Mina, ilk önce elindeki davetiyelere ardından karşısında onu fark etmeden Bambam ile konuşan Nayeon'a baktı.
Chaeyoung'un nasıl tepki vereceğini kestiremiyordu fakat onu doğum gününe davet etmezse karışık olan iş daha da karışık hale gelecekti.
Yavaş adımlarla ikiliye ilerlemeye başlamış, Bambam'in ona dönen bakışları ile Nayeon da dönmüştü.
Ortamda oluşan sessizliği bozması gerektiğinin farkında varıp gülümsemeye çalışmıştı, Mina.
Ikilinin eline davetiye sıkıştırıp dudaklarını ıslattı.
"Biliyorsunuz 24 Mart benim doğum günüm, şehrin çıkışında bir villa var ya, parti vermek için orayı kiraladım gelirseniz çok mutlu olurum."
Nayeon davetiyeyi inceledikten sonra alayla sırıtıp duraksadı.
"Neden şuan derslikte karşılaşıp birbirine sadece 'günaydın.' Diyen insanlar gibi muhabbet kuruyoruz ?"
Bambam de kıkırdayıp başını onaylar biçimde sallamıştı.
"Mina seni bu aralar biraz durgun görüyorum, iyi misin ?"
Bambam'in sorusuyla Nayeon da Mina'ya dikkat kesilmişti. Bir şeyler söylemek için dudaklarını aralamış fakat susmuştu. Yerdeki bakışlarını kaldırıp sahte bir gülümseme sundu.
"Iyiyim sorun yok. Vereceğim davetiyelerin sahiplerini unutmamaya çalıştığımdan böyle durgunum."
Nayeon ve Bambam aldıkları cevaptan çok tatmin olmasalar da bir şey dememişlerdi.
"O zaman sana kolay gelsin Mina. Bu arada gerizekalı gerizekalı insanlar çağırma partiye."
Mina gülümseyip onaylayınca Nayeon Mina'nın gülüşüne kısa bir öpücük bırakmıştı. Ne kadar kısa da olsa onları uzaktan izleyen Chaeyoung'un canını yakmaya yetmişti.
Bambam ve Nayeon kafede seçtikleri boş masaya ilerlerken Chaeyoung da onların ardından oldukça hızlı bir şekilde kafeteryadan ayrılmıştı.
Chaeyoung yanından geçene kadar orada olduğunu fark etmeyen Mina sinirle alnına vurmuştu. Chaeyoung, Nayeon'a davetiye verdiğini ve Nayeon'un onu öptüğünü görmüştü.
Mina da hızlı adımlarla kafeteryadan ayrılıp Chaeyoung'a yetişmişti. Kolunu tutunca Chaeyoung hayal kırıklığıyla dolu bakışlarını Mina'ya çevirdi.
"Chaeyoung açıklamama izin ver."
Chaeyoung, Mina'nın tuttuğu kolunu hızla çekip dudaklarını araladı.
"Mina sen ne yaptığını sanıyorsun ? Bu saçma şeye devam edersek ne olacağını söyleyeyim; Nayeon'u da beni de kaybedeceksin. Bu yüzden seçimini yap artık."
Chaeyoung, Mina'nın canını acıtabilecek keskinlikteki sözlerini söyledikten sonra hızlı adımlarla dersliğe ilerlemişti.
Mina ne kadar peşinden gitmek istese de ya da onu orada durdurmak istese de bu gücü kendinde bulamamıştı. Ne açıklayacaktı ki ?
Sinirle nefes verip gözlerini yumdu. Doğum gününe kadar 24 Mart'a kadar bu olaya bir son vermeye ve kendine en uygun seçimi yapmaya yemin etti.
Yaşadıkları saçma durumun sonucu birinin üzerinde en kötü etkiyi bırakacaktı, bunu biliyorlardı fakat bu kişinin kim olacağı hakkında 3'ünün de fikri yoktu.
Mina kendine halledeceği yönünde telkinler verdikten sonra kalan davetiyeleri dağıtmak için adımladı.
༒︎
"Nayeon sence de Mina bu aralar tuhaf davranmıyor mu ?"
Nayeon, dakikalardır gözlerini ayırmadığı Mina'nın davetiyesinden sonunda bakışlarını çekmişti.
"Mina hep tuhaftır ama bu aralar daha bi tuhaf sanki, haklısın."
Bambam başını salladıktan sonra dudaklarını ıslattı. Iyi bir gözlemci olduğundan aralarında dönen soğuk havanın sebeplerini sezebiliyordu. Ama Nayeon'un bu olaya nasıl baktığından emin değildi.
"Nayeon yanlış anlama ama şu Chaeyoung denilen kız ile ilgili bir şeyler olabilir mi ?"
Nayeon'un dudağı kıvrılmış kaşları havaya kalkmıştı. "Demek ki sorunu görmek o kadar da zor değil." Diye içinden geçirmişti.
"Ah ne alaka Bambam? Chaeyoung ile Mina iyi arkadaşlar, bence de Chae çok tatlı bir kız. Ne gibi sorun olabilir ?"
Bambam boş bakışlarla bir süre Nayeon'a bakmadan edememişti. Çevresinde hep 'zeki' olarak tasvir edilen kız, başından beri dönen bu Chaeyoung'un getirdiği tuhaflığı farkedememiş miydi ?
"Sen öyle diyorsan sorun yoktur."
Nayeon gülümsedikten sonra yeniden gözlerini davetiyeye indirdi.
"Mina kiralamak için güzel bir yer seçmiş."
Bambam de başını sallayıp onayladıktan sonra ayaklanmıştı.
"Kahve alacağım ister misin?"
Nayeon onaylayınca masadan ayrılmıştı. Bambam'in ilerlemesiyle Nayeon'un yüzüne takındığı gülümseme solmuştu.
Dalgınca gözlerini gri gökyüzüne çevirdi. Ardından derin bir nefes alıp telefonunda bir numara tuşladı.
"Ah merhaba, Seoul çiçekçisi mi ?"
"24 Mart, perşembe günü saat 20.00 için bir demet Lavinia siparişi vermek istiyorum."
"Evet, o saatte alacağım. Iyi günler."
༒︎
Eger merak ettiyseniz Googledan Lavinia çiçeginin anlamına bakabilirsiniz ben söylemeyecegim 🤪
꧁- Teoriniz varsa yazabilirsiniz꧂
Vote & Yorumlar ile destek olursanız sevinirim ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melody Of A Murder 𖤐 Michaeng + Minayeon
FanficNayeon'un altını çizdiği bir yer görünce gözlerini o satıra indirdi, "Soğuk bir mart akşamı, cinayet için en uygun zamandır zaten." ➳ Tamamlandı 🦇