2.1

6.8K 498 107
                                    

Do Your Thing- Sugarland

Çağ: Sağ ol tatlım darısı başına

A: Öyle birisi değilim

Çağ: Hadi ordan kolpacı

Mesajımı attıktan sonra kafamı kaldırıp Feza'ya baktığımda sırıtıyordu, Kolpacı Hüseyin seni. Kafam kadar Çağla var.

A: Beni düşünmelere dalgın herhalde

Çağ: Ne boş adamsın Feza Demir

A: Bir sana doluyduk

A: Onu da kenara attın :D

Çağ: Dinleseydin bunların hiçbirisi olmazdı

A: Bir yıl sonra karşıma çıktın ne yapmamı bekliyorsun Çağ

Mesajı okuyup Feza'ya döndüğümde kafasını sıraya koymuş ve bana bakıyordu. Bakışları garipti. Tebessüm ederek telefonuma döndüm.

Çağ: Dinlemek istemeyene bahane çok

Bu kullanıcıyı engellediniz.

Başımı Bartu'nun koluna koyup uyumaya başladım. Okula dair hiçbir şeyi özlemediğimi tam da o anda fark ettim.

Çalan zilin sesiyle uyandım. Bartu sıraya kafasını koymuş uyuyordu. Rüzgar da aynı şekildeydi. Üçümüz de dersi dinlemediysek galiba matematikten kalacaktık, en temizi.

Bartu'yu uyandırmadan sıramdan kalktım. Kantine doğru ilerlerken beni gördüğüne sevinen insanlara teşekkür etmekten yılmıştım. Rüzgar ve Bartu'ya da tost alıp sınıfa döndüm.

Sınıfa girdiğimde Rüzgar'ı Feza'nın boğazına yapışmasını gördüğüm anda şaşkınlıkla ağzım açıldı. Bartu'yu ciddiye mi almıştı?

"ÇAĞ'I RAHATSIZ ETMEYECEKSİN BİR DAHA PİÇ KURUSU."

Duyduğum cümleyle Bartu'ya döndüğümde ellerini havaya kaldırdı. Sol elindeki telefonu gördüğümde göz kırparak telefonumu işaret ettim. Sorgusuzca telefonumu verdiğinde açık olan ekranla birlikte Feza'ya hızlıca döndüm.

Bilinmeyen: Uykunda bile en güzel sensin.

1.55|Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin