Bölüm 18-

62 14 40
                                    

Şarkı bitti,Yusuf sustu gözlerimi açtım.Ve sonrası büyük bir sessizlik.O kadar güzel söylemişti ki şarkıyı öyle güzel hissettirmişti ki kendimi rüyada gibi hissediyordum.Ama gerçekti işte o buradaydı ve gitmesini asla istemiyordum.Yusuf'a döndüm,o da uzaklara bakıyordu.O kadar çok isterdim ki zihninde gezinmeyi.Ne düşünüyor ne hissediyor bilmek isterdim.

"Çok güzel söyledin" diyebildim sadece

Bana baktı,karanlıktı ama gözlerimin en derinine baktığını hissettim.Gülümsedi ve "Hatırlamıyorum ki"dedi.Güldüm,

"Sanırım ben hiç unutamayacağım ama" dedim.

"Unutmak ister miydin peki?"diye sordu..Ah be Yusuf, senin her zerreni sonsuza dek hatırlamak istiyorum ben..

"Hayır,hep hatırlamak istiyorum." dedim gülümseyerek.Şuan ne konuşuyorduk,ne ima ediyorduk hiç bir şey anlamıyordum.Ama ortamın büyüsü hala bozulmamıştı ve şuan ne dediğimin benim için hiç bir önemi yoktu.Biraz daha bana bakıp tebessüm ettikten sonra

"Bana bir yemek borcun vardı yarın akşam müsait misin?"

"Yarın akşam Deniz'ler yemeğe gelecek vedalaşmak için çok üzgünüm" dedim.Yüz ifademden de ne kadar üzüldüğüm anlaşılıyordu.

"Peki öyleyse sorun değil başka zaman" dedi ve kafasını karşıya çevirdi.

Bende onun gibi yapıp kafamı çevirdim ve biraz sessiz kaldıktan sonra

"Ne değişik bir tesadüftü değil mi?"

"Evet bende çok düşündüm" dediğinde şaşırmıştım.Düşünmüş müydü gerçekten?

"Beni büyük bir kazadan hatta belki de ölümden kurtardın ve sonra gelip karşı komşum oldun" dedim güldüğümü ele veren sesimle.

"Seni kurtardığım için bana kızdın,karşı komşun olunca da en sevdiğim keklerden getirdin"dedi.Gülüyordu, ikimizde gülüyorduk.

"Hey o kekleri senden daha çok seviyorum" kızmaya çalışsam da pek becerebildiğim söylenemezdi.

"Bakalım onlar seni benim kadar seviyor mu?" dediğinde kalbim kısa bir süre için kan pompalamaya ara verdi sanırım.Gözlerimin büyümesine engel olamadım.Ne diyeceğimi bilemez vaziyette öylece dururken Yusuf'ta söyledikleri için kendine kızıyor olmalıydı ve yüzünden bu çok kolay bir şekilde anlaşılıyordu.Sessizliği bozan o oldu

"Yani,her neyse saat geç oluyor iyi geceler" dedi ve hızla kalkıp içeriye girdi.Bir müddet onun arkasından baktıktan sonra bende kalkıp yatağıma yattım.

Yusuf'tan

Söylediklerim için içimden kendime kızıyordum.Nasıl böyle bir hata yaptım anlamıyorum.

Oldu olacak evlenme teklif etseydin Yusuf diye kendime kızarken yatağıma uzandım ve derin bir nefes verdim.

Kendine gel Yusuf ne yapıyorsun sen?Sana yakışır şeyler mi bunlar.Onu kendine böyle bağlayamazsın.!

Ama olmuyordu.Ona bakınca içimde oluşan hissi durduramıyordum.Yapmamam gerekiyor biliyorum.Elimde olan şeyler değil ki bunlar..Ona bakınca kalbim yerinden çıkacak gibi oluyorsa bunu durduramam ki,yapamıyorum da zaten.İnançlarım var benim evet yaptığım şeyin ne kadar yanlış olduğunun farkındayım kendime dur demem gerektiğinin de..Ama bunu nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikre sahip değilim.Sahip olduğum tek fikir Derin'i çok seviyor olmam ve ondan ayrı kalamayacağım.

Bana hiç yardım etmiyor ki o öyle güzel gülerse ben nasıl ondan uzaklaşacağım.Ah be güzel kız,öyle çok istiyorum ki benim 'Güzelim' olmanı.

Derinde ki YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin