Kapıya doğru yürüdüğünde gülümsedi. Kulplardan tutup kapıları kendine doğru çekerek açtığında, bir düzine polisi büyük malikânenin önünde buldu. İçlerinden birisi, ki bu adam fazlasıyla suratsız, göbekli ve keldi, kimliğini gösterdi ve sert bir sesle "Polis." dedi. Başka bir kâğıt çıkartıp bunu yüzüne vurduğunda o hiçbir şey diyemeden içeri girmeye başlamışlardı bile. "Arama izni." dedi kel polis bir peçeteyle kafasını silerken."Buyurun." dedi şaşkınlıkla onlara bakarken. "Hanımı çağırmamı ister misiniz?"
"Evet." Polis fazlaca sabırsızdı. Malikâneye dağılan ekip her yeri dağıtırken o sakince merdivenlere yöneldi. Her bir adımında gülümsememek için kendini tutuyordu. Merdivenleri çıkıp üst kata vardı, ardından hanımın odasına doğru ilerledi.
Kadın makyaj aynasından onun yansımasını gördüğünde gülümsedi ve elindeki pudrayı masaya bıraktı. "Kimmiş?"
"Ah, çok güzelsin." Hızlıca kadına yaklaştı ve eğilip kadının dudaklarına yapıştı. Evin hanımı neye uğradığını anlamamıştı ama çok geçmeden onu öpen adamın öpücüklerine karşılık verdi. Kadının ayağa kalkmasıyla birlikte birbirlerine sarıldılar. Ne zaman onu öpse, evin hanımı dağılacakmış gibi hissediyordu. Ayakları yerden kesiliyordu adeta. Aceleci bir şekilde adamı yatağa doğru çekiştirdiğinde adam kendisini geri çekti.
"Olmaz." dedi gülümseyerek.
Evin hanımı işveli bir şekilde yatağa oturdu ve vücudunun birçok yerini açıkta bırakan geceliğini bacak bacak üstüne atıp biraz daha açtı. Üzerindeki sabahlığı da çıkarırken "Neden ki?" diye sordu.
"Çünkü, minik kelebek," Adam uzandı ve kadının burnunu iki parmağının arasına sıkıştırıp sıktı. "tutuklanmak üzeresin."
"Ne?" Kadın şaşkınlıkla sorduğunda adam gülümsedi. Kadın bu gülümsemeden çok hoşlanıyordu ama neden böyle bir şaka yaptığını anlamamıştı. "Şaka yapma."
"Şaka değil kelebek, camdan baksan anlarsın. Birazdan üst kata da çıkarlar." Adam omuzlarını silkip camı işaret ettiğinde kadın merakla yataktan kalkıp cam kenarına gitti. Gördükleri karşısında şaşkınlıkla ağzını araladı, adam doğruyu söylüyordu. Her yerde polisler vardı. Olamaz, onun bahçesini mahvediyorlardı! O çiçekler için haftalarını vermişti.
"Neden gelmişler?" Kadın hızla adama döndüğünde onun yavaşça üzerindeki ceketi çıkardığını gördü. Her zaman giydiği takımdı o, evin hanımının karşısında çok fazla çıkarmıştı. Sadece takımı değil aslında, tüm kıyafetlerini.
"Geldiler, çünkü..." Duraksadı. Kadın ona merakla bakarken ceketini ters çevirdi ve pantolonunun cebinden bir sprey çıkartıp ceketine sıktı. Ardından diğer cebinden bir rulo çıkartıp ceketin her yanını silmeye başladı. "kocanın tüm mal varlığını çaldın."
"Ne?" Kadın gülerek karşılık verdi ama adam şimdi gülümsemiyordu.
"Evet tam olarak öyle oldu. Aslında doğru konuşmak gerekirse net bir rakam istersen üç milyar on bin milyon bin dokuz yüz elli dolar. Ayrıca evin muhtelif yerlerindeki ve kocanın gizli atölyesinde sanat eserleri de buna dâhil."
"Neler saçmalıyorsun Federico?" diye sordu kadın. Adamın neden böyle konuştuğunu bir türlü anlayamıyordu.
"Birazdan tutuklanacaksın ve ömrünün büyük bir bölümünü kocanın tüm mal varlığını çaldığın için hapiste geçireceksin." Adam şimdi ceketi yavaşça yatağa bıraktı. Hemen ardından altındaki pantolonu çıkardı. Normalde kadın, onun soyunmasını zevkle izlerdi ama pantolonunun altından kısa bir kot şort çıkınca şaşkınlığa uğramıştı. Şimdi cekete yaptığı işlemi pantolona yapıyordu. "O şekilde bakma." Kadının kendisine kaşlarını çatmış bir şekilde baktığını görünce güldü. "Büyük ihtimalle sadece iki yıl yatarsın, o aptal adam nasılsa sana inanır, dalga geçiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iyi olan kazansın | exo oc (✓)
Hayran KurguEx-k olarak bilinen hırsız çetesinin namı tüm dünyada duyulmuştu. Kendilerini en iyisi olarak lanse eden bu bir grup aptala dersini vermek sana kalmıştı. Bir iddiaya giriştiniz, dünyanın en değerlilerinden olan, Mısır'da yeni keşfedilmiş, Kraliçe C...