"Uyansana! Maria uyan artık!"
Son sarsılma ile birden ayağa kalktığımda kafam deli gibi ağrıyordu. Ellie hâlâ beni sarsmakla meşguldü. Elimi kafama koydum ve sesimin çıktığınca bağırmaya çalıştım.
"Ellie, kes şunu. Uyandım işte!"
Ben öyle deyince durdu.
"Saat 9 olmuş, hâlâ uyuyorsun. Bugün seni bir yere götüreceğim. Çabuk giyin"
Kendime gelmeye çalışırken kolumdan tutup beni giysi dolabımın önüne götürdü ve kapağı açıp kıyafetleri teker teker üzerimde incelemeye başladı.
"Off tamam. Şu mini etekle dar askılı kırmızıyı giyerim."
Gözleri iyice açıldı.
"Kanka, sexylikten öldürmek mi istiyorsun onları"
"Kim? Kimi? Ne diyorsun?"
Beni geçiştirdi ve kapıyı kapatıp çıktı.
Sonra dediklerimi giyip Ellie nin yanına aşağı indim.
"Hah, Tamam. Gel gidelim"
"Yürüyerek?"
"Zaten şu sokağın köşesinde bekliyorlar"
Ne dediği hakkında en ufak bi fikrim olmasa da onu takip ettim.
Sokağın köşesine geldiğimizde ise çantam neredeyse şaşkınlıktan yere düşüyordu. Karşımızda yine Rauf ve Faik.
Ellie koşarak yanlarına gitti ve ikisine de sarıldı.
"Gelsene Maria!"
Sakin olmaya çalışarak onların yanına gittim. Faik ile yine göz göze gelmiştik. Ama bu sefer yüzünü çevirmedi. Hâlâ göz gözeyiz. Ve bu beni strese sokuyor.
"Ee kızlar, kafeye gidelim mi?"
Ellie hemen onayladı. Şımarık çocuk işte. Bu kız ne zaman akıllanacak.
Ben hala aynı yerde duruyordum. Faik aniden elimi tuttu ve diğerlerinin arkasından götürdü. Kızaran yanaklarım ile komik olmuştum. Tek elimi yüzüme koyup yüzümü saklamaya çalışırken Faik bir kahkaha attı.
"Utanmana gerek yok, sadece elini tuttum"
"B-ben. Şey-"
"Neyse tamam. Bu kadar şey, böyle, ne bileyim. Giyinmenin sebebi neydi?"
Dediği şeyi birkaç saniye sonra anladım. Daha çok utanmıştım.
"Arkadaşım nereye gideceğimizi söylemedi de ben-"
"Ohoo bilmedin bi yere bu şekilde mi gidersin? Amacın ortamdaki bütün erkekleri kudurtmak mı?"
"Faik. Ya utanıyorum."
"Kusura bakma da kızım, utan bence de. Dua et öylelerden değili-"
Faik sözünü bitiremeden ayağı takıldı ve olduğu yere taşın üstüne düşüverdi. Onu tutamamıştım. Elleri kanıyordu. Ve taşların üstüne düştüğü için çok canı acımıştı.
"Aağhh! Rauf! Yardım et!"
Rauf koşarak Faik'in yanına geldi ve Faik'i kaldırdı. Çok canı yandığı yüzünden belliydi.
"Çocuğum olmayacak!"
"Saçma saçma konuşma. Gel şuraya bakalım"
Rauf ne demişti!? Gel şuraya bakalım mı?! Şaşkınlıktan ağzımdan kaçan cümle ile iki kardeş bana döndü.
" Gerçekten bakacak mısın Rauf!?"
Ellie ise rezil oldun bakışı atıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/229673392-288-k394183.jpg)