Chaeyoung rahatsızca yerinde kıpırdanıp gözlerini sehpada duran telefonuna çevirdi.
Bir süre telefonla bakıştıktan sonra eline almıştı.
Rehberinden Mina'nın numarasına gelince sıkıntıyla nefes verdi. Ne kadar emin olamasa da artık bu konunun halledilmesi gerektiğinin farkındaydı.
Arama tuşuna basıp kulağına götürdü. Çok geçmeden Mina'nın ince sesi kulağına ilişince midesinde karıncalaşma hissetmişti.
"Bir şey mi oldu Chaeyoung ?"
Cesaretini toplayıp, dudaklarını ıslattı.
"Okulun oradaki parka gelir misin?"
"Bu saatte mi ?"
Chaeyoung sıkıntıyla nefes verip yanıtladı.
"Ertelemenin faydası yok, artık bunu konuşmamız gerekiyor Mina."
Mina konunun ne olduğunu anlayınca kalbinde kasılma hissetmişti. Ama Chaeyoung'un haklı olduğunun farkındaydı, bu konu ne kadar ertelenirse o kadar sorun açacaktı başına.
Chaeyoung'u onayladıktan sonra dolabına yönelip hava soğuk olduğundan kalın bir şeyler seçti.
Aceleyle telefonunu da aldıktan sonra parka ilerledi.
Ileri geri küçük adımlarla ilerleyen Chaeyoung kadrajına girince soğuk havayı teninde hissetmişti.
Yavaşça yaklaşınca Chaeyoung da başını yerden kaldırmış Mina ile göz göze gelmişti.
Bir süre bakıştıktan sonra sessizliği Chaeyoung bozmuştu.
"Mina bundan daha ne kadar kaçacağız ?"
Mina cevap vermeden yerle bakışmaya devam edince Chaeyoung sözlerine devam etti.
"Nayeon'un hiçbir şeyden haberi olmadan ikimize de iyi yaklaştığını görünce pişmanlığı her yanımda hissediyorum."
Mina burnunu çekip başını onaylarcasına salladı.
"Ne yapmalıyım Chae ? Nayeon'a gidip Chaeyoung'dan hoşlanıyorum bu yüzden ayrılalım mı demeyelim ?"
Chaeyoung, Mina'nın kendisine olan hislerini böyle dile getirmesine karşılık, vücudunun tüm sıcaklığının yanaklarında toplandığını hissetmişti.
Yutkunduktan sonra Mina'yı yanıtladı.
"Haklısın fakat bu şekilde Nayeon'a daha çok zarar veriyorsun."
Mina başını sallayıp nefes verdi.
"Söz veriyorum doğum günümde ondan ayrılacağım ve yoluma seninle devam edip 2. Defa yeniden doğduğumu hissedeceğim, Chaeyoung."
Chaeyoung, bu sözlerden sonra içinde biriktirdiği sinirin bir anda yok olduğunu hissetmişti.
Saçını kulağının arkasına atıp gözlerini Mina ile birleştirmeden yanıtladı.
"Pekâlâ o zaman."
Ortamdaki hava garip ve gerici bir hâl alırken Mina, Chae'ye adımlayıp ince parmaklarını Chaeyoung'un çenesine götürdü.
Eğik olan başını kaldırdıktan sonra dudaklarına eğilip kısa bir öpücük bırakmıştı.
Sıcak yüzleri arasından geçen soğuk rüzgarı bu sefer Chaeyoung, Mina ile dudaklarını birleştirerek kovmuştu.
Nayeon'la ilk defa bu parkta öpüştüğü an aklına dolunca dudaklarını Chaeyoung'tan çekmeyip, gözlerini aralamış iki bank ötedeki yere odaklamıştı.
Gözlerinin önünden geçen anılar şuanki ana odaklanmasını engellediğinden Chaeyoung ile birleşik olan dudakları duraksamıştı.
Chaeyoung da Mina'nın neden durduğuna anlam veremeyip gözlerini aralayınca Mina şuana dönmüş ve ortamı yumuşatmak adına kollarını Chaeyoung'a sarmıştı.
Chaeyoung, hızlı gelişen olayların etkisiyle çarpan kalbine söz geçirmeye çalışmakla meşgul olduğundan Mina'nın yaptığı şeyi çok sorgulamamış, o da sarılışına karşılık vermişti.
Mina, daha fazla Nayeon ile anıları olan, Ay'ı saklayan köşeyle bakışmak istemediğinden bi kolunu Chaeyoung'un omzuna atmış ve parkın çıkışına adımlamaya başlamıştı.
Parktan ayrılıp Mina'nın evine adımlarken ikisinin de güzel planları vardı.
࿐
[[ Bölüm Sonu ]]
Elim uyuştu.
Mina, derdin ne senin kızım ?
Yorum ve vote ile destek olursanız sevinirim ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melody Of A Murder 𖤐 Michaeng + Minayeon
FanfictionNayeon'un altını çizdiği bir yer görünce gözlerini o satıra indirdi, "Soğuk bir mart akşamı, cinayet için en uygun zamandır zaten." ➳ Tamamlandı 🦇