Bölüm 12-

61 14 37
                                    

Keyifli okumalar 🌻

Eve girdiğimde sıcak bir duş almak istiyordum hastahanede yalnızca bir gece kalmış olmama rağmen kendimi yorulmuş hissediyordum.Anneme duş alacağımı söylediğimde kahvaltı yaptıktan sonra girmem için ısrar etti ama kazanan ben olmuştum.Duş aldıktan sonra baş başa güzel bir kahvaltı yaparız diyerek onu ikna etmeyi başarıp banyoya girdim.

Duştan çıktıktan sonra odama girip üstümü giydim ve her seferinde olduğu gibi yine başımda ki havluyu çıkarmayıp telefonumu aldım ve yatağıma oturdum.Deniz'den cevapsız çağrı vardı."kuzzuum"yazısının üzerine tıklayarak Deniz'i aradım.

"Alo kuzum iyi misin nasıl oldun Selma teyze söyledi neden kendine iyi bakmıyorsun Derin?!"bu kızın tek nefeste konuşmaları yok muydu...

"Ya iyiyim işte Deniz bir de sen yapma lütfen artık daha çok dikkat edeceğim."

"Zahmet olacak Derin hanım"dedi sitemkar bir sesle.

"Kuzum şimdi gitmem gerek kahvaltıya biraz daha geç kalırsam annem çok kızacak"

"Tamam sen git güzelce yemeğini ye konuşuruz sonra hadi öpüyorum."

"Bende"

Telefonu kapatıp mutfağa geçtim sadece annemle ben olduğumuz için mutfakta ki masada yiyecektik.

Mutfağa girdiğimde annemin gerçekten çok güzel hazırladığı masaya bakıp gülümsedim uzun zamandır yemek yemiyordum ve biraz özlemiş olabilirdim biraz...

Sandalyeye oturdum ve annemde çaylarımızı doldurup karşıma oturdu "Hadi başla bakalım"diyerek tabağıma bir şeyler koymaya başladı bende itiraz etmeden yemeye koyuldum.Sessizliği bozan annem olmuştu

"Yusuf ne kadar iyi bir çocuk" bu dediği karşısında boğazıma takılan börekle öksürmüştüm.Ne alakaydı şimdi Yusuf?

"hıı evet öyle"dedim sadece

"Pek de yakışıklı maşallah boylu poslu" bunlar neydi şimdi?

"Anne bunlar ne şimdi yakışıklıysa yakışıklı ne olmuş yani evet çok yakışıklı olabilir de bundan bize ne?"of ne diyordum ben çok yakışıklı dedim resmen.

Söylediklerim karşısında kızarıp gözlerimi kaçırdım.Annemde daha fazla beni utandırmak istemediğinden olacak ki konuyu uzatmamıştı.Bende tabağımdakileri annemin zoruyla bitirerek odama geçtim.

Telefonumu alıp sevdiğim bir şarkıyı açtım.(medyada var) Bugün hava güneşliydi balkonun kapısını açıp odamın havalanmasına izin verdim.Odam çok dağılmıştı ve artı toparlasam iyi olacaktı,müzik açıp iş yapmayı seviyordum biraz daha eğlenceli hale geliyor.Önce yatağımdan başladım ve yatağımın üzerinde ki örtüyü düzelttikten sonra çekmecemin üzerinde ki bir kaç dağınıklığı toparladım ve son olarak kıyafetlerimi güzelce katlayıp yerlerine yerleştirdim.Aynı zamanda çalan şarkıya eşlik ediyordum.Odamı toparlama işlemim bittikten sonra mutfağa yöneldim ve dolaptan soğuk bir bardak su alıp her zaman ki mekanıma yani balkonuma geçtim.

Minderin üzerine oturdum ve gözlerimi kapadım bir yandan çalan şarkının sesi duyulurken diğer yandan da hafiften esen rüzgar saçlarımı okşuyordu.Hayata dönmem gerektiğini biliyordum ve bunun için biraz da olsa çabalamaya başlamıştım.Zaten ben hiç bir zaman yaşam dolu bir kız olamamıştım,dünyayı hiç bir zaman tam olarak sevememiştim zaten sevilecek gibi de değildi.Bu konu da Aslı hep yardım ederdi bana o çok yaşama sevinci olan bir insandı yaşamayı çok seviyordu,insanları,doğayı..Demek ki dünyanın adaleti buydu işte ; kim neyi seviyorsa ondan koparılıyordu..Aslı yaşamayı sevdi yaşamı elinden alındı , ben onu sevdim o elimden alındı.Buydu işte yaşamak böyle dertli bir işti...

Gözlerimi açtım rüzgar gerçekleri yüzüme vururmuşcasına esiyordu.Düşündüklerim içimi burkmuştu,gözlerim hafif nemlenirken biraz kafamı dağıtmak istediğimden Pamuk'un yanına gitmeye karar verdim.Pamuk'un bana , benim ise ona ihtiyacım vardı.Odama geçip saçlarımı toparladım üzerimde siyah bol bir tişört ve siyah jean vardı.Oturma odasına yönelip tv izleyen anneme aşağı indiğimi haber verdim ve mutfaktan bir kabın içine süt döküp aldım ve kapıya yöneldim.Merdivenleri hızla indim ve kapının önünde Pamuk diye seslendim.Çok geçmeden koşa koşa yanıma geldi ve eğilip onu sevmeye başladım.Çok güzel bir kediydi bembeyaz tüyleri vardı bu yüzden ona Pamuk ismini vermiştim.Onunla vakit geçirirken çok mutlu oluyordum,bana her zaman iyi geliyordu.Sonra arkamdan koşarak bir çocuk geldi yanıma Buse'ydi onun hemen yanından Yusuf geldi yanımıza Buse eğilip "Bende sevebilir miyim Derin abla"diye sordu gözleri ışıl ışıl parlıyordu.

"Tabii ki sevebilirsin kuzum sormana gerek yok"dedim,Buse'de gülümseyip Pamuğu sevmeye başladı.Bende onun bu haline gülümseyip ayağa kalktım Yusuf'da gülümseyerek onları izliyordu,benim ayağa kalktığımı görünce bana döndü ve 

"Derin nasıl oldun iyi misin"dedi

"Evet evet iyiyim yani hiç olmazsa daha iyiyim"dedim hafif gülümseyerek.

"Çok sevindim,daha iyi olacağına eminim güzel kız"dedi en içten gülümsemesiyle.

"Umarım"dedim

"Biz artık gitsek iyi olacak öyle değil mi Buse?"deyip Buse'ye baktı.

"Tamam abi ama yine gelelim Pamuğun yanına tamam mı?"dedi meraklı gözlerle

"Tamam geliriz miniğim"

"Abi bak söz mü?"ısrarcı tavrı beni de Yusuf'u da güldürmüştü.

"Tamam dedim ya Buse hadi"dedi ve bana dönüp

"Kendine çok iyi bak Derin bir şeye ihtiyacın olursa biliyorsun telefon numaram var arman yeterli"dedi

"Tamam çok teşekkür ederim sende kendine iyi bak"dedim gülümseyerek.

Bana bu kadar iyi davranması..Çok,çok güzeldi

Buse'nin yanağını sıkıp "Hoşçakal kuzum"dedip gülümseyerek. O da bana gülümsedi ve el sallayarak "Görüşürüüz"dedi onlar çıktıktan sonra bende biraz daha Pamuğun yanında durup eve çıktım.

Volte ve yorumlarınıza ihtiyacım var 🌻

Derinde ki YaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin