1.7

7.4K 525 63
                                    

Advisory Committee- Special Death

Tüm gece uyuyamamıştım. Bugün Çağla ile buluşacaktık ve çok heyecanlıydım. Saat dokuz olduğunda yatağımdan kalkıp yavaş adımlarla tuvalete ilerledim.

Yüzümü yıkayıp havluyla temizledikten sonra aynada yansıyan görüntüme baktım. Zayıflamış, hatta bir nebze de olsa kaslanmış Feza'ya...

Bunların hepsi Çağ'ın eseriydi. Onun sayesinde zayıflamıştım. Kilolu olduğum için bana bakmaz, benimle konuşmaz korkusu içimi sardığı için zayıflamıştım. Şu an Çağ nerede en ufak bir fikrim bile yok ama arkasında bıraktığı adam ondan sonra yıkılmayıp daha da güçlendi.

Bu yüzden kendimle gurur duyuyorum. Sayesinde arkadaşlarım oldu, yaşama tutundum. Hepsi için minnettarım.

Tuvaletten çıkıp salona doğru ilerledim. Annemin salonda olmadığını görünce uyanmamış olduğunu düşünerek koltuğa yattım. Televizyonu açıp kanallarda aptal aptal gezindim, yaklaşık iki saat boyunca...

Sabrım tükenmiş bir şekilde tam televizyonu kapatacağım sırada salona giren annemle gözlerimiz kesişti.

"Sonunda uyanabildin güzel anam, fena acıktım. Seni beklemeden kahvaltı yapıp çıkıcaktım az daha."

Annem gülmeye başladı. Sakinleşmeye çalışırken; "Beni. Beni... Beni, beni Bihter'ini beklemeden kahvaltı mı yapacaktın? Evlat diye yetiştirdiğimiz insanların da gerçek yüzünü gördük bugün." demesiyle gülme sırası bendenydi.

Koltuktan kalkıp anneme sarıldım. Tek kolum omzunda salondan çıkıp mutfağa girdik. Buzdolabından sosis çıkarıp kesmeye başladığımda annemin onaylamaz seslerini duydum.

"Evde kalıcaksın, evde. Hiç yok yumurta kırıyım falan yok sadece sosis kızart."

"Niye yumurta kırmak evde kalmamanın birinci kuralı mı?" dememle gözlerini fal taşı gibi açılmıştı.

"Sen anneye cevap mı veriyorsun?"

Gülerek kafamı iki yana salladım ve sosisleri doğmaya devam ettim.

Kahvaltımız bittikten sonra odama geçip hazırlanmaya başladım. Kırmızı oduncu gömleğimi giyip altıma da siyah panttolonumu aramaya başladım. Ama sonuç tahmin edileceği üzere hüsran. Dolabımın kapağının arkasından anneme seslenip pantolonumu istediğimde ütülenceklerim arasında olduğunu ve kıçımı kaldırıp ütülememi söyledi.

Kırgınım, aşırı kırgınım...

2 saat sonra

Kafenin en tenha köşesinde Çağla'yı bekliyordum -yaklaşık on dakikadır-.

Elimdeki telefonla oyalanırken karşımdaki sandalyenin çekilmesiyle dikkatimi telefonumdan ayırdım.

Karşımda duran kişiyle gözlerim açılmış. Kalbim hızlanmaya başlamıştı.

Çağ Girit, tam seni unutmaya karar vermişken niye karşıma sandalyeni çektin?

1.55|Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin