10.BÖLÜM FİNAL - YUSUF ARTIK BÜYÜDÜ

1.4K 81 25
                                    

Ve sonunda FİNAL BÖLÜMÜ :)
Kısa gibi ama öyle oldu
Bundan sonra devamını yazmayı düşünüyorum ama bakalım
Keyifli okumalar
__
12 yıl önce beni sevdiğine inanmıştım. Hayatımda hiç bir deneyimim yoktu ve ona kanmıştım. Ya bugün? 12 yıl sonra? 29 yaşındaydım, evli ve iki çocuk babası. Hayatım boyunca unutamayacağım bir ders almıştım ama ilk ve tek sınavı yinede kaybetmiştim.
Ona inanmamam gerekirken tekrar inanmıştım. Aşk'tı bunun sebebi elbette. İnsanın asıl düşüncelerini çekip alan ve geriye sadece saflığı bırakan Aşk.

Geceyi ağladığım yerde uyuyakalarak geçirmiştim. Bir önce ki gece kuş tüyü yataklarda sevişirken, sonraki gece yerlerde sürünmem de ayrı bir ironiydi.

Evin telefonu çaldığında heyecanlanmıştım. Belki Sinanın bir açıklaması vardır diye düşünerek sarıldım telefona. Melek aklıma bile gelmemişti.
Kimin aradığına bakmadan çıktım telefona. Bir erkek sesiydi ama Sinan değildi. Tanıyamamıştım.

"Ben annenin amcaoğlu Ahmet."
İlk düşüncem 'Babamın yokluğunda bumu sövecekti bana? Omu dövecekti beni?" olmuştu.
"Buyrun." dedim korkarak.
"Annen-" diye başlaması korkularımı kat be kat artırmıştı.
"Ne oldu anneme?" diye bağırdım.
"Anneni kalp krizi sonucu kaybettik.." dedi adam üzgün bir sesle.

Kaybettik. Annemi. Benim annemi. Kaybettik. Annemi? Benim annem?
Ağlamak istiyordum ama olmuyordu. Telefonun elimden düşmesine izin verdim ve yere yığıldım. Video yu izlediği için değildi değil mi?
Hemen telefona sarıldım tekrar.
"Alo?" dedim.
"Efendim?"
"Neden kalp krizi geçirmiş?" diye sordum kekeleyerek. Hayatım boyunca bu kadar korktuğumu hatırlamıyordum. Katil olma düşüncesi, annesinin katili olma düşüncesi beynimi ele geçirirken, gözlerim her şeyi ikişer ikişer görmeye başlamıştı.
"Bilmiyorum. Gelini gelmiş. Kalp krizi esnasında yanında gelini varmış."

Telefon ikinci kez düşmüştü elimden. "Alo?" diye seslenişini duysamda gücüm yoktu.
Benim yüzümden olamaz. Ölemez. Ben katil olamam.
Hıçkırarak ağlamak istiyordum ama sanki göz yaşlarım kurumuştu. Akmıyordu işte.

Hemen arabanın anahtarını aldım ve evden çıktım. İzmire ulaşmalıydım acilen!
Annem bu video yüzünden olmüşse bende vicdan azabından ölürdüm.
İlk hatamdan sonra daima arkamda duran, beni destekleyen insanı aynı hatayla öldürmüş olamazdım..

7 saatimi almıştı İzmire varmak. Ben oraya vardığımda saat 5 e geliyordu.
Abim, ablam, Melek, Kızlar, Elif.. Herkes ordaydı. Kaçı biliyordu acaba benim yüzümden öldüğünü? Melek kaç kişiye anlatmıştı?
Utana sıkıla annemgilin evine girmiştim.
Girmemle birlikte abimin "Sen ne yüzle geldin şerefsiz!" diye bağırıp üstüme atılması bir olmuştu.
Karşılık vermemiştim. Hakikaten, ne yüzle gelmiştim?
Yakamdan tuttuktan sonra bir şamar geçirmişti yüzüme. Yere düşmemi sağlamıştı.
Melek oturduğu yerden kalkmazken diğer herkes kalkmıştı. Onunda gözleri kızarmış, helak olmuştu, bes belliydi. Hala ağlıyordu ve bu benim düşüncelerimde haklı olduğumu gösteriyordu. Videoyu izlemişti. Videoyu izlettiği için vicdan azabı çekiyordu çünkü annemi birlikte öldürmüştük.
"Babamı bırak." diyerek kızlar gelmişti önce. Ama bir işe yaramamıştı. Onları geri itekledikten sonra bana bir daha vurmaya kalkınca evin içindeki tanıdıklar girmişti araya.
"Cenaze evi burası, cenazeye saygılı olun!" diye bağırmıştı yaşlı bir adam.

"Yürü!" diyerek beni kolumdan tutup dışarı çekti 'abim'.
Ben yeterince vicdan azabı çekerken onun üstüme gelmesine anlam veremiyordum. Ne sanıyordu? Birde o vurursa acımın dahada büyüyeceğinimi? Ben aynı adama ikinci kez kanmıştım, sevdiğim adam tarafından kandırılmıştım. Ömrüm boyunca babamdan mahrum kalmıştım. Ve sonunda annemi de öldürmüştüm aynı hatayla. Bana daha büyük bir ceza verilemezdi! Onun attığı tokatlar acıtmak yerine ağlayabilmeme yardımcı oluyordu sadece.
Beni evden çıkardıktan sonra tekrar vurmaya başlamıştı. Yılların acısını çıkarıyordu sanki. Babamın varlığında, ondan zaman bulamadığı tekmeleri geçiriyordu sanki.

Yeni AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin