0.6

980 115 43
                                    

Elimden geldiğince hızlı bir şekilde bölüm yüklemeye çalışıyorum çünkü gerçekten hikâyeyi sevdiğinizin farkındayım. iyi olan kazansın'ı yazmak çok da kolay değil, bir sürü okuma yapmak ve üstüne plan kurup kurguya yedirmek gerekiyor sonuçta doğuştan kumarbaz değiliz DKDJDKSKCJX  O yüzden okuyup oy vermeyenler de oy verip yorum yaparsa ben ekıstıra mutluş bir şey olurum. Lütfen iyi olan kazansın'ı destekleyin efem! 

Kırmayın beni olur mu?? Azıcık varlığınızı göreyim *-*

-> Ayrıca diyorum ki coşku'nun finalinde bir soru - cevap şeysi yapayım. Lynx'e (bana, Yinni'ye değil) bir soru sorma hakkınız olsa ne sorardınız? En çok neyi merak ediyorsunuz?

İyi okumalar!

Sevgilerle, Lynx.

*

Günler Önce

Kris'in peşlerine adam taktığını öğrendikleri andan beri Lay oldukça huzursuzdu. Kris adındaki bu adam, Lay'in hayalini bile kuramayacağı bağlantıları ve gücü olan, yeraltı dünyasının patronlarından birisiydi. Çin'de böyle bir güce erişildiğinde manipüle edemeyeceği hukuk olayı var olamazdı. Dilerse Lay'in Çin'deki tüm işlerini bozabilir, şehirdeki her adımını takip ettirebilir, hatta ülkeye girişinde bile problem çıkartabilirdi. Köklü, zengin ve çok iyi bağlantılara sahip bir ailesi varken Lay onun neden O-m'de olduğunu anlayamıyordu, yine de kendilerinde de Kyungsoo vardı. O tatlı dili ve yüzüyle istediği her şeyi başarabilecekken o da insanları kandırıp paralarını çalmayı tercih ediyordu.

Fransa'ya vardıklarında hepsi toplanmış ne yapacaklarını gözden geçiriyordu. André de La Ventouse'un Casino Barrière Trouville'i sık sık ziyaret ettiği ve hafta sonunda da orada olacağını biliyorlardı. O-m'in de orada olacağı kesindi, müşteriye yaklaşmaya çalışacaklar ve ondan alabilecekleri kadar bilgi alacaklardı. Bu işi onların yöntemiyle yapabilirlerdi ama başka bir şeye daha ihtiyaçları vardı hepsi de bunun farkındaydı. O-m onların bir adım ötesindeydi çünkü nerede ne yaptıklarından haberdarlardı, Kris peşlerine adamlarını taktığında görünmezlik algıları tamamen bozulmuştu. İfşa olmuş gibiydiler ve bunu kaldıramıyorlardı. Özellikle de Lay.

"Neden onca adam varken Kris?" diye söylendi Lay başını koltuktan aşağıya sarkıtırken. Elinde bir bardak Bourbon vardı. O hâlâ Çin'deki işlerini yola koymanın bir yolunu düşünürken Suho sessizce oturmuş konuşulanlarla hiç ilgilenmiyormuş gibi gözüküyordu.

"Ne yapabileceğimize bakmamız gerekiyor." dedi Kai sakinlikle. Şimdi de otel odasının buzdolabından aldığı bir paket şekeri yiyor, arada da Sehun'un ağzına tıkıyordu. Birilerini beslemekten fazlasıyla hoşlanıyordu.

"Kyungsoo kumarhaneye gittiğinde sisteme girip onu izleyebilirim, olabilecek durumlara karşı böylece fazladan gözümüz olur." diye önerdi Sehun, bir yandan oyun oynuyor, bir yandan da kumarhanenin güvenlik sistemini inceliyordu. Anlatmaya kalksa bile diğerlerini ne yaptığını anlamayacağından ağzını açma gereksinimi hissetmiyordu, yine de kimse aynı anda oyun oynarken nasıl yüksek güvenlikli bir kumarhanenin sistemini incelediğini kavrayamıyordu.

"Güzel fikir." dedi Baekhyun elindeki kadın dergisinden gözlerini çekmeden. Arada Kai uzanıp onunla birlikte yarı çıplak kadın modelleri inceliyordu. "Yine de bize ek bir plan lazım. Kim bilir o güzel kadının aklında neler vardır."

"İltifat etme." dedi Kyungsoo her zamanki sert bakışlarını ona dikerken. "Şuan rakibimiz o."

"Bu güzel olduğu gerçeğini değiştirmez." dedi Baekhyun diliyle parmağını ıslatıp Kai'nin huysuzlanmalarına aldırmadan sayfayı değiştirirken. "Zeki olması ve bize kafa tutması aslında beni daha çok tahrik ediyor."

iyi olan kazansın | exo oc (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin