KAYIP BİR CİNAYET

268 6 0
                                    

Adana Cumhuriyet Savcılığı'na dilekçe ile başvuran Reyhan K. isimli bir bayan, dilekçesinde özetle "10 seneden beri evli olduğu kocası Hasan K.'nin kayıp olduğunu" bildirir. Savcılık, tahkikatın tamamlanması ve müşteki Reyhan K.'nin ifadesinin alınması için dilekçeyi Cinayet Büro Amirliği'ne havale eder. 
Konu ile ilgili olarak Cinayet Bürosu'nca Reyhan K.'nin ifadesinin alınması için defalarca ikamet etmekte olduğu evine ekip gönderilir ancak Reyhan K. bir türlü evinde bulunamaz. Yine bu amaçla evine gidildiği bir gün Reyhan K. evde bulunarak kendisine şubeye gelmesi için not bırakılır ancak bayanın buna rağmen yine gelmediğini gören Cinayet Bürosu ekipleri Reyhan K.'nın neden gelmediği konusunda şüphelenerek geniş çaplı bir tahkikata başlarlar. 
Mahalle sakinlerinin ifadesine başvurulduğunda, Reyhan K.'nin iffetsiz bir kadın olduğunun ve Kemal C. adlı şahıs ile dost hayatı yaşadığının öğrenilmesi üzerine 12.12.1990 tarihinde Kemal C. isimli bu şahıs ifadesi alınmak üzere gözlem altına alınır. Kemal C. vermiş olduğu ifadesinde "Hasan K. ve Reyhan K.'yi 2 yıldır tanıdığını, ailece görüştüklerini, bir ara söz konusu aile ile birlikte Kız Kalesi'ne gittiklerini, orada bir pansiyonda Reyhan K. ile cinsel ilişkiye girdiklerini, kayıp Hasan K.'yi en son 5 ay kadar önce gördüğünü ve bildiği kadarıyla da ailesine bağlı bir kişi olduğunu" beyan eder. 
Daha sonra yapılan araştırmalar neticesinde bulunan Reyhan K. alınan şifai ifadesinde, "Kocasının nerede olduğunu bilmediğini, işe gidiyorum diyerek evden ayrıldığını ve bir daha da geri dönmediğini" söyler. 
Olayla ilgili olarak Reyhan K.'nın kızı Meryem K.'nın alınan ifadesinde "Beş ay kadar önce bir gün annesinin babasını yataktan kaldırdığını, kahvaltını yap dediğini, daha sonra annesinin ve babasının kavga ettiklerini, ardından babasının evden ayrıldığını, annesinin ise kardeşiyle kendisini alarak anneannesine götürdüğünü, aradan bir hafta kadar geçtikten sonra eve geri döndüklerinde babasının evde olmadığını ve evlerinin giriş kapısının önünde bulunan bahçeye yeni toprak dökülmüş olduğunu gördüğünü, annesine babasını sorduğunda babasının bakkala peynir almak için gittiğini söylediğini, okula gidip geldikten sonra ise dayısının evlerine gelmiş olduğunu gördüğünü, annesinin gözünün şişmiş olduğunu görerek ne olduğunu sorduğunda annesinin "baban dövdü" dediğini, bu arada karnı acıktığı için kebapçıya gittiğini, eve döndüğünde annesiyle dayısının bahçede bulunan toprağı kürek ve tırmıkla düzelttiklerini gördüğünü, daha sonraki günlerde de annesine babasını sorduğunda "kendisi uyurken babasının gelip gittiğini" söylediğini, oysa ki babasının kendisini sevip okşamadan gitmeyeceğini" belirtir. 
Kayıp Hasan K.'nın babası Adem K.'nın alınan ifadesinde ise "gelininin kendisine Hasan K.'nın kayıp olduğunu söylemesine rağmen aynı mahallede ikamet eden Kemal C. ve Hüseyin G. isimli şahısların Hasan K.'nın kayıp olmadığını ve öldürüldüğünü söylediklerini, oğlu kayıp olduktan sonra gelini Reyhan K.'nın evde bulunan yorganların yüzlerini değiştirdiğini ve bahçeyi yeniden düzenlediğini, bahçeye toprak döktürdüğünü, kendisinin ise bu durumdan şüphelendiğini" beyan eder.
Tüm bu gelişmeler üzerine ifadeleri alınan tüm şahıslar yüzleştirildiğinde, Reyhan K. kocasını zehirlemek suretiyle öldürdüğünü ve bahçeye gömdüğünü, üzerine de toprak attığını itiraf ederek suçunu kabul eder. 
Sanık Reyhan K., Cinayet Büro Amirliği'nde yapılan nihai sorgulamasında "Hasan K. ile 10 yıllık evli ve 4 çocuk sahibi olduklarını, kocasının asker kaçağı olmasından dolayı sürekli bir işte çalışamadığını ve bu yüzden ailece geçim sıkıntısı çektiklerini, kendisinin çocuklarını geçindirebilmek amacıyla para karşılığında bazı şahıslarla cinsel ilişkiye girdiğini, yine bu amaçla en son Kemal C. ile tanışarak onunla da cinsel ilişkiye girdiğini, bundan sonra Kemal C. ile ilişkilerinin devam ettiğini, hatta kocasının evde olmadığı zamanlarda evlerinde de bu ilişkiyi sürdürdüklerini, bir süre sonra kocasına Kemal C.'nin çalıştığı işyerinde iş bulduklarını, olay günü börek yaptığını ve çocuklarını parka gönderdikten sonra evde kocası Hasan K. ve dostu Kemal C. ile baş başa kaldıklarını, kocasına verdiği böreğin içine Kemal C.'nin eve getirmiş olduğu zehri koyduğunu, kocasının böreği yedikten bir müddet sonra terlemeye başladığını ve kusmak istediğini, daha sonra kapıya doğru fırladığını ve kapının eşiğinde oturup kaldığını, Kemal C.'nin kendisine su getirmesini söylediğini, suyu getirdiğini, ancak kocasının suyu içemeden yere yığıldığını, hatta Kemal C.'nin kocasının elbiselerini çıkarmak istediğini ancak çıkardığı esnada kocasının gömleğinin yırtıldığını, kocasının ölümünden sonra ikisinin de çok korktuğunu, daha sonra Kemal C.'nin kendi evine gittiğini, kendisinin ise çocuklarını alarak kapıyı kilitleyip annesine gittiğini, 2 gün süre eve gelmediğini, annesinden Kemal C.'ye telefon ederek kocasının cesedini ne yapacaklarını sorduğunu, Kemal C.'nin ise -Sen eve git, ben akşam patronumun arabasını alıp geleceğim, oradan başka bir yere götürüp atarız.- dediğini, eve gittiğinde evin içerisini koku sardığını fark ettiğini, o gün karanlık basıncaya kadar beklediğini, akşam Kemal C.'nin araba bulamadığını söyleyerek eve geldiğini, cesedi ne yapacaklarını sorduğunda -Evin bahçesine gömelim. Bilahare başka bir yere atarız.- dediğini, bunun üzerine cesedi bahçe köşesinde bulunan kavakların dibindeki bir boşluğa götürerek gömmek istediklerini, hatta kendisinin kazma ile toprağı kazmak istediğini ancak beceremediğini, bu şekilde kocasının üzerine toprağı zorlukla örttüklerini, Kemal C.'nin kendisine 25 bin lira vererek -Bir traktör dolusu toprak getirterek, üzerine toprak attır.- dediğini, ertesi sabah tanımadığı bir traktörcü bularak bahçeye bir traktör dolusu toprak döktürdüğünü, daha sonra bu toprağı kocasını gömdüğü yerin üzerine attığını, olayı saklayabilmek için önceleri tanıdıklarına kocasının kamyonla uzun yola gittiğini söylediğini, aradan zaman geçince de Kemal C.'nin kendisine -Sen savcılığa kocam kayboldu, 1,5 aydır eve gelmiyor şeklinde dilekçe ver.- dediğini, buna istinaden 30.10.1990 günü savcılığa bu konuda dilekçe verdiğini, ancak defalarca ifade vermesi için çağırıldığı halde ifade vermekten kaçmak için evde bulunmadığını" söyler. 

Cinayet Büro Amirliği ekipleri, sanık Reyhan K.'nın yer göstermesi sonucu evin bahçesinde üzerine maydanoz ekilmiş bir toprak parçasını kazdıklarında bir erkek cesedi ile karşılaşırlar. Cesedin Hasan K.'ya ait olduğunun babası Adem K.'nın teşhisi ile kesinlik kazanması üzerine sanıklar Reyhan K. ve Kemal C., olayla ilgili tanzim edilen tahkikat evrakı ile birlikte Adana Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edilerek tutuklanırlar.

CİNAYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin