2012, İngiltere, Londra
Etrafımda olanları izliyordum boş bakışlarla. Gözlerim koltukta ağlamaktan canı çıkan anneme değiyordu ilk. Yüzü dünden beri ağladığını belli etmek ister gibi yaşlarla yıkanmıştı. Gözleri kıpkırmızıydı, göz altları bir gün içinde çökmüştü. Her sabah özenle taradığı saçları darmadağınıktı. Çok sevdiği koltuk takımında tüm asaletiyle oturuyor, fakat çökmüş gözüküyordu. Hep dik tuttuğu omuzları yer çekimine yenilmişti, mendilini tuttuğu elleri titriyordu, ten rengi bir kat daha beyazlamıştı. Yıkılmıştı.
Sonra evimizin salonunda gezen bakışlarım köşeye, babamın çok sevdiği köşesine kayıyordu. Kız kardeşim tekli koltukta bir hayalet gibi bacaklarını kendine çekmiş oturuyordu. Titreyen elleri dizlerine sarılmıştı, kendinden destek almaya çalışıyordu. Bakışları şimdiye kadar hiç görmediğim şekilde, benim içimi titretip yok edecek kadar boştu. Dümdüz duvara bakıyordu, hiçbir ifadesi yoktu. Yine de yüzünden anlaşılıyordu gece boyunca ağladığı. Yaşların izleri duruyordu yanaklarında. Göz altları şişti, yüzü solmuştu. Çiçeği koparılmıştı.
Biraz daha dolaşınca annemin karşısındaki koltukta oturan çift çekiyordu dikkatimi. Kadının omuzları sarsılıyor, ağlıyor, adam kadının omzuna koluyla sarılmış öylece duruyordu. Taehyung'un anne babasıydı onlar. Sadece böyle durumlarda kendilerinden başkalarını önemsediklerini gördüğüm anne babası. Normalde yüzlerine yapışmış o gülücük yoktu şimdi. Keskin bir acı hissediliyordu ifadelerinden. Kadın, ağlamasında anneme ortak oluyordu, adam ruhu çekilmiş gibi üzgün bir ifadeyle duvarı izliyordu. Üzülmüşlerdi.
En son bakışlarım yanımda oturan bedene kaymıştı. Gözleri üzerimdeydi. Söylediği gibi hep üzerimde tutuyordu onları. Bakışları acıma ortak oluyordu, benim hislerimi kendi gözleriyle anlatıyordu. Elinin teki belime sarılıydı. Onun kucağındaydım, ona sığınmıştım, çünkü başka bir yer bulamamıştım sığınmak için. Yine bana ev olan kendisi olmuştu. Gözleri titremişti. Onunla göz göze gelmem onu titretmişti, fakat bu seferki mutlu olacağım bir şey değildi. Yıkılışım titretmişti onu. Yıldızları sakladığımı söylediği gözlerimden kayan yıldızı görmüştü, bu yüzden titremişti irisleri.
Yüzü bu odadaki herkesin yüzü gibi soluktu. Esmer teni geçirdiği korku ve duygu yoğunluğundan beyazlamıştı. Fazla korkmuştu benim evim. Fazla korkutmuştum onu. Kayan yıldızımın yasını tutarken canımı alacak kadar delirmiş, canını acıtmıştım onun. Bu yüzdendi dünden beri başımdan bir kere bile ayrılmayışı. Herkes gibi üzgündü, yine de benim yanımda olup sakinleşmem için uğraşmıştı.
Bana gelirsek eğer, ben herkesten birazdım. Annem gibi yıkılmıştım, kardeşim gibi koparılmıştı çiçeğim gökyüzümden, Bay ve Bayan Kim gibi üzülmüştüm, Taehyung gibi korkmuştum. Herkesten birazdım, yine de herkesten biraz fazlaydım.
Geçirdiğim sinir krizi yorgun düşürmüştü beni. Dün apar topar geldiğimiz için, saatler süren uçak yolculuğunu bile, umursayamamıştım. Haberi aldığımızdan beri titreyen dizlerim beni evimize kadar taşımıştı da, öteye götürememişti. Eve girdiğim an yere çöküp delirmiş gibi ağlamıştım. Sanki tüm yol boyunca sessiz sessiz ağlamamışım gibi, bağıra bağıra gözyaşı dökmüştüm. Sonra kriz geçirmiştim, kendimi kaybetmiş ve her yeri mahvetmiştim. Odamda sağlam tek bir yer bile bırakmamıştım. Taehyung beni durdurmasa belki de, kendimde de sağlam bir can bırakmayacaktım. Ama benim ellerimden tutmuş ve çekip almıştı deliliğin ellerinden. Huzuru bulduğumu söylediğim kollarının arasına almış, dünden beri bir kez olsun bırakmamıştı. Öyle bir korkmuştu ki, kaybım için ağlamayan adam oturup karşımda benim canım için ağlamıştı. Ben saatlerce kendi acıma ağlarken, o karşımda benim canıma ağlamıştı. On yaşımda, benim onu bırakmamam için ağladığı günden beri, birbirimize hep burada olacağımızın sözünü verdiğimiz günden beri bir kere bile ağlamayan adam karşımda oturmuş saatlerle benim için ağlamıştı. Biraz daha yıkılmıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
stop the world, i wanna be with you forever
Hayran Kurguyazan: skylovetaekook prompt sahibi: luficent "Hayal et, hayatının ve varlığının sonuna dek beraber olacağız. Hayal et, nerede olursak olalım ısınabileceğiz. Hayal et, tüm bu zorlukların sonunda bir çiçek gibi açabileceğiz. Hayal et, sonunda başa...