𝓀𝓇𝒶𝓁 '𝚤 ℴ̈𝓁𝒹𝓊̈𝓇𝓂ℯ𝓀

6.apocalypse

şarkı önerisi: xxtentacion - king

naruto;

prens sasuke'nin böyle bir saldırının babası tarafından fark edilmemesine sinirlenmişti.

ya karşımızdaki adam doğru söylüyorsa.bu bir felaket anlamına gelirdi.

adamın hala gülmesi sinirli olan prensi daha da sinirlendirdi.

prens kılıcını çıkardığı gibi adamın karnına sapladı.

krallık ile dalga geçen olamazdı.
onları küçümseyecek ya da onurunu bozacak davranışlar da affedilemezdi.

prens, kılıcı adamın karnından çekip çıkardı.

kanlı kılıcı elinde tutmaya devam ederken, zindana indiğimiz merdivenleri kullanarak hızlıca yukarı çıkmaya başladı.

peşinden ilerliyordum elimdeki sönmek üzere olan meşale ile.

prens ile merdivenleri çıkarken bir anda yüksek bir ses geldi.

top sesiydi...

şiddetli bir deprem etkisi yaratmış, sarayın zemini sallanmıştı.

merdivende sallantı yüzünden, durduğum basamakta dengemi kaybetmek üzereyken prens kolumdan tuttu.

prens: merdivenlerde duramayız!

merdivenleri ikinci bir top fırlatılmadığından hızlı adımlarla çıktık.

çıktığımız koridor topun atıldığı yer olmalıydı çünkü her yer toz içindeydi.

öksürdüm.

prens koridorun sonuna koştu.
koridorun sonundaki camdan bakınca, büyük felaketin geldiğini anladı.

babası ortalıkta yoktu.

benimde en çok merak ettiğim kralın ne yaptığıydı.

babamın bahsettiği iyi kral modeli, saldırı anında kaçan kişi miydi ?!

dışarıda köyünü yağmalayan ordudan, kaçmak isteyen halk vardı.
sarayın kapılarına vuruyor, bağırıyorlardı.

ama sarayın kapıları kapanmıştı.

prens gözlerini kocaman açtı.
babası yoksa sadece sarayın kapılarını kapatıp, sarayın içindekilerini mi korumaya karar verdi...

yeterince şahit olduğu bu felaketten, krallığı kurtarmalıydı.
   babası ve bencil düşünceleri yapmıyorsa bile, kendi yapmalıydı.

prens caman izlemeyi bıraktı, yanıma tekrar geldi.

s: naruto, şövalye çağırıp geleceğim.
sende sarayın bahçesinde sarayın kapısının hemen orada durup beni bekleyeceksin.
sarayın ana kapısını açmaya geldiğimde şövalyeler ve ben  saldırganları oyalamaya çalışırken sende içeri ne kadar masum, yaralı kişi varsa almaya çalış. dayanamadığımızı anladığımızda kapıyı tekrar kapatacağız.

başımı onaylarcasına salladım.

sarayın bahçesine doğru hızlıca koşarken, zaman bir an için farklı akmaya başlamıştı benim için

nefes alıp verişlerim sıklaştı. nefes alıp verişlerimi net duyabiliyordum.

kalbim çok hızlıydı.

prense belli etmediğim korku vardı üzerimde.
çok korkuyordum.

annem sarayın içinde değildi.
aklım, kalbim annemdeydi.