• Yeni Bir Hayat - 2"Buyrun Bay Park."
Jin, genç ve güzel kadının kime seslendiğine başta anlam veremedi ama üvey annesinin onu uyarmasıyla kendine geldi. Büyük kapıdan girerek malikanenin içine girdiler. Birkaç yıl öncesine kadar dışarıdan bakıp bu büyük malikanenin sahiplerinin ne kadar şanslı olduğunu düşünüyordu.
Hizmetli kadın Jin'in eşyalarını alıp, odasına çıkmasına yardım etti. Üç kat dönen basamakları çıkan küçük bacaklı çocuk yorulduğunu iliklerine kadar hissediyordu ama içindeki korkuyla karışık heyecan hissettiği her şeyi bastırmaya yetiyordu. Güneş kadar sıcak gülümseyen kadın gerekli şeyleri kısaca Jin'e anlattıktan sonra odadan ayrıldı. Geriye kalan büyük ve pahalı şeylerle dolu odadaki Jin oldu.
Başta yatağa oturmayı düşündü, biraz tereddüten sonra oturmaya karar verdi. Yumuşak, küçük ama geniş bir yatak, Elmaslar ile süslenmiş değişik motiflerin olduğu ışıltılı iki dev avize ve daha bir çok zengin işi eşya. Çocuk kendisini küçücük hissediyor ayrıca bunca şey ona gereksiz geliyordu.
- Üç Yıl Sonra.
"Jin, Kang Dae'yi çağır."
"Tamam anne."
"Aferin küçük oğluma."
Jin artık alıştığı yalandan gülümsemesini annesine sunarken, içinden hiç iyi olmayan şeyler düşünüyordu. Hala içinde sevgi ve saygı vardı ama üç yıl içerisinde her şey güzelliğini yitirmişti.
Bağırma seslerinin geldiği kapıyı üç kere tıklatıp gel, komutunu duyduktan sonra içeriye girdi. Kang Dae ve arkadaşına yemeğe gelmelerini söyleyeceği sırada yerde duran ölü kanaryayı gördü. Karşısındaki iki gence bakıp kanaryanın yanına geldi. Zavallı kanarya kim bilir bu caniler tarafından nasıl öldürülmüştü. Elindeki zarif ama ölü bedeni masanın üzerine nazikçe bıraktı.
"Siz ne tür manyaklarsınız! Şu küçük kuştan ne istediniz?"
Kang dae yüzünde oluşan pis gülüşü ile Jin'in yanına geldi. Kulağına eğilip nefesini ona üflerken üzerine bir şey sürdü. Jin başta ne olduğunu anlamadı ama gördüğü zaman kan olduğunu anladı.
"siz-"
"Biz manyak ya da deli değiliz. Ama sen deli olacaksın küçük kardeş."
Kang Dae, Jin'i yere ittirip koşarak odadan çıktı. Aynı odada bulunan arkadaşı da dizlerinin üzerine çöküp ağlamaya başladı. Olanlara anlam veremeyen Jin beklemeye başladı.
"Kim Seokjin!"
"Ne oldu burada?"
Bay Park, Jin'i azarlamak ile meşgulken Bayan Park masada kanlar içerisinde duran kanaryasını eline aldı. Yıllar önce yolda yaralı bir şekilde bulup kendi emekleri ile iyileştirdiği küçük kanaryayı o öldürmüştü. Bayan Park nefsine hakim olamayıp Jin'in üzerine yürümeye başladı, adete gözü dönmüştü.
Küçük oğlanı kolundan tutup sertçe ve umursamaz bir tavırla çekiştirerek malikanenin en alt katına yani bodruma götürdü. Karanlık bir odada yalnız kalmış jin ağlayarak sayıklamaya başladı...
- İki yıl sonra.
"Jin."
"Kimsin?"
"Beni hatırlamadın mı?"
Ağlamaklı gelen sesi takip etmeye başladı genç oğlan. Ses ona çok tanıdık geliyordu ama bir türlü anlayamıyordu. Sanki ona seslenen kişi kendisini bir sır olarak saklamak istiyordu. Odasından bodruma, bodrumdan bahçeye kadar gelmişlerdi. Jin hayal mi görüyordu. Bu olabilir miydi? Karşısında Namjoon duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Shop - Multiship
FanfictionKabusum gerçek oldu. Bu dükkan, bu lanet olası makine sonunda başıma bela oldu. Yıllar önce kurtulmalıydım bunlardan. "Özür dilerim." Jennie şaşkınlıkla arkadaşına baktı. "Sadece unutmasını istedim ama bunun için hem seni düş kırıklığına uğrattım he...