Asena'dan:
Sabah irkilerek kalktığımda suratımı ovdum. Yataktan kalkıp banyoya geçtim. Suratımı yıkadıktan sonra saçımı at kuyruğu yaptım.
"Ponçiğim, yemek hazır!" Deniz teyzemin sesini duyduğumda bir dolaba bir de üzerime baktım. Pijamalarımı değiştirmeye üşendiğim için kahvaltıya böyle gitmeye karar verdim.
Odanın kapısını açtığımda karşımda Umay’ı gördüm. Kaşlarımı çatıp suratına baktım.
‘’Ne işin var burada?’’
‘’Hoş buldum Asena.’’
‘’Hoş geldin de. Sabah sabah.’’
‘’Ben davet ettim.’’ Deniz teyzem merdivenlerden yanımıza gelirken konuştu. ‘’Dün bizim için o kadar şey yaptınız. Ben de size güzel bir kahvaltı hazırlayayım dedim.’’ Bana muzip bir şekilde sırıttığında somurttum. ‘’Hadi siz kardeş kardeş yiyin ben de geleceğim birazdan.’’ İkimizin omzuna dokunup yanımızdan ayrıldığında Umay peşinden baktı.
‘’Niye öyle baktı sana?’’
‘’Bizi yakıştırıyor da.’’ Umay güldüğünde arkamdan kapıyı kapattım. ‘’Gülme bayağı ciddi.’’ Gülmeye devam ettiğinde gözlerimi kıstım. ‘’Senin hoşuna gitti galiba.’’ Dudaklarını bastırdığında merdivenlere yöneldim. Yanımda ilerledi.
‘’Ama çok ponçik kadın.’’
‘’Tamam ponçik de o istiyor diye seninle sevgili mi olacağım?’’ Baygın bir şekilde baktı.
‘’Aman gel sevgili olalım diyorum ben de.’’ Sırıttım.
‘’Yani bana pek arkadaşça yaklaşmadığın açık da.’’
‘’Ne? Külliyen yalan. İftira.’’ Dediğinde kahkaha atarak yemek masasına ilerledim.
Annem kucağında Çiçek’i tutuyordu. Kısa bir süre onlara baktım. Daha sonra soluna oturdum. Umay da yanıma oturduğunda Aleyna sırıtarak bakıyordu bana. Dudaklarımı kıpırdatarak küfrettiğimde arkasına yaslanıp ağzına peynir attı.
‘’Bu akşam planınız var mı?’’
Deniz teyzem masaya otururken konuştu. Ben bir şey demeden tabağıma koyduğum zeytinleri yiyordum.
‘’Biz Fatma’yla sinemaya gideceğiz.’’ Dedi Aleyna. Kafamı kaldırıp sırıttığımda bu sefer o dudaklarını oynatarak küfür etti.
‘’Senin Egemen?’’
‘’Çocuklarla halı saham var.’’
‘’Umay?’’ Konu Umay’a geldiğinde kafamı kaldırıp teyzeme baktım. Çiçek’i kucağına almış dizini sarsarak onu sallarken Umay’dan cevap veriyordu.
"Ben boşum."
Bakışları beni bulduğunda konuştum.
"Benim akşam kafede işim var."
"Çalacak mısın?" Diyen Deniz teyzeme kafa salladım. Annem kaşlarını çattı.
"Ne?"
"Şey...Asena kafede çalıyor da bazen."
"Bağlama mı?" Dediğinde kafamı olumsuz manada salladım.
"Gitar." Annemin gözlerine baktığımda ikimizin de aynı şeyi düşündüğümüzü anladım.
13 yıl önce...
Melis'ten:
Çalışma odamda çalışırken Asena'ya baktım. Odama koyduğum masada yere değmeyen ayaklarını sallayarak resim çiziyordu. Dudaklarını büzmüş çizmeye odaklanmıştı. Gülümsedim. Gözlüğümü çıkarıp masadan kalktım. Asena'nın yanına gittim. Saçını okşadım. Kafasını kaldırıp masmavi gözlerini bana diktiğinde yanağından öptüm.
"Oh. Annesinin güzeli."
"İşin bitti mi?" Dedi peltekçe.
"Bitmedi daha ama ara verdim."
"Hm."
"Müzik hocanla konuştum." Diyeceğim şeyi anlamış gibi kaşlarını çatmıştı. "Gitar çalamıyormuşsun daha doğrusu çalışmıyormuşsun."
"Gitar çalmak istemiyorum. Ben bağlama çalmak istiyorum."
"Ama hayatım bağlama da çalacaksın." Omuz silktiğinde derin nefes verdim. Gitar çalmasını ben istiyordum. Ama bunu istemiyorsa zorlamamalıydım. Derin nefes alıp verdim. "Peki. Hocanla konuşurum. Sadece bağlama çalarsın." Gülümsediğinde alnını öptüm. Gitar çalmaması hoşuma gitmiyordu ama onun seçimi.
13 yıl sonra...
Asena'dan:
"Gitar çalmak istemediğini sanıyordum." Burukça gülümsedim.
"İstemiyordum. Ama bazı şeyler zamanla değişiyor." Gözlerinin kızardığını fark ettiğimde Deniz teyzem araya girdi.
"Ne güzel işte. Akşam Aslı, ben, Umay seni dinlemeye geliriz." Bana onay istercesine bakan teyzeme döndüm. "Olur mu?"
"Müşteri olan sizsiniz. İsterseniz gelin." Memnuniyetle gülümsedi.
"Senin içinde uygun mu Umay?" Kafamı ona çevirdiğimde itiraz edecek gibi duruyordu. Ama bir süre gözlerime baktıktan sonra onayladı.
"Olur."