Lisa'dan
Gece boyu gözüme tek damla uyku girmemişti. Meraktan ölecek dereceydik. Jennie'nin uyanmasını bekliyorduk.
Koltukta bütün gece yatmıştı. Erkekleri arıyorduk. Açmıyorlardı. Tanrım, kafayı yenek üzereyim.
Jennie yavaş yavaş gözlerini açarken çığırdım. "Uyanıyor!" Kızlar hızla yaklaştıklarında Jennie gözlerini tam anlamda açtı. Yüzüne endişeyle baktım. "Sonunda uyandın! İyi misin?"
Başını salladı. "Hıhı." Jisoo telaşla konuştu. "Her şey iyi mi Jennie!" Başını salladı. "Hıhı." Rose kaşını çattı. "Niye bayıldın o zaman Jennie!"
Gözleri açılınca hızla toparlandı. Kollarımı bağladım. "En son Ta-e dedin Jennie! Her şey yolunda mı?"
Telaşla ayağa kalktı. "Onlarla konuştunuz mu? O-onları aradınız mı!!?" Şaşkınca ona bakmayı sürdürdük. Jisoo, Jennie'nin omuzlarından tutup sarstı. "Ne oldu söyle dedik sana!!"
Bağırışıyla Rose ile birlikte yerimizden sıçradık. Jennie derin nefes aldı. "T-Tae..." Jisoo bağırdı. "Evet Tae!!" Başımı salladım. "Taehyung'a bir şey mi olmuş!??"
Başını salladı. "Taennie.....Babamla karşılaşmış." Gözlerim açılırken Rose'nin çığlığını duydum. "Ne!!"
Jennie başını salladı. "Taennie'yi biliyor! Ama bilmediği şey Taehyung'la benim onun ebeveyni olduğumuz!"
Gözlerim hala açıktı. "Taehyung'a söylemelisin!!" Rose başını salladı. "Bencede! Taennie'nin yanına gitmeden önce! Pot kırarsaa..."
Jennie hızla telefonuna uzandı. Kulağına götürüp inidrdi. "Taennie'nin yanına gidecekti o!! Kahretsin uyuyor olabilir diye telefonunu sessize alıyor!!"
Hızla elime Jisoo , Rose ve kendi telefonunu alıp kızlara yaklaştım. Jisoo ve Rose'nin telefonunu uzattım. "Arayın! Hepsini! Onlara ulaşmamız lazım!"
Hiddetle telefonu kulağımdan indirdim. "Lanet olsun!!! Sessizde!" Rose başını salladı. "Onlarda Taennie'nin yanında olmalılar!"
Jungkook, Taennie'yi her ziyarete gidişimizde telefonunu sessize alırdı. Belki uyuyordur diye.....Keşke bir tek o alsa. Hepsi topluca alıyor telefonlarını sessize...Erkekler çocuk konusunda daha hassas kesinlikle..
Jisoo hiddetle bağırdı. "Jennie!! Ya babanda oradaysa!" Gözlerimi kapattım. Düşünmek bile istemiyorum.
Hızla evden çıktığımızda Rose'nin arabasına bindik. Hızla arabayı Sunmi'nin evine sürdü.
Yetişemezsek öldük demektir!
Eve vardığımızda koşarak arabadan indik. Kapıya ulaştığımızda Jennie kapıyı vurmaya başladı.
Yaklaşık 10 saniyede kapı açıldı. Karşımızda Jimin'i görmemizle bize şaşkınca baktı. "Sizin ne işiniz var ki burada? Rose?"
Rose telaşla konuştu. "Anlatacaj zaman yok!!" Jennie, Jimin'i kena ittirip koşa koşa villanın içine girdi. Arkasından Jisoo ve ben koştuk.
Rose arkada kalmıştı. Jimin'e anlatmak içindi büyük bir ihtimalle...
Koridorun sonuna geldiğimizde deli gibi koşuyorduk. Tanrım, lütfen babası içeride olmasın!!
Salona vardığımızda soluk soluğa durduk. Taehyung kucağında Taennie'yle şaşkınca bize bakerken Jungkook'ta aynı şekildeydi. Elinde tuttuğu oyuncakla bana tavşan suratıyla bakıyordu.
Jennie içeride babasını göremeyince derin bir nefes verdi. Hızla Taehyung'a yaklaşıp sarıldı. Taehyung'la birlikte Taennie'yede sarılıyordu.
