1.55|Texting (TAMAMLANDI)

2.2

Black- Devil's Playground

Feza'ya YeniÇağ'ından

Üzgünüm sevdiğim, böyle bitmesi belki sana haksızlıktır, belki bana, belki de Çağ'a.

Bugün sana bir şeyleri itiraf etmeye geldim. Ben ve Çağ tanışıyorduk. Çağ'ın senden gittiği gün benim sana gelecek olmamın ilk günüydü. Tedavi gördüğü hastanede oda arkadaşım olmuştu. Tam altmış üç gün boyunca aynı odayı paylaştık. Hayata aynı pencereden baktık. Bana seni anlattı. Kendisi kanserin şokunu atlatamamışken sana hiçbir şey söyleyememiş, üzgündü.

Tedavimin başarıyla sonuçlandığını öğrendiğimiz gün Çağ ile birlikteydik, tüm gün eğlenmiştik. Kendisi hasta değilmişçesine benim için mutlu olmuştu, sevinçten ağladığını bile gördüm.

O gün bana dedi ki hattımı alıp Feza'ya iyi olduğumu ve yakında görüşeceğimizi söyler misin? Söz verdim. Kaç yıldır tedavi olduğum hastanede ilk arkadaşım oydu sonuçta ve onun için her şeyi yapardım.

Hattı telefona taktığım ilk gün sen mesaj attın, dün gibi aklımda. "Sensizliğe deliriyorum." Ama Çağ'a söylemiştin bunu bana değil. Önceki attığın mesajları okuyunca bir an Çağ gibi davranmak istedim. Beni de sevsinler istedim. Ama seni kıramadım. O yüzden adımı söyledim.

Adının Feza olduğunu da biliyordum, Çağ söylemişti. Okul zamanında ona bakıp duruyormuşsun ama hiç konuşmamışsın ve Çağ garip bir şekilde senden hoşlanmaya başlamış. Adı gibi emindi sen olduğuna.

Ama ben tek arkadaşıma verdiğim sözü tutamadım senden hoşlanmaya başladım. Bir gün Çağ bana yazdı. Numarasının yanında adı gözüküyordu. Korktum açıkçası, tedavisi sonuçlanmış ve geri dönecekti. Benim elde ettiğimi benden almak için geri dönecekti.

O gün ölmesini öyle istedim ki, çünkü aşık olmuştum; onun aşık olduğuna, ona aşık olana. Geri dönerse arkana bile bakmadan benden uzaklaşacaktın. Öyle de oldu. O kafeye girdiğimde ona olan bakışlarını gördüm, bana olan bakışlarını bir kere bile göremedim.

Üzgünüm Feza Demir, aşkını öldüremedim ama aşkımı öldürüyorum. Kendine iyi bak, "Koskocaman Feza oldun, bir Çağ'da takılı kaldın." Yeniçağ'daki güzellikleri fark edemedin bile.

Kendine iyi bak sevdiğim, yıldızlar kadar öpücükler.

Ve bir jilet darbesi, akan kanla beraber vücuttan dışarı çıkan duygular; bedenden ayrılan ruh.