Beğeni ve yorum atmayı unutmayın...
Sizi seviyoreee <3
Sabah üzerime iki ayının atlaması ile uyandım sanırım belim çıktı.
"GÜNAYDIIINNNNN" Şok olmuş gözlerimi araladım. Ama nasıl ya yuh daha dün söylemiştim ben bunlara hem de gece!
"Sizin burada ne işiniz var?" Kocaman sarıldık.
Esra "Yani bebeğim iki gün sonra düğünün var sorun bizim burda olmamız mı?" güldüm ve ikisini de kendime çekip sallandım.
"Of of çok özlemişim."
Asel "Ben de bebeğim ama yeter bu kadar. Kalk gidiyoruz."
"Nereye be bu saatte?" İkisi de kollarındaki saati gösterip bana ne kadar geç olduğunu ve annemin beni keseceğini gösterdiler.
"Saat oniki mi oldu ne ara ya!" tabi olur dün o kadar yoruldum. Aman kızamaz kimse bana gelmeseydi dünürcükler.
Esra "Of hadi daha fazla geç olmadan gidiyoruz." ben hala nereye gittiğimizi bilmiyordum.
"Nereye?"
Asel "Nereye olucak ikimizin de bir parça kıyafetimiz yok. Tabi biricik arkadaşımız bize EVLENECEĞİNİ daha DÜN söyledi." ben onlara sahte gülücüğümü atarken aklıma annemin beni asla göndermeyeceği geldi.
"Ama kızlar annem asla izin vermez düğün hazırlıkları var." ups ben bunlara Asaf'ın evleneceğini hatta bugün evleneceğini söylemedim.
"Şey.. Bir de bugün de düğünümüz varrrr. Asaf evleniyorrr." Ben her ne kadar şirin söylemeye çalışsam da ikisi de umursamadı.
Asel "Biliyoruz canım arkadaşım Zehra teyze söyledi." Rahatlamıştım bir de bunun dırdırını çekemezdim.
Esra "Anneni ikna etme konusunda ise sakın endişe etme benim ikna kabiliyetimi unuttun sanırım." Esra saçını geri atarken biz Asel ile göz devirdik.
Esra'nın gerçekten ikna kabiliyeti vardı. Ne zaman annemle sorun yaşasam imdadıma Esra gelirdi. Sihirli kelimelerini kullanır annemi ya da babamı ikna ederdi.
"Peki madem, bu sefer annemi nasıl ikna edeceksin acaba." Üstümü giyindim ve hepimiz aşağıya indik annem bir oraya bir buraya arı gibi koşuyordu. Tabi koşar oğluşu evleniyor. Annem bana çatık kaşlarla bakarken Esra araya girdi.
"Ayy Zehra teyzemmmm ne özledim seni ne özledim. Kız görüşemiyoruz hiç." dedi annemi kolundan salona çekerken.
"Zehra teyzem bir hahve mi içsek?" annem hemen ayaklandı.
"Kızım o kadar işim var akşama düğün var ne kahvesi." Esra annemi kolundan tuttu.
"Aşk olsun Zehra teyze kırılıyorum ama kırk yılın başı gelmişim evinize bak giderim he." anneme arkasını döndü. Asel ben ve annem sırıtırken Esra tam bir çocuktu. Annem Esranın hafif saçını çekti.
"Trip atma kız gel." Esra Asel ben annem Feyza salonda oturmuştuk ve kahve içiyorduk. Kahve bitene kadar yaklaşık bir on dakika sohbet ettik ve Esra konuşmaya başladı.
"Şimdi Zehra teyzem biliyorsun bizim geç haberimiz oldu bu düğünden ve benim hiç kıyafetim yok -annemin baktığı yöne baktım dört valiz mi yuh- Zehra teyze vallahi o bavulları içindekiler hep eskidi hepsini giydim."
"Yani en yakın arkadaşlarımdan birinin düğününe giderken hazırlanalım değil mi? Bu yüzden senden izin istiyoruz bugün Feyza ve Sahra için." dedi ve kedi bakışlarını anneme dikti.
"Kız bunun için mi sabahtan beri kıvranıyorsun? Ay gidin zaten ayağımın altında daha çok bana köstek olursunuz. Ben korumalara yaptırırım. Hadi gidin." annem bizi evden kovar gibi dışarı attı. Biz de kızlarla arabama atladık.
Çarşıdaki AVM'ye gelmiştik. Burayı avucumun içi gibi bilirdim. Alışverişin daha kısa sürmesi için en uygun yer burasıydı.
Kısa demiştim değil mi? aslaa bizim kızları unutmuşum. Asel ve Esra bizi sabahtan beri peşlerinden sürüklüyordu. Feyza ve ben artık bunalmıştık.
"Kızlar yeter be sabahtan beri bir beğenemediniz!" sitemli konuşmam onların umurunda bile olmamıştı.
Asel "Valla onu bize düğününü iki gün önce söyleyen kız düşünsün." dedi. Bense suratımı astım.
Sonunda kıyafetlerini seçmişlerdi. Şimdi kabin de ben ve Feyza'nın puanlama sırasındaydık Esra mükemmel bir elbise ile kabinden çıkmıştı.
Parlak diz üstü elbisesi ona çok yakışmıştı.
Biz kızlarla beğenilerimizi sunarken Asel kıyafet beğenemememişti ve mağazadan çıkmak istedi. Esra kasaya giderken biz de mağazanın önünde onu bekliyorduk. Allah'tan ayakkabı ve çanta sorunumuz yoktu. Yoksa düşünemiyorum.Asel bizi bir iki saat daha peşinden sürükledikten sonra sonunda elbisesini bulmuştu. Kabinlere geldik ve çıkmasını bekliyorduk.
Asel üstüne aşırı derece de yakışan diz üstü siyah kayık yaka elbisesi ile yakıyordu.
Esra "Kızım yakıyorsun kesin al bunu." Hepimiz Esra'ya katıldık ve sonunda Asel hanımımıza elbise aldırttık. Saate baktım. Dört olmuştu çok fazla zamanımız yoktu. Üç saat kalmıştı.
"Kızlar üç saatimiz kaldı!" arabayı daha hızlı kullanmıştım. Eve onbeş dakikada vardığımda ise şimdi sadece süslenmemiz kalmıştı.
Hepinize selam canlar iki gün bölüm yazamadım çünkü geçen günkü olay moralimi çok bozmuştu. Neyse bundan sonra elimden geldiğince hızlı yazacağım.
Umarım beğenirsiniz <3Bu arada bir dedikodu yapalım be buraya bir kaç anınızı yazın da konuşalım.
👉 ⛤ 👈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL
ChickLitAşk'ın olduğu yerde İMKANSIZ olmaz... Cumartesi, Pazar yeni bölümler. Müsait olursam başka günler de yazabilirim.