koltuğa oturdu. "Göstersene fotoğrafını."

"Yok bende fotoğrafı."

"İnstagramını ver."

"Erkekler yetmedi kızlara mı sardın?"

"Kes. Ver instagramı." İsmini söylediğimde telefonu açtı. "Hm... Güzel kızmış." Telefonu kapattı.

"Beğenmediğin biri var mı?" Ters baktığında Çiçekle ilgilenmeye devam ettim.

"Ama bu sana bakmaz."

"Ah keşke bakmasa." Bana yandan bir bakış atıp tabağını mutfağa götürdü.

Asena'dan:

Bahçede minderlere oturuyorduk. Kafam teyzemin dizlerindeydi. Saçlarımı okşuyordu.

"Ne düşünüyorsun?" Dedi gökyüzünde olan gözlerime bakarak. Yıldızları izlerken konuştum.

"Biri var."

"Hmm." Dediğinde derin nefes aldım.

"Öyle değil- bir kız."

"Heteroseksüel olduğunu bilmiyordum."

"Değilim zaten."

"Niye açıklarken bir kız dedin o zaman? Fazla heteroluk dolu bir cümle."

"Bir kız diye bahsettim çünkü aptal erkek ergenler gibi değil. Ya da öyle... of bilmiyorum. Acayip biri..."

"Nasıl yani?"

"Ne bileyim bana yaklaşmaya çalışıyor."

"Bu mu garip?"

"Yani ben olsam bana yaklaşmazdım." Güldü.

"Kendine olan sevgin gözlerimi yaşarttı."

"Kendimi sevmediğimi biliyorsun zaten."

"Kendini sevmiyorsun seni seveni de sevmiyorsun. Belki kız senden etkilenmiştir." Güldüm.

"Benden?" Kafamı kaldırdım. "Anne gözüyle bakmayı bırak ve dürüstçe cevap ver. Benim kadar huysuz birinden etkilenilir mi?" Gülümsedi.

"Zaten etkileniyorum. Hem anan da böyleydi." Göz devirdim. "Ama onda şeytan tüyü var." Gözlerine baktım. "Aslında garip ama bu kadar odunluğuna rağmen sende de var. Genetik galiba." Kaşlarımı kaldırdım.

"Etkileniyorsun...annemden?" Gözlerini kaçırdı. Güldüm.

"Aranızdakileri biliyorum." Kaçırdığı bakışları tekrar beni buldu.

"N-e biliyorsun mesela?"

"Mesela... onun ilk aşkı olduğunu biliyorum." Ellerimi arkama koyarak destek aldım. "Başta homofobik olduğunu da biliyorum... sonradan ne kadar sevsen de onu...bazı şeyleri tersine çeviremediğini de biliyorum."

"Bak düşündüğün gibi bir şey yok. Annen benim en yakın arkadaşım... daha fazlası değil." Burukça gülümsedim.

"Benden çekiniyorsun...aslında kendinden de çekiniyorsun. Bunca yıl onun yanında oldun. O her ne kadar kaçsa da sen onun çocuklarına bile ebeveynlik yaptın. Bunlar ağır biliyorum. Hele de aşık olduğun kişinin çocukları kendinden değilse-"

"Asena hiçbir zaman bunun ayrımını yapmam."

"Biliyorum. Ve seninle gurur duyuyorum. Ona aşık olmakla kendine en büyük kötülüğü yapmışken. Bir de seni bunun için yargılayamam... Ayrıca için rahat olsun. Annem her nerdeyse eminim bizi izliyor ve hala onu sevdiğin için sana kızmıyor. Kızacak olsa bile bununla kendine acı verdiğini bildiği için kızardı. O yüzden Melis anneme ihanet ediyormuş gibi hissetme. Emin ol, o mutluluğunuzu sizden fazla istiyordur." Elimle yanağını okşadım. "Bunca yıl kendinden o kadar büyük fedakarlıklar verdin ki teyze bence 'anne' kelimesini senden daha fazla hak eden yoktur." Gözleri dolduğunda bana sarıldı. Gülümseyip gözlerimin yanmasını umursamadan ellerimi sırtına yerleştirdim. O daha iyilerini hak ediyordu. Tek emin olduğum şey bu...

ELFİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin