1.Bölüm

4.7K 93 40
                                    

Kayaoğlu ailesi

Sahra Kayaoğlu (26)

Zehra Kayaoğlu (21)

Asaf Kayaoğlu (24)

Zehra Kayaoğlu (49) Anne

Yusuf Kayaoğlu (53) Baba

Karan ailesi

Bora Karan (27)

Ozan Karan (26)

Duru Karan (22)

                  (İkiz kardeşler)

Gül Karan (22)

Adem Karan (54) Baba

Fidan Karan (49) Anne

Yakup Karan (72) Dede

(Kitap da diğer yakın aile bireylerini amca,hala,dayı vs. yazmadım çünkü büyük bir aileye sahipler.)


Sabah ailemin bağırışma sesleriyle uyandım. O kadar çok bağırıyordu ki üst kata kadar sesi geliyordu. Neydi bu sabah sabah Allah aşkına? Sabahlığımı giyip alt kata indim.

"Baba, anne ne oluyor? " kardeşim başı yere eğik yanında bir kızla babamdan azar işitiyordu.

"Gel kızım gel kardeşinin neler yaptığına bak bakalım ne boklar yemiş!" babam çok sinirliydi onu daha önce bu kadar fazla kendinden geçmiş görmemiştim.

"Babam tamam sakin ol bak tansiyonun çıkacak sen geç salona geliyoruz biz." babam tansiyon hastasıydı onu yormamamız gerekiyordu ama canım kardeşim yapmıştı yine yapacağını!

Hepimiz salona geçmiştik babam bir ileri bir geri volta atıp duruyordu. Artık gerçekten merak edip

"Baba nolu- " Dışardan gelen silah sesleri sözümü kesmeseydi öğrenebilirdim elbette.

"KAYAOĞULLARI! ÇIKIN DIŞARI!" bu ses neydi be böyle!

"Siktir! Ali çabuk Asaf'ı götür burdan ikisini de al da git arka kapıdan çıkın hemen!" O arada kardeşim Feyza da yanıma gelmişti.

"Ne oluyor abla bu ses ne?" ah bir anlasam kuzum be

"Ben de bilmiyorum kuzum." babam çok sinirli görünüyordu. Açıkçası onu ilk defa böyle görüyordum. Birazcık tırsmıştım.

"Siz hemen yukarı!" babam bizi sert bir sesle uyarırken

"Ama ba- "

"Aması maması yok çıkın dedim size!"

Babamın bu sinirinden gerçekten kötü bir şey olmalıydı. Ama ben yukarı çıkamazdım. Kardeşim Feyza'yı odasına çıkardım.

"Feyza sakın dışarı çıkmıyorsun anladın mı beni?" Feyza kafasını sallayıp içeri geçti. Ben de hala aşağıdan gelen bağırışma seslerine gözlerimi devirip aşağıya indim. İçeride eli silahlı bir sürü adam vardı ve silahı babama tutuyorlardı.

"Baba noluyor?" Sesim telaşlı çıkmıştı sesimi duyan babam daha da sinirlenip

"Ben size aşağıya inmeyeceksiniz demedim mi? " biz mi arkamı döndüğüm de kardeşim Feyza da yanımdaydı. Babamın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Hay Allahım ya noluyor bugün be.

"Yukarı çıkın!" babam bize her ne kadar yukarı çıkın dese de şurdan şuraya gitmiyordum. Hem bu adam kimdi de babama silah tutuyordu.

"Gitmesin Kayaoğlu kardeşinin ne boklar yediğini öğrensin! " ben soru dolu bakışlar atarken devam etti

"KARDEŞİN ASAF KAYAOĞLU BENİM KIZ KARDEŞİMİ KAÇIRDI!" Ne diyordu bu adam benim kardeşim asla böyle bir şey yapmazdı.

"YALAN SÖYLEME! BENİM KARDEŞİM BÖYLE BİR ŞEY YAPMAZ!" benden bu çıkışı beklemiyordu. Beni sus pus bir kız sandığı belliydi ama yanılıyordu. Yüzün de ani bir değişme oldu fakat kendini hemen topladı.

"Sadece Asaf'ı değil bütün çocuklarını yetiştirmemişsin Yusuf Kayaoğlu!" bu dediğiyle kan beynime sıçradı ne zamandan beri kendi hakkımızı savunmamız terbiyesizlik olmuş!

"Sen benim kız- " babamın sözünü kesmeliydim susmayacaktım susamazdım bana ne hakla böyle kötü imalarda bulunabilirdi.

"Siz kim oluyorsunuz da benim terbiyemi sorguluyorsunuz! Kimsiniz siz!" Bu yaşlı adam sinirimi çok bozmuştu Ah şu eski kafalı insanlar cinayet sebebi

"Benim kızımın terbiyesi sana kalmadı Yakup Karan!" adam sert bakışlarını babama atarken

"Tam da beni ilgilendirir oğlun torunumu kaçırdı! Torunumu getirin bana!" Babam üstüne basa basa ihtiyara anlatmaya çalışıyordu ama bu adam istediğini almadan gidecek değildi.

"Benim. Oğlum. Torununu. Kaçırmadı!" O arada arkadan genç bir erkek silahını kaldırıp

"YETER! HEMEN KARDEŞİMİ GETİRİN!" herkes birbirine silah tutuyordu neydi bu şimdi böyle mi çözeceklerdi?

"İndirin şu silahları! ne anlıyorsunuz? kan dökünce mi bitiyor her şey! Kardeşin burada değil! Nerede bilmiyoruz!" Genç adamın yüzü kızarırken ben de bir o kadar sinirliydim.  Kimse evime gelip aileme ahkam kesemezdi. O kadar!

"Son kez söylüyorum. Kardeşimi. Getirin!" Bu adam anlamıyor beni herhalde

"Sen beni anlamıyorsun herhalde? Kardeşin. burada. değil." İkimiz de birbirimize sert bakışlar atıyorduk. Ta ki arkadan Asaf ve az önceki kızın çekiştirilerek bahçeye getirilmesiyle dikkatimiz onlara yöneldi. Bütün ağalar buradaydı. Salih ağa Asaf ve kıza doğru yürüdü ve

"Hepiniz kaçmanın cezasını biliyorsunuz ağalar! Ölüm!" O an içim o kadar acıdı ki kardeşimin ölüm emri veriliyordu. BU NE SAÇMALIKTI BÖYLE! dayanamadım

"NE ÖLÜMÜ SALİH AĞA!" bütün bakışlar bana dönerken

"Asaf Karan oğullarının kızını kaçırdı cezası ölümdür!"

merhaba öncelikle diğer kitaptan bölüm bekleyenlere özür diliyorum. Çünkü kitaba devam edemedim konuyu biraz saçma yaptım. Belki devam edebilirim belki edemem. Ama sizden özür diliyorum sizi seviyorum <3

👉⛤👈

BERDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin