İhanet insanların içindeki en kötü varlık. İstemsiz bir şekilde de ihanet yaparmışız gibi geliyor. Ama istemsiz bir şekilde hiç bir şey yapmayız. Ne yemek yemeyi, ne su içmeyi, ne de uyumayı istemsiz bir şekilde mi? Yapıyoruz. Hayır. Onu bilerek, isteyerek yapıyoruz. İhaneti de öyle. Bana en büyük ihaneti galiba sevgilim yapmıştı. Eski sevgilim mi demeliydim yoksa.
3 ay. Aradan koca 3 ay geçmişti. Yaz bile kendini sonbaharın kollarına bırakmıştı. Ama ben hala ölü bedenimi Taehyung'ın kollarına bırakamamıştım. Ağaçtaki yapraklar bile sararıp ağacından ayrılıyorlardı. Ölümün tadına onlar bile bakıyordu ama ben bakamıyordum. Kendimi eve, odama kapatmıştım. Sadece ihtiyacım olunca çıkıyordum. Psikologomu siktir etmiştim. Ve durumum daha kötüye gidiyordu. Halüsinasyon görüyordum. Her yerde birileri vardı. İlaçlarım mı? Onların nerede olduğunu bile unutmuştum. Beni bu hale getiren kişi mi? Onun canı cehenneme.
3 ay önce
Ders çalışmaya çalışıyordum. Sadece çalışmakla kalıyordum. Çünkü aklımdaki düşünceler buna izin vermiyordu. Hep Taehyung 'ı nereden tanıdığımı çıkarmaya çalışıyordum. Kafamı masaya koyup düşünmeye başladım. Sadece aklıma lisedeyken biriyle çıktığım geliyordu. Ama o kişinin yüzünü net bir şekilde hatırlamıyordum. Kendimi biraz daha zorlamaya çalıştım.Han nehrinin kenarında biri piknik örtüsünün üstünde oturmuş. Beni bekliyordu. Koşarak yanına gittiğimde direkt dudaklarına yapışmıştım. Zihnimi biraz daha zorladığımda karşımdaki kişinin yüzün bulanıklığı gitmişti. Bu kişi Taehyung 'dı. Ne yani ben eskiden Taehyung' la mı sevgiliydim? Hafızamda ki herşey yerine oturuyordu. O şarkı bizim şarkımızdı. İlk unuttuğum kişi Taehyung 'dı. Bütün ilklerimi yaşadığım kişi Taehyung' dı.
Yerimden aniden kalkmıştım. Ben Taehyung 'ı, sevgilimi, ilklerimi yaşadığım kişiyi unutmuştum. Eşyalarımı hızlıca toparlayıp kütüphaneden hızlıca çıkmıştım. Arkamda beni kınayan bakışlar bırakmıştım. Ama ben sevgilimi hatırlatmıştım. Bunun ne önemi vardı ki. Taehyung benim hatırlamam için her şeyi yapmıştı. Onunla buluştuğumda bana imalarda bulunmuştu. Onu hatırlamam için elinden geleni yapmıştı. Hatta otobüste bile bizim şarkımızı çalmıştı. Hatırlıyordum. O gün kulaklıklarım bozuk olsa bile kulağıma takmıştım. Kimse beni rahatsız etmesin diye. Ama duymuştum. Bizim şarkımızı duymuştum. Ve ben hiçbir şey anlamamıştım.
Ne kadar salağım. Taehyung benim için her şeyi yapmıştı. Ama ben onu hatırlayamamıştım. Kütüphaneden çıkar çıkmaz koşarak Taehyung 'ın cafeye gittim. Ama orada beni hiç istemediğim bir şey karşılamıştı. Taehyung biriyle sarılıyordu. Sarıldığı kişi Taehyung' dan biraz kısaydı. Ve turuncu saçlarıyla uzaktan fark ediliyordu. Tombul yanakları ve dolgulu dudakları vardı. Ve fazlasıyla yakışıklıydı.
Sarıldıktan sonra ayrılıp küçük olan Taehyung 'ın yanaklarından öpmüştü. İşte bu son nokta olmuştu. Kriz geçirmemi sağlayacak son nokta. Her şey birbirine girmeye başlamıştı. Yarısı büyüyor, yarısı küçülüyordu. Değişik canlılar görmeye başlamıştım. Sanki üstüme üstüme geliyordu. Ayaklarım beni daha fazla taşımamıştı ve yere diz çökmüştüm. Ya da belkide üstüme doğru bastıran yaratıklardan dolayı yere çökmüştüm.
Elimdeki kitaplar elimden kayıp yeri boylamıştı bile. Nefes almak haram gibi geliyordu. Nefes boruma biri baskı uyguluyordu. Zorluyordu beni nefes almamı istemez gibi boğazımı sıkıyordu. Elim boğazıma gittiğinde kimsenin boğazımı sıktığı falan yoktu. Ama sanki içimdeki bir şeyler nefes almamı zorluyordu. Ağzımı açmaya çalıştığımda biri çenemden tutup geri kapatıyordu. Ve sıkı sıkı ağzımı tutuyordu ki tekrar açmayayım.
Gözyaşlarım bana zarar vermek ister gibi gözlerime sanki oklar saplıyordu. Benden hiç izin almadan aşağı doğru akan gözyaşlarım şimdi benden izin alarak akmaya çalışıyordu. Elimi bu sefer de gözlerime çıkarmaya çalıştım. Ama elimi hançerle yere saplamışlardı. Çıkarmak için zorladıkça daha fazla hançerle yere saplıyorlardı. Ayaklarımı oynatmaya çalıştım belki biri fark eder diye. Ama ayaklarımın üstüne balyozlarla vuruyorlardı. Ne yapmaya çalışsam beni engelliyorlardı. Sanki beni şuan burada öldürmek ister gibiydiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wonderland - Taekook-
Fantasy~Boyutlar arası bir aşk~ Mezardan çıkan elle korkmuştu. Hatta korkudan oturduğu mezar taşından yere düşmüştü. Ama mezardan çıkan kişinin sevgilisi olunca korkusu şaşkınlığa dönmüştü.