7.BÖLÜM DİPSİZ KUYU

1.1K 60 15
                                    

Derginin yeni sayısının çıkmasına 2 gün kalmıştı. Çalışanlar, ilk sayıları olduğu için heyecanlı, ben ise her şey üst üste geldiği için kararsızdım. Aşırı bir duygu karmaşası yaşıyordum. Gururum aşkımla savaşıyor, vicdanım kahrolmama neden oluyordu.
İçimdeki herkesin, herşeyin Sinana karşı olmasına rağmen, alevlenen aşkım tüm duygularımı bastırıyordu sanki.
Duyguların, hislerin en büyüğüydü AŞK.
Gururunu senden alır, arsızlaştırır. Seni vicdanınla baş başa bırakıp süründürür.
Kısacası Aşk, seni öldürür.
Bende tam olarak bu söz konusuydu. Ölüyordum...

Kurtarıcı bir el, beni burdan çekip çıkaracak bir yardım bekliyordum ama beni kavrayan el her defasında Sinanın eliydi. Ve o beni kurtarmak yerine dahada derine çekiyordu. Aşkın dipsiz bir kuyu olduğunu gösteriyordu bana.

Odaya, kapıya bile vurmadan patlayan kişi Jaleydi.
"Yusuf bey, reklam ajansından geldiler. Toplantı için."
Tamamen aklımdan çıkmıştı. Mustafada uğramamıştı yanıma. Hemen gerekli dosyaları alıp toplantı odasına girdim. Mustafa çoktan yerinde oturuyordu. Sinanı ve Ali beyi selamladıktan sonra yerime oturdum. Bugün sözleşmeler imzalanacaktı.

Önümde duran sudan bir yudum su alırken Mustafa konuşuyordu. Fikirler hakkında yorumda bulunurken bende onu dinlemeye çalışıyordum ama üzerimde hissettiğim bakışlar buna engeldi.
Rahatsız etmiyordu bakışlar beni artık ama utandırıyordu. Bende bakmak istiyordum gözlerinin en dibine ama yapamazdım. Kızlarım varken, bir karım varken, aldığım bir ders varken tekrar kanamazdım ona.
Beni istediğinin farkındaydım, benimde onu istediğimin farkındaydım ama bazen bir şeylerin farkında olmak yetmiyordu işte.

Onu, İstanbula döndükten sonra ilk gördüğüm günü hatırladım. Geçirdiğim şok, bakmaya korktuğum gözleri.. Aşmıştım bunları. 12 yıl önce bir şey yaşanmamış gibi davranabiliyordum ona, her ne kadar ona normal davrandığım her saniye için geceleri kendime kızsamda.
Her şey çok çabuk gelişmişti. Ona bu bir kaç haftada tekrar bağlanmıştım. Unutmasamda yaptıklarını, onu içten içe affetmiştim...

"Herşey tamamsa, konsept seçildiyse, sözleşmeleri imzalayalım." diye atıldı Ali bey.
Mustafaya baktım. Ona her daim güveniyordum. Bana güven verircesine gülümsedi. Elime bir kalem aldım ve imzamı attım sözleşmeye.
Ali bey ve Sinanda aynı şekilde imzaları attıktan sonra bir teklifte bulundular.

"Bizi geçen çok güzel ağırladınız yemekte. Çok memnun kaldık. Bizde sizi ağırlamak isteriz. Bu anlaşmayı yarın kutlayalım derim." dedi Ali bey.
Mustafaya baktıktan sonra "Tabii ki, neden olmasın?" dedim gülümseyerek.
"Peki, o halde bizden haber bekleyin." dedikten sonra, tokalaştık ve onları yolcu ettik.
Bu konuda burda kapandığı için azda olsa rahatlamıştım.

Dergi hazırdı, işlerim bitmiş ve ben aşırı derecede yorgun. Hiç bir şeyi umursamadan eve gittim. Daha akşam bile olmamıştı ama ben uyumak istiyordum. Üstümde haftaların yorgunluğu vardı.

İstediğim gibide olmuştu. Evde sadece Melek olduğu için ortam sessizdi. Hemen üstüme bir eşofman geçirip yattım.

Son haftlarda gördüğüm kabuslar sıklaşmaya başlamıştı. Önceden gecede bir kabus görüyorsam, son günlerde gecede bir kaç kabus görüyordum.
Bugün de görmüştüm.
Babamın ölüm gününü görmüştüm.

Mahalledeki kadının dediği gibi tekrar biriyle sevişiyorum ve babam yine duyuyor. Bana vurmak için elini kaldırıyor ama vurmuyor. Daha doğrusu vuramıyor. Yere yığılıyor. Sonra birden cenaze gününe geliyoruz.
Babamın tabutu taşınıyor. Bende taşımak istiyorum onu ama abim geliyor, beni itekliyor.
Yere düşüyorum birden. Gelen geçen tekmeliyor. Sonunda kalabalık kayboluyor. Başımı kaldırıyorum usulca. Biri duruyor önümde. Başımı yukarıya kaldırıyorum ve Sinanı görüyorum. Pis pis gülüyor.
"Katil sevgilim." diyor ve çekip gidiyor.
Ayağa kalkıyorum tekrar ve mezara koşuyorum. Babamın üzerine toprak atılıyor. Kimse elime kürek vermediği için, ellerimle atıyorum toprağı ve birden kendimi mezarın içinde buluyorum.
Yağmur yağıyor. Her yer çamur.
Gözlerimi açmaya korkuyorum mezarın içinde. Birden açtığımda ise üstüme toprak atan Melek ve kızlarımı görüyorum.
Kabus burda bitiyor ve birden uyanıyorum.

Yeni AyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin