KÖRDÜĞÜM ♥ 10

6.2K 289 54
                                    

MASAL

Gökyüzünün açtığı kapıdan sızan yağmur suları, yeryüzünde tufana dönüşüyordu. Yağmurun gürültüsü resmen trafiğin sesini bile yutmuştu. Planlarım suya düşecek korkusuyla ilerlerken sürekli Bahar'ın nerede olduğunu kontrol ediyordum. Henüz daha hastaneden çıkamamışlardı. Bense evlerine varmak üzereydim.

Apartmanın önüne geldiğimizde ilk olarak Eneslerin dairesinin olduğu kata baktım. En ufak bir hareketlilik arayan gözlerim tırım tırım katta dolaşıyordu. Bu saatte okula gitmiş olamazdı değil mi? Hoş evde bile olsa beni filmi camların arkasından görmesi imkansızdı. Hazır yağmur bir nebzede olsun yavaşlamışken, Bahar gelene kadar apartmanın önünde boy gösterirsem belki bir şansım olabilirdi. Tabi öncelikle konuşabilme ihtimalimize karşı korumaları uzaklaştırmalıydım.

"Siz dönebilirsiniz."

Kapıyı aralarken koluma tek tük damlalar isabet etti. Keşke şemsiyemi alsaydım. Umarım tekrar hızlanmazdı. Yoksa iç çamaşırıma kadar ıslanırdım. "Masal Hanım, annenizin kesin emri var," diyen adama kaşlarımı çatarak baktım. "Sizi almadan dönemeyiz."

"İşimin ne zaman biteceğini bilmiyorum."

"Biz bekleriz efendim."

Ya sabır çekercesine bir nefes aldım. "Belki burada kalırım," diyerek adamları pes ettirmeye çalışsam da işe yaramadı. "Bir şeye ihtiyacınız olursa buradayız efendim." Kararlı hallerinden taviz vermeyeceklerini anladığımda pes eden taraf ben oldum.

"İyi bari uzakta bir yerde bekleyin."

Arabadan inmek için yaptığım ikinci hamle de başarısızlıkla sonuçlanmıştı. "Efendim güvenliğiniz için dışarıda beklememelisiniz," diyen adama sert bir bakış attım. Kafamdaki düşünceleri mi okuyordu bu adam yoksa ben yine sesli mi düşünüyordum?

"Dışarıda bekleyeceğimi kim söyledi? İçeri geçeceğim."

"Henüz Bahar Hanım'ın eve ulaştığı bilgisi gelmedi Masal Hanım," demesiyle alnıma hayali bir şaplak attım. Tabi ya! Nasıl bizim peşimizde korumalar dolanıyorsa, artık Bahar'ı da takip ediyorlardı. Hatta yaşanan olaylardan sonra en çok onu izlemeleri gerekiyordu. Gözlerim tekrar Eneslerin katında dolaştı. Az önce kapalı olan mutfak kapısı şu an açıktı. Bunun heyecanı bile kendimi dışarı atmaya yeterdi.

"Yine de biraz hava almak istiyorum."

Nihayet arabadan indim. Benden önce davranan adam, şemsiye ile başımda dikilmeye başladı. Şaka yapıyor olmalıydı. İstenmeyen ot misali ben kestikçe o daha gür çıkıyordu karşıma.

"Hava almak istediğimi söyledim. Yalnız,"

İmamı anlasa da kıpırdamıyordu. Şemsiyeyi elinden kaptığı gibi "Lütfen," dedim. Yağmur altında ıslanan adam "Masal Hanım güvenliğiniz için arabaya dönmenizi rica edeceğim," dedi ve az önce kapattığım kapıyı tekrar açtı. "Böyle iyi," diyerek Eneslerin dairesini görebileceğim şekilde apartmana doğru döndüm. Gözlerim şokla açıldı. Kapı kapanmıştı. O zaman evdeki biri burada olduğumu biliyordu. Lütfen Enes olsun. Lütfen...

"Masal Hanım."

Adam bezmiş bir tonda seslenince başımı sırılsıklam olmuş adama çevirdim. Benim inadım yüzünden resmen hastalığa davetiye çıkarıyordu. "Lütfen arabaya biner misiniz?" Sırf vicdan azabı çekmemek için bu teklifini kabul etmeye karar verdim. Arabaya binmek için gerisin geri dönerken sokağa giren ambulans gözüme ilişti. Sirenleri çalmadığına göre acelesi yoktu. Belli ki birini taşıyordu. Arkadaki siyah jipe bakılırsa o taşıdığı kişi de Bahar'dı.

"Hah geldiler."

Adamı sollayarak ambulansa doğru yürüdüm. Apartmanın önünde duran aracın arkasına dolandım. Siyah jipin içindeki beş kişi anında aracın etrafını sardı. Beni getiren iki kişi ise apartmanın girişini tutuyordu. Az önceyi bilemiyordum ama şu anda sadece Enes'in değil sokaktaki tüm komşuların dikkatini çektiğime emindim.

VELİAHTLAR 2 - ENSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin