Bölüm 11-

49 15 16
                                    

Keyifli okumalar 🌻

Gözlerimi açmaya çalıştığımda tam tepemde ki ışık gözlerimi kamaştırmıştı kendimi koltukta uyuya kalmışımda her yerim tutulmuş gibi hissediyordum.Hafif kıstığım gözlerimle etrafı incelemeye çalıştığımda tanıdık olmadığını fark ettim ve yanımda ki kişinin yüzüne odaklanıp netleşmesini bekledim.Yanımda ki sandalye de oturan kişi Yusuf'tu ona baktığımı fark edince gülümseyerek "Uyandın çok şükür"dedi

"Neredeyiz?"diye sordum

"Hastanedeyiz güzel kız kendine iyi bakmadığın için bayıldın baban işte olduğu içinde hastaneye ben getirdim"dedi

Duyduklarım karşısında şaşırmakla şaşırmamak arasında ki hiç olmayan çizgide sallanıyordum.

"En son balkonda seninle konuşuyordum"dedim gözlerimi kısıp hatırlamaya çalışarak "Devamını zaten hatırlamıyorum."

"Evet en son kendine iyi bakman için kızıyordum ve sen fazla stresten ve açlıktan bayıldın koşarak sizin eve geldim baban olmadığı içinde seni hastaneye ben getirdim."

"Teşekkür ederim dedim mahcup bir sesle "Annem nerede peki?"

"Saat geç olduğu için onu annemin yanında bıraktım biraz zor oldu ama sonunda ikna oldu"dedi

"Ha Selma teyzeye haber versem iyi olacak"diyerek telefonunda ki bazı tuşlara basıp annemi aradı ve benim uyandığımı iyi olduğumu söyledi.Telefonu kapattığı sırada içeri hemşire girdi.

"Derin hanım uyanmışsınız nasıl hissediyorsunuz? diye sorarken aynı zamanda kolumda ki seruma bir şeyler yapmaya başladı."

"İyiyim"dedim sadece ve " Ne zaman çıkacağım?"diye sordum.

"Bu gece misafirimizsiniz yarın sabah doktorunuzun kararına göre çıkarsınız büyük ihtimal"

"Ama ben iyi hissediyorum şimdi gitsem" diye ısrar ederken Yusuf araya girip "Derin hemşire hanım senin için en iyi olanı söyledi zaten"dedi hafif sinir içeren ses tonuyla.

Hemşire de yapacağı şeyleri halledip "Lütfen bundan sonra yemek düzeninize daha dikkat edin"diyerek odadan çıktı.

"Bir daha kendine dikkat etmeme konusunda bu kadar ısrarcı olursan Selma teyzeden sana zorla yemek yedirmesini rica edeceğim"dedi gayet ciddi bir şekilde.

"Yusuf bari sen anla canım istemiyor ne yapabilirim ki?"

"Evet anlıyorum üzgünsün ve canın istemiyor ama ne yazık ki hayat böyle devam edemez güzel kız, kendine gelmen gerekiyor ve böyle yaparak anneni babanı oldukça üzüyorsun aynı zamanda beni de."sonuna doğru gözlerini kaçırıp biraz daha kısık sesle bitirmişti cümlesini.

"Peki o zaman bir anlaşma yapalım,sen doktorla konuşup beni buradan çıkar ve birlikte güzel bir yemek yiyelim?"dedim

"Derin bir gece sabret sonra istediğin kadar yemek yeriz"dedi yememişti işte oflayarak önüme döndüm.

"Ama benim burada canım sıkılıyor"dedim mızıkçı bir çocuk edasıyla.

"Hımm ne yapmak istersin küçük hanım?"

"Hastanede ne yapabiliriz ki sanki?"dedim somurtarak

"İstersen aşağıda ki kafeden bir şeyler alıyım abur cubur partisi yaparız?"dedi onu zorlamamak ve zaten başka bir şey yapamayacağımız için kabul ettim.

Kafeye inince canım sıkılmaya başladı birazdan gelirdi ama bir anda çok uyku bastırmıştı "Hayır Derin ayıp olur çocuğa ne uyuması"deyip kendime telkin vermeye çalışsam da göz kapaklarım hiç bir şey olmayacağı yönünde ısrarcılardı ve bu küçük savaşın kazananı onlar olmuştu,kendimi uykunun narin kollarına bırakmıştım.

YUSUF'TAN:

Kafeye inip abur cubur aldıktan sonra odaya girdiğimde Derin'in uyuduğunu gördüm.Önce şaka yaptığını düşünsem de şaka olmadığını anladığımda yüzüme bir gülümseme yerleşti,ne güzel uyuyordu öyle.Çocuk gibi hemen uykuya dalmış .Abur cubur poşetini yatağın yanında ki dolabın üstüne bırakıp Derin'in yanına gittim ve kollarına kadar çekilmiş olan pikeyi biraz daha üstüne örttüm.Yakından daha da güzeldi..Gözlerinin önüne düşen saçlarını elimle gözlerinden kaldırdım.Ve bu kadar izlemek yeter diye düşünüp yanında ki sandalyeye oturdum.Kafamı sandalyenin arkasına dayayarak bende uykuya daldım.

***

Ne kadar uyuduğumu bilmiyordum ama Derin'in ağlama sesine uyandım.Uykusunda sayıklayarak ağlıyordu kabus görüyor olmalıydı.

Korkuyla ellerini tutup "Derin buradayım güzelim geçti"dedim 

Gözlerini açıp korkuyla bana baktı "Yusuf!"dedi ve ağlamaya devam etti.

Oturduğum sandalyeden doğrulup "Şişşt geçti güzelim tamam buradayım"diye telkin vermeye başladım.Çok korkmuş olmalıydı,biraz sakinleştiğini hissettiğimde tekrar sandalyeye oturdum.

"Çok korktum Yusuf"dedi 

"Tamam geçti kabus gördün sadece Hadi sen uyu ben buradayım"dediğimde

Huzursuzca gözlerini kapadı ve çok geçmeden uykuya daldı.

***

DERİN'DEN

"Daha iyi misin Derin?"

"Evet evet iyiyim korkma" dediğimde  kapı sesini duyduk, kapıdan giren annem  hızla yanıma ulaşıp

"İyi misin kızım çok korkuttun bizi"deyip yanağıma bir öpücük kondurdu.

Elini tutup "İyiyim annecim korkma yorgun düşmüşüm sadece"dedim.

annemle konuşurken sesim hala 5 yaşında bir çocuk gibi çıkıyordu.

"Bir daha da bana canım istemiyor dersin, zorla yedireceğim sana yemekleri!"diyerek sitem etti ve arkasında ki Yusuf'a dönüp

"Yusuf oğlum ne kadar teşekkür etsem az Allah senden razı olsun."diyerek mahcup bir şekilde gülümsedi.

"Olur mu Selma teyzecim ne demek"diyerek içten gülümsemesiyle yanıt verdi ve içeri doktor girdi, sanırım sonunda buradan kurtulacaktım.

"Derin'ciğim nasılsın?"diye sordu kibar bir şekilde

"Çok iyiyim bence artık eve gidebilirim"diyerek yanıt verdiğimde gülümsedi

"Evet artık eve gidebilirsin tabi kendini iyi hissettiğinden eminsen?"

"Evet gerçekten iyi hissediyorum."dedim ve çıkış işlemlerini halletmek için Yusuf aşağı indi.Annem de giyinmeme yardım etti ve birlikte aşağı indik.

Arabadan inerken Yusuf'a dönüp gülümseyerek "Çok teşekkür ederim Yusuf,her defasında yardımıma koştuğun için"dedim

"Ne demek bilmiş hanım görevimiz"dedi sırıtarak.bende gülümsedim ve "Görüşürüz" deyip arabadan indim.

Volte ve yorumlarınıza ihtiyacım var 🌻

Derinde ki YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin