Koşuyordum. Durmadan... Hem ağlayıp hem gülerek... Ona doğru... Kalbimdeki acı bile gülümsüyordu şimdi. İlk defa insanların bakışlarını umursamadan ne derler, hakkımda ne düşünürler diye düşünmeden bu caddelerde yürüyordum. Başımı da eğmedim bu sefer. Mutlu olmak isteyen bir tarafım , iyileşmesi gereken bir ruhum vardı çünkü.
Her zaman oturduğum banka geldiğimde nefes nefeseydim. Nefeslerimi düzene sokmaya çalışırken arkamda duran birini daha hissettim. Düzensiz bir nefes sesi daha işittim. O da koşmuştu. Gözlerimi kapatıp ona doğru döndüm. O da bana yaklaşıp elleriyle yüzümü tuttu.
“Eflin iyi misin? Neden ağlıyorsun? Bir yerine bir şey mi oldu? Eflin cevap versene! Hastaneye götür-" Sözünü ona sarılarak kesmiştim. Benden bayağı uzundu somurttum. Şaşkınlığını hissedebiliyordum. Ağladığım için gülümsememi göremiyordu bile telaşından.“Eflin gerçekten iyi misin?”
“İyiyim...” diye mırıldandım ağlamaktan kısılan sesimle.
“Neden ağlıyorsun peki?” Sesi hâlâ telaşlı geliyordu.
“Mutluyum çünkü...” Deyip güldüm. Sesli bir nefes verdi.
“Nasıl korktum haberin var mı?”
“Özür dilerim.”
“Dileme... Yeter ki iyi ol.”
“BG?”
“Efendim?”
“Şarkı söyler misin?”
“Söylerim...” diye mırıldandı. “Ama tek bir şartım var.”
Kaşlarım çatıldı.
“Neymiş o?”
“Benimle, tam burada, kimseyi umursamadan dans edeceksin.”
“Tamam kabul...”
Büyük olan eli sağ elimi tuttu. Diğer eli ise belimi nazikçe kavradı. Ben de sol elimi omzuna yerleştirdim. Sonra hayran olduğum sesiyle şarkıya başladı.
“Belki durup dururken
Yanına gelince
Söylediklerimi anlamsız buldun
Oysa vakit yoktu
Ama sen haklıydın
Çünkü böyle şeyler aceleye gelmezdi”Başımı tam kalbinin üstüne yasladım ve ritmini dinledim. Çok hızlıydı...Çok fazla... Benimki gibi...
“ Yalandan da olsa
Ne güzel güldün o akşam bana”Tam o sözleri eğilip kulağıma söylemişti. Güldüm. Yine gülümsememe gönderme yapmıştı. Şarkı bitti birkaç dakika sonra. Hafif bir şekilde kendimi ondan ayırdım.
“Şarkı güzelmiş.” Deyip gülümsedim. İç çekişini duydum.
“Evet ben de çok severim bu şarkıyı.” Diye mırıldandı. Parmak uçlarımda yükselip kulağına yaklaştım.
“Ve son olarak sesine aşığım ben.” Diye fısıldadım. Sustuk yine ikimiz de. Bu sefer hızlanan nefeslerimiz eşlik etti bize.
“Yüzünü görmek istiyorum.”
Aniden söylediğim şeyle gerildiğini hissettim.“ Ne?”
“Yüzünü şimdi görmek istiyorum.”
Cevap vermedi. Ben de sessizliğini evet olarak kabul ettim. Göz kapaklarım açılmak için hareketlendi yavaşça. Kirpiklerim titredi. Önce siyah t-shirt’ü görüş alanıma geçti. Kalbim duracakmış gibi hissediyordum. İki adım geriye gidip ayrıldım ondan. Başımı kaldırıp ona baktım. Gözlerimiz birleştiği an gözünden bir damla gözyaşı düştü.
Yakışıklıydı. Hem de çok... Esmer tenine eşlik eden dağınık siyah saçları alnına düşmüştü. Keskin yüz hatları vardı.
Ne tepki vereceğimi bilmiyordum . Kalbim deli gibi atıyordu. Benim yeşil gözlerim onun siyah gözlerinden ayrılamadı. Sanki gözlerimizi kırpsak bu an bozulacakmış gibi hissediyorduk. Aramızda sadece iki adım vardı. Dudaklarımı konuşmak için hareketlendirmeye çalışırken bileğimden tutup kendine çekmesiyle gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Sıkıca sarıldı sonra. Ellerim havada ne yapacağını bilemez bir şekilde duruyordu. Tam geri çekileceği sırada ellerim boynuna sarıldı. Daha sıkı sarıldı ve derin bir nefes aldığını hissettim.
Ona ilk defa sarılmıyordum ama kalbim duracak gibiydi. Kokusu burnuma geldiğimde gözümden yaşlar döküldü anın etkisiyle.
Başını geri çekip yüzüme baktı. Elleri hâlâ belimdeydi benimkiler ise omuzlarındaydı. Kızarık gözlerine baktım ben de uzun uzun. Sonra dudaklarımı kıpırdattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Gizemli |texting
Literatura FemininaBay Gizemli: Teşekkür ederim. Eflin: Ne için bu teşekkür? Bay Gizemli: Hayatında bana yer verdiğin için. Eflin: Ben de teşekkür ederim. Bay Gizemli: Ne için bu teşekkür? Eflin: Bana o gece mesaj attığın için. Eflin ve Bay Gizemli (Nam-ı...