Sürpriz! Lynx sizi seviyor!
Okuyan herkes oy verip yorum yaparsa Lynx çok sevinir......
Okumadıysanız diğer hikâyelerime de beklerim, e he.
İyi okumalar.
Sevgilerle, Lynx.
*
Suho telaşla üzerinden kalktı ve üstüne başına dikkat etmeden kapıya doğru koşturdu. Onu izlerken oldukça sakin bir şekilde oturtulduğun lavabonun üstünden indin ve elini eteğinin altına soktun. Suho kapıyı çekip açmaya çalışırken gülümsüyordun. Kilitlediğini unutmuş gibiydi.
Suho telaşla sana döndü. İkinizin de üstü başı dağılmıştı, adamın yüzünde rujunun izleri vardı. Saçları dağılmış, gömleği açılmıştı. Göğsü hâlâ heyecandan inip kalkıyordu. Sana ters bir şekilde bakıp "Kapıyı aç." dedi.
"Nereye gitmeyi planlıyorsun?" diye sordun tatlı tatlı.
"Neler karıştırdığını öğrenmeliyim sonuçta, değil mi?" Kapıya döndü ve yeniden ve "Aç şunu." diye emretti.
Sakince baldırına sakladığın kart destesinden bir kart aldın ve parmaklarının arasına sıkıştırarak duvara doğru fırlattın. Kart sertçe duvara saplandığında, Suho'nun bakışları yavaşça karta, sonra da sana döndü. Şaşkınlıkla sana baktığında gülümsedin ve yeni bir kart alıp parmaklarının arasında çevirmeye başladın.
"Bir daha sakın bana emir vermeye kalkma."
"Bunu nasıl yaptın?" diye sordu merakla duvara bakarken, şimdi biraz sakinleşmiş gibi görünüyordu. O da telaşlanmanın bir faydasının olmayacağının farkındaydı.
Aslında kart numarasının çok kolay bir açıklaması vardı. Doğru teknik ve güzel bir bilek hareketiyle iskambil kartı çok kolay bir şekilde alüminyuma saplanabilirdi. Tabii burada Suho'nun bilmediği tek şey senin dün gece Chanyeol'u, baktığı duvarın sadece o kısmına alüminyum kaplaması için yolladığındı. Hırsızın uykusuz kalmasının tek nedeni de buydu.
"Yapabildiğim ve senin bilmediğin birçok şey var." dedin hafifçe omuzlarını silkerek.
"Evet," dedi gözlerini sana çevirirken. Şimdi ikinizde poker yüzlerinizi giyinmiştiniz, duygularınızı içinize gömmüştünüz. Deminki âşıklardan, iki ezeli rakibe dönüşmüştünüz. "demin bunlardan birisini tecrübe ettim." Ellerini iki yana açtı. "Takdir etmeliyim ki rol kesmede baya iyisin."
Gülümsedin. "Teşekkür ederim."
"Rol mü kesiyordun yoksa sadece kendini mi kontrol altında tutuyordun?" diye soruverdi bir anda. "Merak ediyorum da her ne yaptıysan biraz sekteye uğrasa yine de benimle birlikte olacak mıydın?" Gözlerine bakarken gülümsedi. "Sanırım evet."
"Kendini bir şekilde teselli mi etmeye çalışıyorsun?" diye sordun. Neden bunları söylüyordu? Şimdi taktikler, planlamalar, sizi fazladan izleyen gözler yoktu. Kulaklıklarınız ve gizli, küçük kameraların hepsi lavabonun üstünde, sizden uzaktaydı.
"Hayır. Bilmelisin ki, insan her şey hakkında yalan söyleyebilir." Sana doğru bir adım attığında parmaklarının arasındaki kartı fırlattın. Kart hızlıca uçarak Suho'nun kulağının hemen yanından duvara saplandı. Adam, gözünü bile kırpmadı. Duraksamadı bile. "Duyguları hakkında, gördükleri hakkında, düşündükleri hakkında, yaptıkları hakkında...İnsan pek çok konuda yalan söyleyebilir." Yanına geldikten sonra hafifçe eğildi. "İnsan tek bir konu hakkında yalan söyleyemez." Elini hafifçe bacağına koyduktan sonra parmakları baldırına doğru çıktı. Çok geçmeden jartiyere sıkıştırdığın kart destesini buldu. Kart destesini çekerken gözlerini bir an için bile senden ayırmıyordu. Oldukça sakin ve cezbedici sesiyle "İnsan arzuları hakkında yalan söyleyemez," diye mırıldandı. "İnsan bedeni, asla yalan söylemez. Beni kandırmış olabilirsin ama daha demin ne olduysa bedeninin her bir zerresiyle doğruyu haykırıyordu. Bu yüzden asla iyi bir oyuncu değilsin." Kartlardan birisinin arkasındaki, kaşla göz arkasında sakladığın anahtarı buldu ve çekip aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iyi olan kazansın | exo oc (✓)
FanficEx-k olarak bilinen hırsız çetesinin namı tüm dünyada duyulmuştu. Kendilerini en iyisi olarak lanse eden bu bir grup aptala dersini vermek sana kalmıştı. Bir iddiaya giriştiniz, dünyanın en değerlilerinden olan, Mısır'da yeni keşfedilmiş, Kraliçe C...