𝓀𝓇𝒶𝓁 '𝚤 ℴ̈𝓁𝒹𝓊̈𝓇𝓂ℯ𝓀

7.feel something

yazar;

gözlerini, hedefini iyi tutturmak isteyen avcı edasıyla kısmıştı.

ordu sayıca kat kat fazlaydı.

ama buna rağmen sarayın içine tek kendisi girebilmişti.

kralın ordusu efsane gibi anlatılırdı ona, ok atmayı öğrenirken.

askerlerin şiddete ya da işkenceye maruz kalsa bile emirlerinden vazgeçmediklerinden, kaya kadar sert vücutlarının yanı sıra, kılıç kullanmada usta olduklarından bahsederlerdi.
    sarayın, kralın bencilliği sayesinde sıkı bir şekilde korunduğunu, habersiz saray üstünde kuş bile uçurtmadığını söylerlerdi abartılı cümlelerle.

-belkide bu abartılı cümleler yüzünden evinde bekleyen iki çocuğunu ve eşini bırakıp orduya katılmıştı.-

sarayın korunması kısmı, artık inandırıcı gelmese de ...
  askerler hakkındaki söylentiler doğruydu.

kendi gözleri şahitti.

tabi o bunları düşünürken, sarışın çocuğun tüm planlarını bozacağını bilmiyordu.

ya da bir kaç saniye sonra bedeninin hızlıca yere çakılıp, acı çekerek öleceğini.

naruto ittiği bedenin yere çarpış sesini duysa da, düştüğü yere bakacak cesareti bulamadı kendinde.

prensi kurtarmak için neler yapabildiğini kanıtlamıştı, aynı onun şu an krallığı kurtarmak için kendini kanıtlaması gibi.

prensin kıyafetinin kumaşı kesik kesikti.
kılıç defalarca prensi sıyırmıştı.

düşmanlar geri çekiliyordu.kralın ordusundan uzun zaman önce gelmişti, yorgunlardı.
-doğru hamle için zaman yakalamak adına pusuda saatlerce bekleyenlerde var-

asker sayıları azalırken, ölü sayısı artıyordu. cesetler üst üste düşüyordu.
kim bilir, kaç ayakkabı tarafından üstüne basılıp geçiliyordu.

prens de geri adımlar attı.
kapıları kapatmak için naruto'yu bekliyordu.

halkın çoğu sarayın bahçe sınırlarına girmişti.
sarayın bahçesine girenler yerlere oturmuş, saraydan daha uzak durmaya çalışıyorlardı.
çünkü sarayın hasar alan kısımları dayanıklı gözükmüyordu.her an taş düşebilirdi.

naruto kapının oraya geldi. uzun kapıyı tüm gücü ile itti.
naruto'nun kapıyı itmekte zorlandığını gören halktan bir kaç kişi, yerinden kalktı ve naruto'ya destek olup kapıyı ittiler.

kapı zemine sürtülerek yavaş yavaş kapanırken, prens sasuke de içeri girdi.

kapı kapandı.
kapının üstündeki çıkıntıya, uzun bir tahta kondu.

kapının başına, prens sasuke'nin hızlıca karar alarak seçtiği iki asker geçti.
kral, sarayın bahçesinde bulunan halka göz ucuyla baktıktan sonra sarayın içine girdi.

naruto, prens sasuke'nin yanına yaklaştı.

prensin elleri yara içiydi.
kılıç tutmaktan elindeki deri soyulmuştu.

naruto;

n: prensim, yaralarınız için babamı çağırmamı ister misiniz?

s:babanı odama çağır, odamda yatağımda uzanmak istiyorum.

başımı hafif eğdim.
prens ile saraya girdik.
o odasına giderken, ben de babamın sarayda çalıştığı odaya gittim.

babamın odadan çıkmamasına şaşırmıştım.
odadan çıkıp, savaşa katılmalıydı.