Bazen hiç düşünüyor musunuz? Sizi seven insanları arkanızda bırakıp ölmeyi. O acı hissiyatı yaşamayı. Ama insanın arkasında ne kadar çok seven kişi varsa bunu yapmak bir o kadar zordur. Ama eğer bir tane bile yoksa hiç düşünmeden canlarına kıyarlar. Zaten bu intiharlarda sevgisizliktenn olmuyor mu? İnsan ölümü çok kolay zanneder. Öyledir de zaten ama diğer dünyada olacaklardan korkarlar. Diğer dünyada çekicekleri acıdan korkarlar. Eğer böyle olmasaydı herkes üzüldüğü an ölüme başvururdu. Benim Taehyung 'a başvurduğum gibi.
Hoseok
Tae Hyung seni nereden tanıyorum.Taehyung
Beni mi?
Bilmem. Nereden tanıyorsun?Hoseok
Ben sana sordum. Lütfen söyle seni tanıdığımı düşünüyorum.Taehyung
Tamam söyleceğim. Ama Jungkook' a söyleme olur mu?Hoseok
Peki söylemeyeceğim.Taehyung
Ben Jungkook lisede sevgilisiydim. Sen de biliyorsun. O zamanla bu zamanın arasında çok değiştim. Onun için tanıyamamışsındır. Jungkook 'un ilk hastalığını birlikte öğrendik. Ve ilk olarak da beni unuttu. Ben ne yapacağımı çok şaşırmıştım. Ve bir daha karşısına çıkmamıştım. O benim ilk aşkım,ilk heyecanım. O benim ilklerimi yaşadığım kişi. Daha fazla onsuz kalmaya dayanamadığım için okulunun yakınında bir cafe de çalışmaya başladım. Ve diğer bir tesadüf de babamın çalıştığı kütüphanede her gün kitap okumaya gidiyor. Ve ben de hergün onu izlemeye gidiyordum. Lütfen ona bunları söyleme.Hoseok
Tae Hyung ben ne diyeceğimi bilemiyorum. Ama bunların hiç birini söylemeceğime emin olabilirsin. Ama en yakın zamanda kendin söyle. Belki hatırlar.Taehyung
Kesinlikle söyleyeceğim. Ve teşekkür ederim. Şimdi çalışmam gerek görüşürüz.Hoseok
Görüşürüz Hyung. Kolay gelsin sana.Dersimiz yine şu gıcık hocaylaydı. Bağırdığım günden sonra ilk defa dersine girmiştim. Ve bugün nedense bana karşı o gıcık tavrı yoktu. Şaşırıyordum doğrusu. Tahtaya yazdığı şeyleri defterime not edip defterimi kapattım. Çünkü daha fazla dersini dinleyecek gücüm kalmamıştı.
Eskiz defterimi resim çizmeye başladım. Taehyung 'ı çizmek istiyordum. Yüzü tam resim çizmek için yaratılmıştı sanki. Çok geçmeden onu çizmeye başlamıştım. Ama bu sefer kara kalem yapmayacaktım. Çantamdan boya kalemlerimi çıkartmıştım. Hoca da zaten kimse ders dinlemediği için işlemeyi bırakmıştı. Tabii benim de işime gelirdi.
Yüz hatlarını çizmeye başlayacağım sırada birinin adımı seslenmesiyle kafamı kaldırdım. "Jungkook yanıma gelir misin? Seninle konuşmam gereken şeyler var." Bu Bay Dong Hyun'du. Kafamı tamam dercesine sallayıp oturduğu masanın yanına gidip eğilerek selam vermiştim. "Ne için çağırmıştınız efendim." Kafam da çağırması için bir neden arıyordum. Ama yoktu.
"Jungkook bu dersten seni geçiriyorum. Sen kimsenin bilemeyeceği bir soruyu bildin. Bilerek sana zor bir soru sormuştum. Ama sen hemen cevabını verdin. Artık bu dersten geçtin. Ve performans notların da yükselticeğim bundan hiç şüphen olmasın. Şimdi yerine geçebilirsin. "Hocayı ağzım açık dinlemiştim. Yüzümdeki gülümsemeyle sırama oturup resmimi çizmeye devam ettim. Ama arka tarafımdan gelen müzik sesiyle oraya odaklanmamı sağlamıştı. Bana bir şeyleri anlatıyordu. Gözümü kapatıp düşünmeye başladım.
"Taehyung ben seni unutursam ne yaparsın." Taehyung yüzüme bakıp "Beni hatırlaman için elimden geleni yaparım. Şimdi nereden çıktı bu."
Taehyung 'ın gözlerine bakıp "Sevgilim doktorun dediğini duymadın herhalde. Hastalığım bana zarar veriyor ve unutmamı sağlıyor. Ama seni unutmama izin verme olur mu? Eğer olur da seni unutursam bana bizim şarkımızı unutturma ki onu dinleyince sen aklıma gel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonderland - Taekook-
Fantasy~Boyutlar arası bir aşk~ Mezardan çıkan elle korkmuştu. Hatta korkudan oturduğu mezar taşından yere düşmüştü. Ama mezardan çıkan kişinin sevgilisi olunca korkusu şaşkınlığa dönmüştü.