1.8

7.3K 526 123
                                    

50's Classics- Que sera sera

Çağla'nın Gözünden,

Yavaş adımlarla kafeye girdiğimde hızlıca gözümle masaları taradım. Kafenin uç kısmında Feza'yı görmemle gülümseyerek yanına doğru ilerlemeye başladım.

Daha yanına ulaşamamışken karşısına oturan kişiyle olduğum yerde kaldım. Başka birisine daha mı söz vermişti? Aynı gün ve aynı saatte hem de?

Kız kimdi? Feza niye kızı görmesiyle şok olmuştu? Yoksa kız Çağ mıydı?

Düşündüğüm şeyle donup kalmıştım. Onca zaman sonra şimdi gelip Feza'yla mutlu olacağımız sırada mı karşısına çıkmıştı?

Başka biri de olabilirdi ama ya değilse?

Parmaklarımın ucunda arkamı dönerek dolu gözlerle kafeden çıkmaya hazırlandığımda arkamdan bir ses duydum:

"Çağla."

Feza'nın sesiyle tebessüm edip gözlerimi sildim. Arkama döndüğümde Feza'nın bir adım gerisindeki Çağ'ı görmemle yüzüme en sahici gülümsememi takınıp "Mutluluklar dilerim." diyerek oradan ayrıldım.

Çağ benden önce vardı, benden sonra da olacaktı. Bunun hiçbir kaçar yolu yoktu. Feza'nın Çağ'a beslediği aşk zamanla çığ gibi büyümüştü.

Önüne ne ben geçebilirdim ne de Rüzgar.

Çağ'dan,

"Nereye gittiğini inan merak etmiyorum Çağ, beni yıkıp bıraktın. Arkandaki enkazın altında kaldım ve sen yanımda değildin. Senin bıraktığın enkazdan beni Çağla çıkarttı. Lütfen hayatıma girme, nereye gittiysen oraya geri dön yalvarırım düzenimi bozma."

Feza'nın dedikleriyle gülmeye başladım.

"Benim bıraktığım enkazı başkalarının toparlamasına izin veriyorsun? Benden kaçıp bana sığınan sen başkalarına sığınıyorsun. Nedenini bilmeden hiçbir şeyin hem de. Biliyor musun senin sözde sevgin şov içinmiş. Her şey için özür dilemekti amacım. Ama görüyorum ki yerimi kolayca doldurmuşsun. Fakat şunu unutma; o kız seni benle gördüğü an onun için bittin, benim için hala devam ediyordun. Az önceki sözlerinle benim için de bittin. Kendini bok çukuruna yine kendin attın. Elinden tutup kaldırabilecek mesafedeydim hem de. Elinin tersiyle beni iten yine sensin."

Söylediklerimle beti benzi atan Feza'ya gülümseyerek: "Kalan hayatında başarılar ama unutma ki o hayatı ne düzene sokabilirsin bu saatten sonra..." elimle kendimi işaret ederek "... ne de üzene Fezacım."

Arkama dönüp Feza'nın yanından ayrıldım. Nedenini sormamıştı bile, benim yasımı tutmasını beklemiyordum. İsteyemezdim de böyle bir şey ama en azından döndüğümde dinleseydi.

Caddeyi geçtikten sonra telefonumu cebimden çıkarıp Bartu'yu aradım.

"Sana sarılmaya ihtiyacım var açar mısın kollarını?"

1.55|Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin