& Dönüş&

2.1K 128 24
                                    

Medyada kitaptaki kız karakterler için düşündüğüm kişiler var.

________________________

Alevler içinde kamptaydım. Etrafımda bir sürü tanımadığım insan ve robot vardı. Kulübeler, yemek yeri, ana salon, her yer ateş içindeydi. Robotlar etrafı yakmaya devam ediyor, insanlarsa genç melezleri öldürüyordu. Hepsi çığlık çığlığa tanrı ailelerinden yardım istiyordu.

"Sonunun böyle olmasını mı istersin Emma? Ateşler içinde ölerek."

Gelen sesle hızlıca arkamı döndüm. Karşımda lacivert saçlı, uzun boylu bir kadın vardı. Gözleri aynı Lily'ninki gibi mordu. Tek fark, dudağındaki siyah rujuydu. Üstüne yapışan siyah elbisesi ve beyaz peleriniyle göz alıcı görünüyordu. Bu kadın Tanrıça Hekate olmalıydı.

"Ne yapmam gerek?"

İfadesiz suratıyla gözlerimin içine bakıyordu.
"Kampa geri dön Emma! Kampa geri dön."

Sıçrayarak uyandım. Gemi yeni rotamıza giderken kimsenin olacaklardan haberi yoktu.

Hızlıca yukarı çıkıp etrafa bakındım. Denizden gitmeye devam ediyorduk ve daha yolumuz uzundu.

Alex "Emma neyin var? Hayalete benziyorsun."

Derin nefes aldım. Herkes etrafıma toplandı.

Hailey endişeyle,
"Tuhaf tanrılı rüyalardan mı?"

Konuşamıyordum. Söyleyeceklerim dilimin ucundaydı ama sesim boğazımda büzüldü ve kavrulup toza dönüştü.

Lily yanıma gelip ellerimi tuttu. Titreyen ellerimi durdurmak için sıkıca kavradı. Konuşmam için hafifçe gülümseyerek gözlerimin içine baktı.
Bu yanındayım bakışıydı.

"Kampa geri dönmeliyiz yoksa..." Duraksadım. Etrafımdaki çığlıklar kulaklarımda yankılanıyor, cesetlerse gözlerimin önünden gitmiyordu.

Sky sakince,
"Devam et Emma. "

Kafamı sallayıp toparlandım.
"Tanrıça Hekate bana rüyamda kampa yapılacak olan gizli saldırıyı gösterdi. Eris'in ordusu bu sefer hiç görmediğimizden fazla. Hem insanları hem de robotları var. "

Robin dediklerimi ciddiye almamış gibiydi.
"Kampımız üstesinden gelebilir."

Bella oflayarak:
"Habersiz saldırı diyor zeka küpü! Ayrıca ordu çok büyükmüş."

"Gördüklerimi görseydiniz böyle demezdiniz. Etrafta bir sürü melez cesedi vardı. Ana salon da dahil her yer alev içindeydi. Kaçmaya çalışanlar ailelerinden yardım istiyor, yakalananlar çığlıklarla ölüyordu."

Normalde böyle rüyalar çokça görüp, kitaplarda okurdum. Ama bir göreviniz olunca ve başınıza gelince atlatması o kadar kolay olmuyordu.

Hailey sinirle gökyüzüne bakıp bağırmaya başladı.
"Her zamanki gibi arkalarına yaslanıp izliyorlar! Eğer bu dünyayı kurtarma işini başarırsak ve yardımınız olmazsa, başta Hades olmak üzere yüzünüze tüküreceğim!"

Alec "O zaman kampı derhal uyarıp geri dönelim! Yardım lazım."

Lily "Nasıl uyaracağız? Bilinmeyen bir denizin ortasındayız."

Nicholas gülümsedi.
"Tabiki de Gökkuşağı Tanrıçası İris sayesinde." Diyerek cebindeki drahmiyi çıkardı.

"Bu ne?"

Mia "Tanrıça İris'e dualarla değerli olan bir şey adarsın ve istediğin kişiyle iletişim kurarsın."

Alex "Ama öncelikle biraz gökkuşağı lazım." Ellerini havaya kaldırarak bulutları yardı ve karşımıza tüm güzel renkleriyle bir gökkuşağı çıktı.

Ejder'in KoruyucusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin