1.5

621 92 79
                                    


Lay'in Ölümünden Birkaç Gün Sonra

"Siktir, siktir, siktir," diye söyleniyordu Luhan hiç durmaksızın. "böyle işin sikini sikeyim."

"Şimdi ne yapacağız?" diye sordu Chanyeol biraz çekinerek. Ex-k, takım arkadaşlarının ölüm haberiyle sarsılmış gibiydi. Bir otel odasındaydınız, Lay ve Tao hariç herkes odanın içerisindeydi. Eski, ucuz ve de genelde ahlaksız gecelerin yaşanması için gelinen bir pansiyondu.

Suho ellerini saçlarının içerisinden geçirdi. "Bilmiyorum."

"Bunu kimin yaptığını bulacağım." dedi Kris, parmaklarının arasındaki viski dolu kristal bardağı sıkarken. Suho'ya çevirip bakışlarını "Söz veriyorum." dedi.

"Hâlâ inanamıyorum." dedi Baekhyun, günlerdir tek bir şaka ya da anlamsız laf dahi etmiyordu. "Lay birazdan kapıdan içeri girecekmiş ve az önce nasıl başka bir odaya dalıp insanları iş üstünde bastığına dair utanç verici bir anısını anlatacakmış gibi geliyor."

"Lay gelmeyecek." dedin sakin bir sesle. Bu cümle, herkesin gözlerini sana çevirmesine yol açtı.

"Bu kadar sakin bir şekilde söyleme," diye sinirli bir şekilde söylendi Sehun. "O bizim arkadaşımızdı!"

Sesi sonlara doğru hafifçe yükselince dik dik ona bakındın.

"Öldü ve onu geri getiremezsiniz." dedin bu sefer.

"Ego, lütfen," dedi Xiumin parmakları arasında bir yüzük çevirirken sana. "onları kışkırtma."

"Kışkırtmaya çalışmıyorum." Kafanı iki yana salladın. "Sadece yolumuza devam etmemiz gerektiğini söylüyorum."

"Öyle mi?" diye sordu Sehun hiddetle. "Öyleyse bize günlerdir neler yaptığını söyleyebilirsin. Neden sürekli ortadan kayboluyorsun? Geceleri nereye gidiyorsun? Neden bize tek bir şey bile anlatmıyorsun?"

Senin takımın bile cevap bekler bir şekilde yüzüne bakınca sakince Sehun'un öfkeden kırışmış burnuna bakmaya devam ettin. Cevaplar istiyorlardı, bunun için kavgaya bile hazırlardı ama senin takındığın bu sakin tavır onları daha da sinir ediyordu.

"Bilmen gerekseydi bilirdin." dediğinde Sehun öfkeyle ayağa kalktı ama onu sakinleştirmek için kalkan ve elini omzuna koyan Luhan olmuştu. Bu iki çocuk birbirlerini gördükleri ilk andan beri deli gibi kavga ettikleri için şimdi Luhan'ın Sehun'a destek olması diğerlerini bir nebze şaşırtmıştı. Tao'nun hastanelik olması, ardından da Lay'in ölüm haberinden beri iki takım birbirleriyle fazlasıyla kaynaşmıştı.

"Ego," diye söze başlayan Luhan oldu bu sefer. "sendeki bu değişim bizi fazlasıyla üzüyor."

"Hadi onları siktir et," dedi Chanyeol eliyle Ex-k'yi, özellikle de Baekhyun'u işaret ederek ama Baekhyun buna itiraz etmek için ağzını bile açmadı. "ama ya biz? Bizimle bile konuşmuyorsun."

"Seni gördüğümüzde tek yaptığın Chen ile satranç oynamak." dedi Kai, onun bile kuşkucu bakışları üstündeydi. "Üstelik satrançta iyi olmasam bile basit bir oynayış şekli olmadığını fark edebiliyorum."

"Chen bu konuda bizimle konuşmuyor." dedi Xiumin, senin en büyük destekçin olarak sana karşı durmak ona zor geldiği için senin değil, Chen'in yüzüne bakıyordu. "Onunla oturup saatlerce neden satranç oynuyorsun?"

"Hayat bir satranç tahtasına benzer." dedin.

"Ego, bazen bizi çok korkutuyorsun." dedi Kyungsoo. Herkes şaşkınlıkla kendisine döndüğünde iç geçirdi. "Evet, beni bile." Sana doğru bir adım attı. "Bak, seninle en uzun vakti, en azından beynini anlamak için en uzun vakti sanırım ben geçirdim. Bu, sen değilsin. Bu donuk suratlı, duygusuz kadın sen olamazsın."

iyi olan kazansın | exo oc (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin