Ejder'in Koruyucusu

&Kayboluş&

Briar beni karanlık ve her yeri kırmızı olan bir yere getirmişti. Çığlık sesleri ve yerdeki kanlar hemen fark ediliyordu. Havaya kan kokusu hakimdi. Yürümeye başlayınca önümüzde etrafla aynı renge sahip büyük bir saray çıktı.

"İşte geldik. Eminim şu an buranın neresi olduğunu sorguluyorsundur." Diyerek güldü.

Saraya göz gezdirip Briar'a döndüm "Burası Nyx'in sarayı mı?" Kampa geldiğimden beri Bella'nın yardımları sağ olsun çoğu tanrı hakkında bilgi sahibi olmuştum.

Anlamama şaşırmıştı.
"Yeni gelen çaylağa göre gayet iyisin. Madem burayı bildin, o zaman nerede olduğunu da tahmin etmişsindir."

Burası Eris'in annesi Nyx'in sarayıydı ki o da yeraltındaydı. Yeraltı. Bizi yer altına getirmişti. Lanet olsun, cidden yerin dibine girmiştim.
"Bunlar bitince Briar, seni öldüreceğim."

Bir kadının kahkaha sesleri duyuldu.
"Ah Briar! Sana ne demiştim? Konuğumuzla iyi anlaş lütfen, o çok değerli."

Eris siyah üstüne yapışan elbisesi ve sinsi gülüşüyle yanımıza geldi.

Gözlerimi kısıp en nefret dolu bakışlarla bakarken göz göze geldik.

"Beni hatırlamana sevindim Emma."

Eğer şansım olsaydı hatırlamamayı tercih ederdim.

Eris eliyle işaret ederek,
"Hadi sarayıma gel! Orada biraz konuşalım."

İstemeyerek de olsa yürümeye başladım. Ellerim bağlı değildi, kaçabilirdim ama nereden çıkacağım ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ayrıca hala kampa zarar verebilirlerdi. En iyisi saraya gidip olabildiğince bilgi almaktı.

Saray ne kadar yeraltında olsa da içi güzel dekore edilmişti. Renklerin uyumu göz kamaştırıyordu.

Tanrıça Nyx'i görmek için etrafa bakındım ama kimse yoktu.

"Annem birkaç gün saraya gelmeyecek. Eğer onu arıyorsan tabi."

En sonunda bir odanın önünde durdu. Kapıyı açtı ve Briar bacağıma bir tekme geçirdi. Sendeleyip yere düştüm. Ne olduğunu anlamadan bir tane de diğer bacağıma vurunca kafamı duvara vurdum ve etraf karardı.

________________________________

(Lily'nin Ağızından)

Kamuflaj savaşçıları ve diğerleri bir anda geri çekilmeye başlamıştı ama robotlar saldırmaya devam ediyordu. En sonuncusunu da Mia yakarak küle çevirdi.

Mia nefes nefese,
"Bu beklediğimden daha stresliydi."

Robin elindeki kılıcı sallayarak yanımıza geldi.
"Geri çekildiler. Onlara kim patronmuş gösterdik."

Bella onaylamayan bakışlarla bize bakıyordu.
"Belki bir nedenleri vardır. Benimle savaşan kılıcını gülerek fırlattı ve koşarak gözden kayboldu."

Herkes yavaş yavaş ortaya toplanmaya başlamıştı. Gözlerim Emma'yı arıyordu.

Alec koşarak yanımıza geldi.
"Emma'yı gören oldu mu? Her yere baktım, yok!"

Tayfa kafasını salladı.

Hailey şüpheyle,
"Ya Emma'nın geri çekilmeleriyle bir alakası varsa?"

Alex "Ne olabilir ki?"

Nicholas "En son Emma'nın yanında düşman savaşçı bir kız vardı. Onunla konuşuyordu ama yardıma ihtiyacı olan kişiler vardı ve ben de daha fazla bakamadım."