6

149 8 0
                                    

Evet oydu. Gercekten oydu. Bu bir ruya degildi. Karsimda Jimin capcanli bir sekilde duruyordu. Ama neden ne isi vardi yatagimda. Bunu idrak etmemle kendimi geri cekmem bir oldu. Az daha yataktan dusuyordum ki elleriyle belimi kavradi ve kendine cekti. Bir kac saniye bedenlerimiz birbirine yapisti.

Durumumuzun uygunsuzlugunu farkedince hemen yataktan ciktim. Bu seferde geceligimle kalmistim. Hemen yorgani ustume aldim. Napicagimi bilmiyordum.
Kizgin bir sekilde "napiyosun burda be... Sapik misin. " diye bagirdim.

Kendime engel olamamistim. Kelimeler dokuluvermisti agzimdan.

O da yataktan cikip, "Tamam guzellik korkma. Odamda yattigini bilmiyordum. Kiyafetlerimi degistirmek icin girdigimde seni uyurken gordum. Çocuklar cok guzel oldugunu soylemisti ama bu kadarini dusunmemistim. " dedi hafif gulumseyerek.

"Bu gene de sapik gibi yattigim yataga girip beni izlemeni gerektirmiyordu. "

"Tamam tamam sakin ol. Bana sapik diyip durma. Yatagimda melek gibi uyurken, yogun gecen birkac haftadan sonra seni izleyerek rahatlamak istedim. "

"Şimdi odamdan cikar misin hemen. Izninle ustumu giyinecegim. "

"Tamam cikiyorum melek sakin ol. Ama belirtiyim burasi benim odam. "

"Uf hadi cik " Dedim ve hemen gitti.

Yataga oturdum. Birkac dakika yasadiklarimi dusunmek icin zamana ihtiyacim vardi. Cok yakisikliydi, benim guzel oldugumu dusunmustu, melek gorunusunun altinda bir sapik olabilirdi ve burasi gercekten onun odasiydi.

Sonrasinda giyinip hemen odadan ciktim.

Kendimi sabah yasadiklarimdan sonra rahatsiz hissettim. Mutfaga gittim. Jimin orda mutfakta ayakta su iciyordu ve yuzunde capkin bir gulumseme vardi.

Beni gorunce hemen toparlandi.

"Ah burdasin. Ben de seni bekliyordum. Cok yorgun oldugum icin sabah biraz sacmaladim. Bunun icin uzunum. Hadi tanisalim. Ben Park Jimin. Bana Jimin diyebilirsin."  Diyerek elini uzatti bana dogru.

Elimi uzatmasam mi diye dusundum bi an ama bosver bu sekilde baslamamaliydik.

"Ben de Im Min Ah. Memnun oldum demek isterdim ama yasadiklarimi sindirmem zaman alacak sanirim. "

Hala ona kizgindim ve bunun gecmesi zaman alacakti. O da bu sozlerim karsisinda gulumsedi.

"Tamam o zaman elime bi firsat verdigin icin tesekkur guzellik. Kendimi sana affettiricem."

Ne demek istedi diye dusunurken Jungkook'un sesiyle irkildim.

"Jimin Hyung gelmis." diyerek Jimin'in boynuna atladi. Jimin de ona sarildi. Sanirim aralari iyiydi.

Sonra teker teker kalkmaya basladi hepsi.

Namjoon:

"Aa Jimin sen ne zaman geldin. Daha gelmene iki hafta var saniyordum. "

"Size surpriz yapmak istedim." diyerek dilini cikardi ve muzipce guldu.

Sonra hepsi teker teker selamlastilar. Onlari birarada gorunce sanki tamamlanmislar gibi hissettim. Birlikte cok keyifli gorunuyorlardi. Sakalasmalari, gulusmeleri gercekten gorulmeye deger bir tabloydu.

Onlar salon da otururken ben de mutfakta kahvalti hazirlamaya basladim. Acaba o da yemeklerimi sevecekmiydi. Erkegin kalbine giden yol midesinden gececekmiydi.

Bu dusunce kikirdamama sebep oldu. Sabah ki kizginligim gecmisti. Tanimadigim bir erkek icin bunlari dusunmek cok abartiliydi ama kendimi tutamiyordum. Elimde olmadan surekli gulumsemek istiyordum. Bu dusuncelerle doluyken birden Jhope:

Love Of Mine ¥  PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin