4.7

1.5K 131 110
                                    

1 hafta sonra...

1 hafta geçmişti. Yoongi bütün ümidini kaybedeli tam bir hafta olmuştu. Jennie'nin Yoongi'ye verdiği "boşa giden" son şans üzerinden bir hafta geçmişti ve Tae'yle tesmen çıkıyorlardı.

Bu süre zarfında Yoongi ders saatleri dışında fakülteye uğramıyor, hatta yanından dahi geçmiyordu. Jennie'nin yüzüne bakmak istemiyordu. Bir açıklaması vardı tabii ki ama Jennie inanmayacaktı, adı kadar emindi.

Yine fakülteden çıkıp kapüşonunu kafasına geçirip eve doğru adımladığı günlerden biriydi. Bir haftadır sadece Jeongguk ve Namjoon'la iletişime geçmişti, o da telefon aracılığı ileydi; Joon mesaj atmıştı.

Kafasını yere eğip önüne bakmadan kaldırımları adımlamaya devam etti. Çalan kornanın sesiyle ışıkların önüne geldiğini anca anlayabilmişti. Durup beklemeye başladı.

Uzun bir bekleyişin ardından sonunda yayalar için yeşil ışık yanınca adımlarını hızlandırıp karşı kaldırıma geçmeye başladı.
Ama karşıdan gelen ikiliyle yeniden durmuştu, Jennie ve Taehyung...

Bu ikisini gördüğünde her seferinde hayal kırıklığına uğruyordu. Tae ve Jennie, aklında bir araya getiremediği iki insanı karşısında görmek onu mutlu edecek son şey bile değildi.

Jennie kendisine baktığında derin bir nefes alıp kafasını aksi yöne çevirdi. Umursamamaya çalışarak ilerlemeye başladı. Yanlarından geçmişti, tamam, şimdi her şey daha kolaydı. Adımlarını daha da hızlandırıp ara sokaklardan birine girecek ve yolu uzatacaktı çünkü onların görüş açısında olmalarını istemiyordu.

Derin bir nefes almışken koluna dolanan minik parmaklarla duraksadı. "Hayır..." dedi kendi kendine "Lütfen beni görme ve sevgilini de al, git burdan..."

Yoongi kafasını minik parmakların sahibine çevirdi. Taehyung neden yanında değildi?
Bunu umursamadı, tek odak noktası Jennie'ydi çünkü. Tapılası güzellikteki yüzünün her bir ayrıntısını özlediğini fark etmişti.
Kız dudaklarını araladı ve aralarındaki sessizliği sonlandırdı.

"Sence de bir açıklama yapman gerekmiyor mu?"

Yoongi boş bakışlarını değiştirmeden Jennie'nin yüzünde gezdirmeye devam etti.

"İnanacak mısın?"

Jennie gözlerini kırpıştırdı. İnanmayacağını ikisi de çok iyi biliyordu ama Jennie içten içe inanmak istiyordu. Yoongi'ye son bir şans verdiği için pişman olmak istemiyordu.

"Sen doğruları söyleyecek misin?"

"Yalan söylemek için bir sebebim yok..."

"O zaman dinliyorum. Beni o yağmurun altında, o soğukta bırakmanın ve gelmemenin sebebini dinliyorum."

"Geliyordum, gerçekten! Evden yirmi dakika erken çıkmıştım. Fazla trafik vardı, yağmur yüzünden de yollar kaygandı. Bir anlık boşluğuma geldi, bilemiyorum. Önümdeki arabaya çarptım-"

"Ne?.."

Yoongi Jennie'nin şaşkın ve bir o kadar da korkmuş ses tonu üzerine asfalttaki bakışlarını Jennie'ye çıkardı.

"Sen gerçekten kaza mı yaptın?"

Yoongi sadece kafasını salladı. Neden bu kadar şaşırmıştı ki? Daha çok da korkmuştu?

"Yoongi sana inanmak istiyorum. Beni yine kandırmıyorsun değil mi?"

Yoongi kafasını iki yana salladı.

"Hayır..."

Jennie destek verir gibi elini Yoongi'nin omzuna koydu, yüzüne biraz daha eğildi. O sırada Yoongi'nin alnındaki ufak yara bandını fark etti. Yaralanmış mıydı?
Elini yara bandının kapattığı yere doğru götürdü. Yoongi ise sadece onu ve tanrıça güzelliğini izliyordu.

"Yaralandın mı?"

"Sadece ufak bir sıyrık..."

Jennie'nin elini omuzundan çekti ve önüne döndü, ilerlemeye başladı. Omuzunun üstünden de Jennie'ye seslendi.

"Sen de sevgilinin yanına git artık, merak etmiştir."

Ve arkasına bakmadan yoluna devam etti. Çünkü biliyordu ki arkasına bakarsa ilerleyemezdi, yoluna devam edemezdi.
O yüzden Jennie'yi yolun ortasında bırakarak önündeki ara sokağa girdi.

_______________
Sınır dolalı çok olmuştu ama bölüm gelmemişti, öncelikle bunun için özür dilerim ama inanın bana çok sıkışık bir dönemdeyim. Bu bölümü de açıkçası sizi çok fazla bekletmek istemediğim için yazdım.

+35 oy geldikten sonra yeni bölüm yayınlarım.

Sizi seviyorum💜💜
Kendinize iyi bakın...

ZOR?! |yoonnie✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin