• Magic Shop - 1
Jimin elindeki kahveyi dikkatlice müşterilerin oturduğu masaya bıraktı.
"Başka bir isteğiniz var mıydı?"
"Hayır, teşekkürler."
Jimin selam vermek amacıyla eğildi ve gülümsedi. Restoranın köşesindeki küçük dolaba elindeki menüyü bıraktı.
"N'aber?"
Jimin omzuna inen hafif yumrukla arkasını döndü.
"Yine geç kaldın."
"Önemli değil. En azından geldim, değil mi?"
"Hyung, şunu keser misin?"
"Hala komik. Bizim patrona ne bahane uydurduğunu hatırlıyooor musuun?"
Jimin arkasını dönüp verdiği nefeslerini sertleştirdi. Jin'e dik dik bakmaya başladı, omzunu tuttu.
"Sen de her şeye sinirleniyorsun."
"İnsanların içinde bu kadar samimi olma."
Jin tuttuğu omzu bıraktı. Kapıdan girip masaya oturan iki kişi dikkatlerini çekti. Devamlı müşterileri olan Hoseok ve onun ev arkadaşı olan Yoongi... Artık arkadaş sayılırlardı. Hoseok iki, üç günde bir uğrardı. Yoongi de burayı seviyordu. Bazen Hoseok ile bazen de yalnız gelirdi. İkisi abi kardeş gibiydiler.
"Son günlerde yazdıklarım pek güzel olmuyor. Sence bu kısım olmuş mu?"
"Hayır."
Hoseok insanlara düşünceleri hakkında yalan söylemezdi. Yoongi kendilerine gözlerini dikmiş olan Jimin'i farketti.
"Jimin-ah, niye salak salak bakıyorsun? Gelsene."
Jimin düşüncelerinden uzaklaşıp Yoongi ve Hoseok'a katıldı.
"Nasıl gidiyor?"
Yoongi elindeki şarkı sözlerini yazdığı deftere göz gezdirdi.
"Tıkandım."
Cümlesinin sonuna doğru gözleri Yoongi'den Jin'e doğru kayan Jimin bir süre hyungunu kesti.
"Ne oldu yine size?"
Jin alaycı bir şekilde gülerek Yoongi'nin yanındaki sandalyeye kendini bıraktı ve kolunu Yoongi'nin omzuna attı. Burnunu sıktı. Herkes ona bebekmiş gibi davranıyordu.
"Klasik şeyler işte."
"Hyung artık şunu yapma. Sen garsonsun, onlar müşteri."
Yoongi müdahale etti.
"Sorun deği-"
Jin tek kaşını kaldırırken kelimeleri uzata uzata söylemeye başladı.
"Müşterin sana salak dedi Jimin. Hem herkes senin gibi sorun etmiyor."
Arkalarından gelen sesle korktular.
"Park Jimin ve Kim Seokjin, işinizin başına!"
Müdürün kızı her zamanki gibi ikisini uyardı. Kıza göre ikiside uyuşuk ve bu işi hak etmeyen kişilerdi ama babasına göre gayet düzgün ve rahat tavırlarıyla müşteri çeken gençlerdi. Kız arkasını dönüp kendi işine odaklandı. Jin arkasından söylendi.
"Tch, şımarık. Bizim patronun kızı diye kıçı sürekli havada işte."
"Sus, duyacak şimdi."
Jin ve Jimin kızın arkasından bakmayı kesip önlerinde, masada oturan ikiliye baktılar. Jimin daha önceden üç, dört kez yaptığı şeyi tekrar yapmaya karar verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic Shop - Multiship
FanfictionKabusum gerçek oldu. Bu dükkan, bu lanet olası makine sonunda başıma bela oldu. Yıllar önce kurtulmalıydım bunlardan. "Özür dilerim." Jennie şaşkınlıkla arkadaşına baktı. "Sadece unutmasını istedim ama bunun için hem seni düş kırıklığına uğrattım he...