25.05.2020
Aslı'dan:
Kahvaltıdan sonra odama girip hazırlanmaya başladım. Odadan kokusu gitmemişti. Nasıl? On iki yıl sonra bile odadan gitmiyordu. Anıları... Kokusu...
Şifonyerin üzerindeki resmini aldım. En saf halinde çekilmişti.
"Bir gün geri gelirsen... Her şey aynı kalsın istedim. Hiçbir şeyin yeri değiştirilmedi." Diyerek yanıma gelen Deniz'e gülümsedim. "Hala onu sevdiğini biliyorum. Ve onu senden alamam. Bunu da biliyorum.""Mezarlığa gitmem lazım." Dedim tekrar resme bakarken.
"Emin misin?" Dediğinde resmi yerine koydum. Kafa salladım. "Hazır mısın peki? Cidden. Bir daha dağılmanı istemiyorum." Yutkundum.
"Bir daha aynı hatayı yapmam."
"İyi o halde. Seni oraya bırakırım. Ama eve yine benimle döneceksin."
"Hayır. Sadece bırak. Yalnız kalmam lazım. Bir süre."
"Yeterince yalnız kaldın zaten. Artık kalma." Kafamı olumsuz manada salladım.
"İster götür ister götürme. Yalnız kalacağım." Ofladı.
"İyi. Beş dakikaya aşağıda ol." Onayladığımda odadan çıktı. Altıma pantolon çekip aşağı indim.
***
Mezarlığa geldiğimizde inecekken elimi tuttu.
"Her şeye rağmen. Yanındayım Aslı. Bunu sakın unutma." Kafa sallayıp çıktım.
Onun mezarını bulduğumda onu gömdüğümüz an gözlerimin önüne geldi. Derin nefes alıp çöktüm. Mezarına çok iyi bakmışlardı. Üzerinde açan çiçekler en az onun kadar güzeldi.
"Ne boktan değil mi? Sevdiğin yüzünden ölmek. Seni onlar öldürmedi. Benim öfkem öldürdü. Eğer Cevdet'i öldürmeseydim. Bunların hiçbiri yaşanmayacaktı. Sadece kanıtlamam lazımdı. Suçlu olduğunu... Mahkemeye versem her şey farklı olabilirdi... Aptallık ettim." Yutkundum. "Ve en kötüsü. Bana emanet ettiğin kız benden nefret ediyor. Ve bunu ben yaptım. Onun hayatındaki tek güvencesi benken. Küçüklüğünden beri en nefret ettiği kişi oldum."
Aklıma geçmişte yaptıklarım geldiğinde gözlerimi kapatıp yüzümü buruşturdum.
12 yıl önce...
Viskiyi doldururken Deniz geldi.
"Ben çıkıyorum. Çocuklara dikkat et." Homurdandığımda odadan çıkıp kapıyı kapattı. Kapı açıldığında ofladım.
"YİNE NE VAR LAN?!"
"Anne?" Dedi Asena korkarak odaya girerken.
"Ne var?" Dediğimde elindeki kağıdı gösterdi.
"Resim yaptım da."
"E banane bundan velet?" Dediğimde elleriyle oynamaya başladı. "Gel göster. Bakalım yine ne çizdin aptal aptal." Kaşlarını çattığında kadehi kafama diktim.
"Annem nerde? Niye gelmedi?"
"GİT BAŞIMDAN!!" Dediğimde korkarak çıktı. Az derdimiz var bir de bu velet başımıza çıktı.
Aslı'dan:
"Bunları sadece Asena'yla ben biliyorduk. Deniz'in olmadığı zamanlar hep aynı şey oluyordu. Küçücük kıza hakaretler ediyordum. Benden uzak durması için. Onun tek amacı çizdiği resimleri göstermek ve bir aferin almaktı. Emanetine ihanet ettim. Şimdi de benden nefret ediyor. Haklı olarak. Deniz bunu bilse Asena'yla aramı yapmak istemez. Demek ki o da saklamış bunları... Rezilliklerimi. Burda olsan suratıma tükürürdün. Hakkın... Onu nasıl geri kazanabilirim bilmiyorum ya da kazanır mıyım? Ama çabalayacağım. Geçmişte yediğim bokları teker teker temizlemek için... Senin için..." Birden bire izleniyormuş gibi hissetmeye başladım. Etrafıma baktığımda kimse yoktu. Gözlerimi silip ayağa kalktım. Ve mezarlığın çıkışına yöneldim.
***
Bir bara geldiğimde hemen viski söyledim. Ayık olmaktan nefret ediyordum.
Viskiyi kafama dikerken bile huzursuzdum. Kim izliyor lan beni? Etarafa baktım. Birbirine kur yapan insanlardan başka kimse yoktu... İçmeye devam ettim.
Gözlerimi açamayacak kadar sarhoş olduğumda biri yanıma geldi. Kafamı masadan kaldıramıyordum. Kollarımdan tutulup kaldırıldığımda homurdandım.
"Kimsin lan! Ben Aslı Korkmaz'ım adam olun oğlum. " kokusu çok tanıdıktı. Kim gibi kokuyordu? Melis? "Melis." Soğuğu hissettiğimde üzerime hırka örtüldü. Bir arabaya bindiğimizde kafam birinin göğsüne düştü. Hm... Kadın...
"Kimsin sen?" Konuşmadı. Bir süre sonra göz kapaklarımın ağırlaşmasıyla uykuya daldım.
"Aslı?" Deniz'in sesini duymuştum. Ama gözümü açıyordum.
Asena'dan:
Annemin mezarına ekmek için aldığım beyaz laleyle mezarlığa girdiğimde annemin mezarına baktım. Onun burda ne işi vardı? Bir süre gizlenerek izledim. Etrafına baktı. Bir süre sonra kalkıp mezarlıktan çıktığında laleyi kenara koyup peşinden gittim. Nereye gidiyordu bu?
***
Bara girdiğinde göz devirdim. Peşinden girip oturduğu yere baktım.
İçiyordu. Yine... Köşeye oturup izledim.
İçip sızdığında oflayıp içkisinin parasını ödedim. Yanına geldiğimda homurdandı. Kaldırıp dışarı çıkardım. Taksi durdurup onu bindirdikten sonra ben de oturdum. Sarsılan başı göğsüme düştüğünde bakışlarımı ondan çektim. Bu durumun tam tersi şekilde olması gerekmiyor muydu? Annemin benim götümü toplaması gerekirken, ben onun götüni topluyordum.
Eve geldiğimizde kapıyı Deniz teyzem açtı.
"Aslı?" Bana baktığında gözleri büyüdü.
"İçeri girebilir miyiz artık?" Yer verdiğinde onu odasına taşıdım. Ve hiçbir şey demeden odadan çıktım.
>>>>>>>>>
Şimdi anladınız mı Asena'nın nefretinin nedenini?
Aslı'yı Melis'in ölümünden suçluyor sananlar Asena'nın Aslı'nın bu pis işlerinden haberi yok :)