Bölüm 19-

49 15 18
                                    

Onurcan Özcan'a bir sürü 💜
Keyifli okumalar.. 🍬

Sabah yine güneş ışınlarının gözlerimi delmeye kalkışmasıyla uyandım.Sabahleyin yüzümü delip geçen güneş beni biraz rahatsız etsede hala umudun var olduğunu ifade ediyordu sanki.Ne kadar kötü gecelerde geçirsek sabah yine güneş doğuyordu.Gerçekten her zorlukla beraber bir kolaylık vardı..
Yatağımdan kalkıp iyice esnedikten sonra banyoya geçip yüzümü yıkadım.Mutfaktan gelen seslere yöneldiğimde annemle babamın keyifli bir şekilde kahvaltı yaptıklarını gördüm.Beni gördüklerinde gülümseyerek

"Günaydın kızım sana güzel bir haberimiz var" dediklerinde şaşırmıştım.Ne olmuştu ki?

"Size de günaydın ne oldu ki merak ettim" dedim heyecanlı bir şekilde.Sorumu cevaplayan annem olmuştu

"Yengen aradı bizi Istanbul'a davet ediyorlar" duyduklarımla içim burkulmuştu.

"Normalde olsa Aslı'yı göreceğim için havalara uçardım" dedim buruk bir ifadeyle.

"Aslı'nın yanına da gideceğiz kızım.Bizde çok özledik onu" diyen babama baktığımda yüzünde hüzün içeren bir tebessüm vardı.

"Gidelim,ona anlatacaklarım var" dedim gülümseyerek.Annem araya girip

"Kendine küçük bir çanta hazırla kızım 3 gün filan kalırız herhalde" dedi.

"Ne zaman çıkacağız peki?"

"Yarın sabah çıkarız kızım" bunu söyleyen babama bakıp kafamı sallayarak odama geçtim.

3 gün Yusuf'u görmeyecektim ama ne olacak canım sanki ney yani..biraz zor olabilir.

Hızla yatağımı topladım ve telefonu elime alıp Deniz'e mesaj attım

"Yokluğuna dayanamadım yarın Istanbul'a geliyoruz" yazıp gönderdim.

odamdan çıkıp yeniden banyoya yöneldim duş alsam iyi olacaktı.

***

Banyodan çıkıp odama geçtiğimde üzerimi giyinmeden yatağıma oturup telefonu elime aldım Deniz'den mesaj vardı

"Gerçekten mi çok iyi bir haber bu kızım beraber vakit geçiririz hem Aslı'nın yanına da gideriz:("

"Evet gideriz tabii neyse benim şimdi bir kaç işim var kuzum görüşürüz yine" yazıp gönderdim.

Yataktan kalkıp üstüme kot ve tişört giydim saçlarımın nemini havluyla aldıktan sonra banyoda fön makinesiyle kuruttum ve taradım sonra tekrar odama geçip telefonumu aldım ve "Koruma meleği" yazan yere dokunarak Yusuf'u aradım.Biraz çaldıktan sonra açılmıştı

"Alo Yusuf"

"Efendim Derin bir şey mi oldu?"

"Yok hayır müsait misin?"

"Evet müsaitim"

"Iı şey hani sen geçen gün beni ir yere götürmüştün ya oraya gidelim mi?" dedim utanarak

"Olur hemen mi?"

"Yani senin işin yoksa ben hazırım"

"Tamam 5 dakikaya çıkabiliriz hanım efendi" dediğinde güldüm

"Peki ben iniyorum o zaman birazdan" dedim ve telefonu kapattık.

Mutfağa gittiğimde babam yoktu annemde masayı topluyordu.

"Babam çıktı mı anne?" diye sorduğumda bana dönen annem

"Evet kızım nereye böyle?"

"Anneciğim ben biraz sahile gitsem olur mu?" dedim izin almaya çalışan çocuklar gibi

Derinde ki YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin