3

21K 674 30
                                    

SYML- Fear Of The Water

winston Churcill'in sözünü düşün. "Cehenneme doğru gidiyorsan... gitmeye devam et."

Lara Palmira

Hangi yola dönersem döneyim, gideceğim her yol ona çıkıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hangi yola dönersem döneyim, gideceğim her yol ona çıkıyordu. Bunu bile bile hiçbir şey yapamamak çaresizliğimi göz önüne seriyordu. Hayal ettiğim, planladığım her şey elimden kayıp giderken seyirci bir halde olan bitenleri izliyordum.

Sanki hayalet bir bıçak yarası, beni benimle yakaladığı en ufak karanlık odada yakama yapışıyordu. Daha yaşamaya fırsat bulamadan, soluk mevsimlerin kenarında yapa yalnız, kıvranıyordum.

Bakışlarımı yanımda ki adama çevirdiğim de aracını hızla sürerken gözlerini kısmış bir şekilde, dudaklarının arasında ki zehri tattığını gördüm. Tanrı şahidim olsun ki, bu adam cehennemden düşen bir meleği anımsatıyordu.

Etkisinden çıkmak istercesine boğazımı temizleyerek, "Nereye gidiyoruz?" diye mırıldandım kısık bir tonda. Sesimde ki sorgu nidaları kendini bariz belli ediyordu çünkü otele giden yolda değildik.

Yan duran profiline bakıp iç çekmemek için kendimle bir hayli savaş vermiştim. Sorduğum soruya karşılık, ruhsuz bir biçimde anlamsızca hafifçe güldüğün de kulaklarımı talan eden ilahi ses tonuyla sertçe yutkundum. Bana kısa bir sürede, bu acıları vaat eden adama hayranlık duymaktan kendimi alı koyamıyordum.

"Evime." dedi sertçe. Ses tonu daha fazla soru duymak istemiyor türdendi. Bunu tabi ki de umursamayacaktım.

"Evin nerede?" diye sorduğumda bana yandan bir bakış atmıştı. Cevap vermeden yanında ki camı açarak, elinde ki bitmiş sigarasını dışarıya doğru fırlattı. Bu hareketine göz devirmemek için kendimi zor tutarken sorumu yeniledim. "Evin nerde diyorum, duymuyor musun?" dedim elimi yüzüne doğru sallarken.

"Dağda." dediğinde dudaklarımdan küçük bir kıkırtı peydahlandı. Ela gözlerini, yüzüme neye güldüğümü sorarcasına diktiğinde sertçe yutkundum. Aklıma geleni dudaklarıma yansıttım.

"Senin gibi ayıya da orası yakışır zaten." diye mırıldandım gülüşüm gülümseye dönerken.

"Kaşınmasana kızım." dedi dişlerinin arasından. Öfkesini umursamadan dudaklarımı büzüp, omuz silktim. "Yeterince sabrımı sınadın, daha fazla konuşup canımı sıkma." dediğinde bu sefer öfkeyle bakan ben oldum.

"Ben mi canını sıktım? Asıl can sıkıntısı yapan sensin!" Kurduğu cümle küstahcaydı. Ben hiçbir şey yapmamıştım!

Sinirle soluduğunu gördüğümde bakışlarımı üzerinden çekerek, gözlerimi cama diktim. Sinirden elimin titremesine engel olamıyordum, göz bebeklerime kadar titriyordum artık.

Bütün dengem alt üst olmuştu, bir hiç uğruna satın alınmış olmam göğsüme oturmuştu. Göğsümde ki bu baskı öyle bir hale sokuyordu ki, içimde ki uçsuz bucaksız canavarla savaşmama engel oluyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEMİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin