Taehyung's Pov
İnsanlar hep birini hayatının merkezi yapmıştır. Ama bazen de pişman olmuşturlardır. Onları kaybetmeden yaşayacağımızı düşünüp koyduk değil mi onları hayatımızın merkezine? Ama onlar elimizden kayıp giderken hiç bize sormadan kayıp gidiyorlar. Onların arkasında ne kadar parçalara ayrıldığımızı görmüyorlar.
Jungkook elimden kayıp gitmişti. Kendi kanıyla beni de bulamıştı. Arkasından da beni götürmüştü. Ama farkında değildi. O öldüm diye seviniyordu. Bende o öldü diye arkasından ağlıyordum. Kan her tarafımızı sarmıştı. Hatta uçurumdan aşağı damlıyordu. Etrafta hiç bir ses duyulmuyordu. Sanki zaman Jungkook gittikten sonra durmuştu. O varken zaman akıp gidiyordu ama şimdi o ölünce zamanda onunla birlikte ölmüştü.
Kanlı ellerimi kaldırıp yüzüne getirdim. Saçlarını geriye doğru atıp yüzünü okşamaya başladım. En çok dudağının altında ki beni seviyordum. Ve bir de tabi ki ikimizde olduğu gibi burnunun ucundaki beni. O yüzündeki yara izini kusur gibi bulurken ben onun Jungkook 'un yüzünde olmasını kıskanıyordum.
Ellerini kaldırıp incelemeye başladım. Elleri uzundu ama benimkinin yanında küçük kalıyordu. Damarlı kollara sahipti. Bu da kızların çok ilgisini çektiği için ona kısa kollu giydirmiyordum. Giydirirsem kızlar beni falan dinlemeyip üstüne atarlar yoksa. Dizimde olan kafasını yere koyup ayağa kalktım. Ona arkamı dönüp dolunayın güzelliğine yüzümü dönmüştüm.
Kollarımı iki yana açıp bağırabildiğim kadar yüksek bağırmıştım. "Küçüğüm, Meleğim, Güneş' im, Sevgilim beni senden ayıranların hepsinden intikamımı alıcam. Senin üniversite hayatında burnundan gelen herkesten intikamımı alıcam. Seninle dalga geçen herkesten intikam alıcam. Sen yerinde rahat uyu olur mu? Sonuç ne olursa olsun. Hapse bile girecek olursam herşey senin için. Sen sadece beni bekle. "
Ayaklarımdan sanki ruhum çekiliyormuş gibi hissediyorum. Sanki her an bende ölecekmişim gibi hissediyorum. Ama hayır! İlk önce Jungkook' u üzenleri benimde üzmem gerek. Arkamı dönmeden önce cebimdeki telefonu çıkarttım. Ama bir kağıt telefondan önce yere düşmüştü. Yere diz çöküp kağıdı aldım. Bir zarftı. Üstünde "Seni her zaman sevdim. Sevmeyede devam edeceğim." yazıyordu.
Ayaklarımı uçurumdan aşağı sarkıtıp zarfı açıp içindekilere bakmaya başladım. İlk önce küçük fotoğraflar çıkmıştı. Lise zamanlarında Jungkook' la çekindiğimiz fotoğraflardı. Hepsini tek tek inceleyip kenara koydum. İçine baktığımda bir flash bellek vardı. Onu ceketinin iç cebine atıp içindeki kağıdı çıkardım. Kağıdın sol alt köşesinde Kiraz Çiçeği ve Lotus Çiçeği vardı. Kiraz Çiçeği benim en sevdiğim çiçek Lotus'da Jungkook 'un en sevdiği çiçekdi.
Kağıdı tamamen açıp okumaya başladım. "Ay' ım, Şeytan 'ım, Sevgilim,
Ben gittikten sonra senin çok üzüleceğini biliyorum. Ve bu üzüntüyü kötü yönde kullanacaksın onu da biliyorum. Sakın kendine zarar verecek birşey yapma. Ya da aklından intikam gibi şeyler geçirme. Ben seni tanırım. Sen benim ne kadar acı çektiysem başkalarınada o acıyı çektirmek istersin. Ama yapma. Benim için yapma. Bak Ay ve Güneş 'e onlar intikam almak için bir şey yapmadılar. Ay ölünce Güneş' de ölmeyi bekledi. Sen de ölmeyi bekle. Sende Azrail 'in gelip canını almasını bekle. Bak ben hara yaptım biliyorum. Senin hayatını tehlikeye attım. Belki karakollarda sürüneceksin. Herkes seni benim katilim olarak görecekler. Ama zarfın içindeki flaş belleği polislere ver. Onun içinde herşey var. Ve bir de senin için bir şarkı var. İlk defa senin için şarkı yazıp söyledim. O kadar güzel olmamış olabilir. Ama sen beğenmiş gibi yap olur mu? Bak ben seni buradan izliyorum. Sakın yanlış bir hareket yapıyım deme. Sen bunu okurken ben çoktan ölmüş olurum. Ama biliyor musun? Yatakta o kadar ciddi bir ifade takınıyorsun ki ölmeseydim eğer seni o yataktan hiç çıkarmazdım. Sen bu mektubu ne zaman yazdığımı da merak ediyorsundur. Sen benim kucağımda uyurken ben senin o yumuşacık saçlarını okşarken yazdım. Yani ölmeden 1 - 2 saat önce yazdım. Ama çok mutluyum. Gitmeden önce tek bir beden ve tek bir ruh olduk. Keşke o yatakta ölseydim. Senin o ciddi ve sert bir ifade takınıp sanki çok önemli bir iş yapıyormuş gibi takındığın yüz ifadesini görerek ölmek isterdim. Ama sen benim isteklerimi gerçekleştirdin. Hep bir uçurumda ölmek istedim. Ve bu gördüğüm en güzel uçurum. Bunu için çok teşekkür ederim. Seni hep sevdim. Sevmeyede devam edeceğim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonderland - Taekook-
Fantasy~Boyutlar arası bir aşk~ Mezardan çıkan elle korkmuştu. Hatta korkudan oturduğu mezar taşından yere düşmüştü. Ama mezardan çıkan kişinin sevgilisi olunca korkusu şaşkınlığa dönmüştü.