• Sakura •
Nihayet okuldaki kulüp seçimlerinin başladığı haftaya girmiştik. Yani benim de bir tık gergin olduğum bir haftaya. Haftasonunda, planlarımın aksine, ne tarz bir kulübe katılacağımı düşünmemiştim. Zaten düşünsem de içinden çıkamazdım. Bu yüzden, kendi kendime bir karara varmak yerine, kulüp stantlarını gezip ne olacağını görmeye karar vermiştim. Mecburen bir tanesinde karar verecektim nasılsa.
Öğle arasına girdiğim için kızlarla yemekhanede buluşmak yerine evde yaptığım sandiviçimi çikolatalı sütümle beraber hızlıca yiyip kulüp tanıtımlarının yapıldığı alana gitmiştim hızlıca.
Evet, çikolatalı süt. Dünyanın en güzel içeceklerinden biri. Artık çocuk olmamam, bu gerçeği değiştiremezdi. Yetmiş yaşına da gelsem, dünyanın en iyi içecekleri arasında olacaktı.
Neyse.
Tanıtımların yapıldığı alana gittiğimde, bu yıl geçen yıla göre çok daha fazla stant olduğunu fark ettim. Ponpon kızların, spor kulüplerinin ve müzik kulübünün stantını es geçerek diğerlerine yöneldim. Sivil yardım kulübü, bahçecilik kulübü, gezi kulübü, aşçılık kulübü, satranç kulübü, fotoğrafçılık kulübü, kitap kulübü ve tarih kulübü başta olmak üzere birçok alanda kulüpler açılmıştı.
Hepsi ilgi çekici duruyordu ve bir anda birçoğuna dahil olasım gelmişti fakat kendime fazla yüklenmek de anlamsız olurdu. O kadar sosyal değildim de zaten.
Aşçılık kulübünün önünden geçerken, bir an katılıp katılmamak arasında kaldım. Benim ilgimi çektiği söylenemezdi zira artık hevesle kurabiye ve kekler yapmak istediğim bir sevdiğim yoktu ancak mutfaktaki becerilerimin yerlerde olduğunu düşününce, annemin çok hoşuna giderdi.
Aşçılık kulübünü bir köşeye yazarak diğer stantları da gezerken en köşedeki stantı ve başında oturan Naruto'yu fark ettiğim. Neler olduğunu anlamak için henüz bakmadığım kulüpleri es geçerek direkt onun yanına gittim.
"Selam!" dedim gülümseyerek, ardından stanta baktım.
Gazetecilik Kulübü.
"Kulüp senin mi?" diye sorduğumda Naruto'nun gülümsemesi gecikmedi ve beni onayladı. O an bir tık şaşırdım çünkü Naruto'nun kulüp açabileceği fikri aklıma gelmezdi. Genelde tek tabanca takıldığından dolayı olsa gerek...
Afişleri incelerken aklıma Hinata'ya bundan bahsetmem gerektiği geldi. Kulübü Naruto açacaksa, o da katılır ve böylece Naruto'yla vakit geçirebilirdi.
"Tam olarak ne yapmayı hedefliyorsun peki?"
"Okuldaki olayları içerecek, her olayla ilgili değil tabi, dergi ya da gazete çıkarmayı düşünüyorum."
Kulağa ilginç ama bir o kadar da sıkıcı geliyordu. Okulla alakalı ne haber çıkabilirdi ki yani? Basketbol ve futbol¹ takımının ulusal(!) başarılarından mı bahsedecektik? Yoksa okul korosunun sergilediği sıkıcı performanslardan mı? Belki de kompozisyon ve şiir yarışmasını kazananlarla birkaç röportaj yapar ve şiirlerini ya da kompozisyonlarını paylaşma nezaketi gösterirdik.
Yazmak benim için kulağa zevkli geliyordu ama yazacak içerik kıtlığını düşününce oldukça boş bir kulüp olurdu. Zaten bu zamana kadar gazetecilik kulübü açılmamış olmasını, açılanların da yeterli sayıda üye toplayamayıp kapanmasını düşününce katılmanın ne kadar anlamsız olduğu belli oluyordu.
"Ah, anlıyorum..." dedim az önceki ilgimi kaybetmiş şekilde. Başka ne diyebilirdim ki? Ona şans dilemekten başka bir şey gelmezdi elimden.
"Kulüp için özellikle istediğim birisi var," dedi benim aksime kulüpten yana oldukça heyecanlı ve umutlu olan Naruto. "Umarım kabul eder çünkü büyük bir beyine ihtiyaç olacak. Büyük bir şeye oynayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
blood in the water | sasusaku
FanfictionKaos Konohada sadece bir başlangıçtı. [ SLOW UPDATE ] © the fanart in the cover belongs to @tenartist