BG-2

116 6 0
                                    

Anonim: Günaydın. (08.10)

Eflin: Günaydın. (10.20)

Anonim: Nasılsın bugün? (10.21)

Eflin: Tanımadığım biriyle sohbet etmek gibi bir niyetim olduğunu hiç sanmıyorum.(10.23)

Anonim: Aslında biliyordum böyle bir tepki vereceğini. Düşüncelerini de az çok tahmin edebiliyorum. Ama yine de seninle konuşmak istiyorum. (10.24)

Eflin: Ama ben istemiyorum. (10.26)

       Sinirle telefonu yatağa doğru fırlattım. Üstümü değiştirdim hızla. Aynaya son bir defa baktım ve  derin bir nefes alıp odadan çıktım. Kahvaltımı yapmadan direkt kapıya yöneldim. Genelde kahvaltı yapmayı da sevmezdim zaten. Elim kapıyı açmaya yönelirken telefonumun çalmasıyla kaşlarım çatıldı. Şu anonim olabilir miydi? Çantamdaki telefonu çıkarınca annemin aradığını görünce rahat bir nefes verdim.
        “Efendim anne?”
        “Evden çıktın mı?”
       “ Şimdi çıkıyorum. Ve sen sormadan direkt söylüyorum. Kahvaltımı yapmadım.”
       “ Böyle devam et Eflin. Hastam geldi kapatıyorum. Varınca ararsın.” Deyip kapatmıştı. Sesinden sinirli ve üzgün olduğunu anlayabiliyordum.
          Annemle birbirimizden başka kimsemiz yoktu. Doktordu ve özel bir hastanede çalışıyordu. Ben ise üniversite sınavına girmiştim ve sonuçlar henüz açıklanmamıştı.
           Evden çıktığımda kimseyle göz teması kurmak istemeden yavaşça yürümeye başladım. İleride gördüğüm marketle adımlarım oraya doğru yöneldi. Birkaç tane beyaz çikolata alıp çıkmıştım oradan da. Şimdiki istikametim ise annemin çalıştığı hastaneydi.
          Hastaneye geldiğimde kimseyle konuşmadan direkt annemin odasının bulunduğu kata çıktım. Geldiğimi gören Esin abla hemen yanıma geldi ve sarıldı. Esin abla annemin asistanıydı.
          “ Nasılsın Eflin?”
          “İyiyim Esin abla. Annem içerde mi?”
          “Evet. Hadi gir içeri. O da seni bekliyordu zaten. “
            İçeri girdiğimde bir dosyayı inceliyordu. Başını kaldırıp beni görünce gülümsedi. Gelip bana sarılınca ben de ona karşılık verdim. Kendimi ondan çekip odadaki koltuğa oturacağım sırada beni engelledi.
           “Hiç oturma. Gidiyoruz. Öğleden sonra boşum. Anne-kız birlikte vakit geçiririz.”
             Odadan çıktığımızda Esin ablayla konuştu biraz. Sonra birlikte yavaşça yürümeye başladık . Koridorda gördüğü meslektaşlarına selam verip gülümsüyordu. Annemin dürtmesiyle başımı kaldırıp ona baktım.
           “Gül biraz Eflin.” İsyan edercesine söylemişti bunu. Omuz silkip yürümeye devam ettim. Gözlerini devirdiğine emindim.
           “Nereye gidiyoruz?” Sorumla birlikte gülümseyip cevap verdi.
          “ Yemek yemeye.” Daha sonra elimdeki beyaz çikolataya bakıp gözlerini devirdi.” Asla vazgeçmeyeceksin değil mi şundan? Fazlası zarar Eflin.” Deyip elimden almıştı onu. Zaten asık olan suratım daha da asıldı. Ama annemi daha fazla sinirlendirmemek için bir şey diyemedim.
            Bir restorana girdik önce. Annem siparişleri verirken ben dışarıyı izliyordum. Masada sessizlik hâkimdi her zaman olduğu gibi. Ben zaten konuşmayı sevmeyen biriydim. Ne kadar annem bundan şikayetçi olsa da zamanla alışmıştı.
             Yemekler geldikten sonra annem direkt yemeğine başlamıştı. Ben ise boş boş tabağıma bakıyordum.
         “Yemeğini ye Eflin.” Annemin zorlamasıyla birkaç lokma alabilmiştim. Aklıma telefonum gelince hemen çantamdan çıkardım. Kapalı internetimi açtım sonra. Gelen bildirimlerle kaşlarım çatıldı. Anonimdi...

Anonim: Rahatsız etmek istememiştim. (10.45)

Anonim: Özür dilerim. (10.45)

      Cevap vermedim. Konuşmadan çıkıp anneme döndüm.
     “Kalksak mı artık? Eve gitmek istiyorum.”
     “ Ama biraz da dolaşırdık . Ne zamandır birlikte bir şeyler yapamıyoruz.” Annemin telefonunun çalmasıyla konu dağıldı. Telefonu açtı ve karşı tarafı dinledi. Konuşması bitince bana baktı ve üzgünce konuştu.
       “Bir hastam varmış. Durumu acil. Gitmem gerekiyor hemen.”
      “Sorun değil. Ben de eve geçerim.” Tamam anlamında kafasını sallayınca hemen hesabı ödeyip hızlıca ayrıldı yanımdan. Ben de evin yolunu tuttum.
         Eve yaklaştığımda kaşlarım çatıldı. Kapının önünde bir kutu vardı. Kutuyu açtığımda içinin beyaz çikolatayla dolu olduğunu gördüm. Önce şaşkınlıkla kaşlarım havalandı sonra bir gülücük esir aldı dudaklarımı. Üzerine küçük bir not kağıdı koyulmuştu.
        
            “Hep gülümse. :) “
                                  -Anonim

Bay Gizemli |texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin